Ekonomi

Aziz Torun: Bizi yalıya layık görmeyenler kimi görüyor acaba

Aziz Torun, Karaköy'de gaz ocağı ile ısınılan çay ocağından, 2.6 milyar TL değerli Torunlar GYO'ya uzanan öyküsünü anlattı.

13 Aralık 2010 02:00

 T24- Aziz Torun, Karaköy'de gaz ocağı ile ısınılan çay ocağından, 2.6 milyar TL değerli Torunlar GYO'ya uzanan öyküsünü  Akşam gazetesinden Şenay Köşdere’ye anlattı. Torun,  Boğaz'daki Clifton yalısını satın almasıyla ilgili olarak da 'Yıllardır bu ülkeye yatırım yapıyorum. Bizi yalıda oturmaya layık görmeyenler, kimleri layık görüyor acaba' dedi.

 

Bir süredir Aziz Torun adını, gazetelerin ekonomi sayfalarına aşina olmayanlar dahi sıkça duymaya başladı. İstanbul Esenyurt'taki kayak pistli alışveriş merkezi Torium'un açılışı, Torunlar GYO'nun halka arzı ve 2.6 milyar TL portföy değeri ile İMKB'de Emlak GYO'nun ardından ikinci sıraya yerleşmesi, ardından da Boğaz'da 11.5 milyon dolara aldığı yalı ile Torun son dönemde iş dünyasının en çok konuşulan isimleri arasında. Peki Aziz Torun kim, bu basamakları nasıl tırmandı?

 

İmam hatip yıllarından tanıdığı Başbakan'a olan gönül bağını dile getirmekten kaçınmayan, 'Ancak devletle hiç taahhüt işimiz olmadı' diye ekleyen Aziz Torun, Karaköy'de bir çay ocağında başlayan, öyküsünü AKŞAM'a anlattı... Ve sordu: Bu kadar yatırım yapan,  ekonomiye katkısı olan bir insan olarak, ailemle oturmak için bir yalı aldıysam bunda ne var.. Bizi burada oturmaya layık görmeyenler, acaba buralarda kimin oturması gerektiğini düşünüyor. Bu ülkeye bu kadar emek vermiş bir insan olarak burada oturmaya layık olan insanlardan biri benim diye düşünüyorum.

 

 

 İş hayatına ne zaman atıldınız ?

Biz İstanbul'a 1958'de Erzincan'dan geldik. 8 yaşındaydım. Babam, Karaköy'de ufak bir çay ocağı açtı. Bir hanın çatı arasında, gaz ocağı ile ısınılan, kapısı olmayan bir yerdi. İlkokulu burada babama yardım ederek geçirdim. 62'den babam bakkal dükkanı açtı. Lise ve ortaokulu da orada çalışarak geçirdim. Buna ramen hep başarılı bir öğrenci oldum. Lise son sınıfı okumadan liseyi bitirdim.  Sonra İstanbul Üniversitesi İktisatta okurken de bakkal dükkanımızda çalışmaya devam ettim.

 

AVM'ye cahil cesaretiyle girdik


AVM işine girmeniz nasıl oldu?

99'a kadar ithalatta belli bir ölçeğe ulaştık. Sonra biz bir market zinciri kuralım dedik. O zamanlar Gima satılıktı Ankara'da. O niyetle bir ortak şirket kurduk. Ama vazgeçip bir alışveriş merkezi kurmaya karar verdik. Yer ararken, Bursa Zafer Plaza'nın yerinin belediye tarafından ihaleye çıktığını öğrendik. Aslında orası çok zor bir yer ama biz bir cahil cesareti ile ihaleye girmeye karar verdik. Bizden başka ihaleye giren yoktu. Tabii biz yaparız, satarız diye düşünüyorduk. İşi bilmiyoruz diye biraz danışmanlık aldık. Baktık ki yapıp satmak olmayacak, işletelim dedik. Zafer Plaza'yı açtık. Çok şükür başarılı olduk. O süreçte Ankara'da Ankamall ile ortak olduk. Arkasından  Deepo, Korupark geldi.

 

Kimi yalıda oturmaya layık görüyorlar acaba



  Kandilli'de aldığınız yalı çok konuşuldu...

Bu kadar yatırım yapan, bu kadar işçi çalıştıran, bu kadar ekonomiye katkısı olan bir insan olarak yaşayacak bir evimizin olması herhalde doğal bir şey. Yani bu konuyu gündeme getirenlerin tarzını ben yanlış buluyorum. Torunlar aşağı yukarı 50'nci yılını kutlayacak. 80'li yıllardan bu yana vergi rekortmenleri arasındayız. Bunların tevazumuzdan dolayı gündeme gelmesini istemeyen bir aileyiz. Kendimize oturmak için Boğaz'da bir yalı aldıysak bunda yadırganacak bir durum yok. Buna layık görülmemiz gerekiyor. Asıl ben bizi buraya layık görmeyenleri merak ediyorum, buralarda kimlerin oturması gerektiğini düşünüyorlar acaba. Bu ülkeye bu kadar emek vermiş, bu yaşa gelmiş bir insan olarak burada oturmaya layık olan insanlardan biri benim diye düşünüyorum.

 

Öğrenci olaylarının içindeydim


Üniversite yıllarınız siyasi açıdan gergin zamanlardı, öğrenci olaylarına katıldınız mı?

Tabii o yıllarda Milliyetçiler Birliği, Türkiye Öğrenci Federasyonu gibi oluşumlar vardı. Biz de Milliyetçiler Birliğine gidiyorduk. Herkes gibi ben de olayların içindeydim. Ama çatışmalara girmedim. Neyse ki üniversiteler 70'ten sonra sakin bir dönemde girdi. Olaylar tekrar hareketlendiğinde okulu bitirmiştim. Tabii sonradan öğrenci hareketlerinin arka planında birileri olduğunu, bu güçlerin öğrencileri birbirine kırdırdığını fark ettim.

 

Karın %50'sini dağıtacak


Torunlar'ın borsada durumu ne?

Torunlar, borsada GYO'lar arasında Emlak GYO'dan sonra ikinci. Borsada işlem gören şirketler arasında da ilk 50 içinde. Halka arz tarihi itibarıyla 2.6 milyar TL piyasa değeri var. Bizim bir farklılığımız da oldu. Dedik ki elimizdeki varlıkların çoğu kira getiren varlıklar. Ve karın yüzde 50'sini dağıtacağız. Kar dağıtma üzerine kurulu bir yapımız var.

 

İlk param çay ocağından



Para kazanıyor muydunuz burada?

Çay ocağında çalışırken cuma günleri marka paralarını toplamaya giderdim dükkanlara, ikramımız olarak da bir kahve götürürdüm.  O zamanlar Türkiye'de kahve çok kıymetliydi. Karaborsadaydı. Paraları toplarken, 'ocaktan' deyip kahveyi vermem çok hoşlarına gidiyordu. Bana da bahşiş veriyorlardı. Müşteri memnuniyetini ilk orada öğrendim.

 

İmam hatipte dil zenginliği kazanmam çok iyi oldu

l İmam Hatip mezunu olduğunuz, hatta Başbakan Erdoğan'ı bu yıllardan tanıdığınız biliniyor. İmam Hatipli olmanın avantaj ya da dezavantajları oldu mu?

 İmam hatipte çok farklı dersler de alınıyor. Arapça, Farsça okumak, edebiyat eserlerini anlamada dil zenginliği veriyor. Dinler tarihini bilmek de iyi oldu.

 

Okul bitince hemen ticarete mi atıldınız?

Çalışma Bakanlığı'nda müfettiş yardımcısı olarak çalışmaya başladım. Havalı bir meslekti. Müfettişlik belgelerimizi aldığımızda, arkadaşımla Ankara Gençlik Parkında 'Müfettişiz, her şeyi teftiş ederiz' diye eğlenmiştik. İşin öyle olmadığını gördük tabii.. Benim için çok önemli bir tecrübe oldu. Bürokrasiyi iyi tanıma şansım oldu. Katı, astığı astık kestiği kestik bir müfettiş değildim.

 

İlk kredi Cıngıllıoğlu'ndan


Sizin için ticaret ne zaman başladı?

80'den sonra müfettişlik devam ederken abimle birlikte şeker toptancılığına başladık. Baktım ki ticaret amatörce olmuyor, 82'de istifa ettim. 90'lı yıllarda ilk defa şeker ithalatına izin verildi. Demirbank'ın o zamanki patronu Halil Cıngıllıoğlu'ndan randevu aldık, gittik abimle hayat hikayemizi anlattık. Bakkallıktan geliyoruz, ithalat yapmak istiyoruz dedik. O da bize kendi hikayesini anlattı, 'Ben sizi sevdim' dedi. İlk kredimizi ondan aldık. Bizim için çok önemli bir destekti. İlk büyük işimiz bu oldu.

 

İstanbul'un giriş kapısı olacak

MALL of İstanbul çok önemli bir dönüşüm projesi. Orada çok salaş binalar, gecekondular vardı. Biz orayı TOKİ'den ihale ile aldık. Büyük bir alışveriş merkezi ofis, rezidans ve otelden oluşan bir proje geliştirdik. Mall of İstanbul, 350 milyon dolarlık bir yatırım. Bölgenin silüetini değiştirecek, İstanbul'un giriş kapısı olacak bir proje.

 

Ticarette hırs aklı aşmamalı

BEN hep, 'Hırsın aklı aşmaması gerekir' derim. Ticarette hırs olacak. Çünkü hırs olmadan başarılı olamazsınız. Ancak bu hırs hiçbir zaman aklı aşmamalı. Kredi kullanırken de bir işe başlarken de hep bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.