T24- Hazal Özvarış
T24, Tunceli’de 1992 yılında işkenceyle öldürülen Ayten Öztürk’ün otopsi raporundaki “gariplikler” hakkında raporda imzası bulunan isimlerle görüştü. Doktor Zülfü Kılıç, “adli talep olmadıkça konuşmayacağını”, Doktor Nusret Akpolat, “yazılı açıklama yapacağını” söyledi. Rapora savcı olarak imza koyan Mehmet Ali Gürbüz ise“Rapor doğru. Uydurmaları yapanlar, devlete kefen biçenlerdir” dedi.
Hıdır Öztürk, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun Terörden Kaynaklı Yaşam Hakkı İhlalleri Alt Komisyonu'na 1992’de kızı Ayten Öztürk’ün işkenceyle öldürülmesini "Cesedi parçalanmış, gözleri çıkarılmış, kulakları kesilmiş bir evladın babası olarak buradayım” diyerek anlattı. Ardından, Taraf yazarı Orhan Miroğlu, eskiden PKK’nın önemli isimlerinden olan Selim Çürükkaya’nın, aynı zamanda eşinin kız kardeşi olan Ayten Öztürk’ün otopsi raporuna dair kendisine gönderdiği mektubu (02.01.2012) yayımladı. Çürükkaya, rapordaki “gariplikleri” şu sözlerle anlattı:
“Ayten Öztürk, otopsi raporunda yazıldığı gibi 8 Ağustos 1992 günü akşamüzeri cesedi Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiisinde yarı gömülü olarak bulunmuştur. Yani Ayten Öztürk’ün kaçırılması tarihi ile cesedinin bulunması tarihi arasında tam on bir gün zaman vardır. Durum böyle iken; otopsi raporunda cesedin en az bir buçuk veya iki ay gömülü kaldığını yazıyor. Ayten Öztürk’ün doktor eniştesi ve hemşire bacısına göre Ayten’in kulakları, dudakları kesilmiş, gözleri çıkarılmış, tanınmaması için yüz derisi soyulmuştur. Ama otopsi raporuna göre Ayten Öztürk’ün cesedi toprak altında bir buçuk veya iki ay kaldığından, dudaklar, gözler ve kulaklar çürümüştür. Yine Ayten Öztürk’ün yakınlarına göre Ayten’in saçları ve kafa derisi yüzülmüştür. Otopsi raporuna göre Ayten Öztürk’ün gömülü olduğu yerin üzerinde saç kılları bulunmuştur. Otopsi raporuna göre saçlarının kazınmasının nedeni ise; cesedin üzerindeki 15 santimlik toprak alınırken, kürek kazma ile saçın sürtüşmesinden ileri gelmiş olabilirmiş!”
Selim Çürükkaya, raporda imzası bulunan üç ismi de açıkladı: Doktor Zülfü Kılıç, Nusret Akpolat, Savcı Mehmet Ali Gürbüz. T24 olarak biz de bu isimlere ulaştık. İşte Kılıç, Akpolat ve Gürbüz’ün yaptığı açıklamalar:
‘Adli talep olmadıkça konuşmayacağım’
Çalıştığı Özel Ümraniye Afiyet Hastanesi’nde görüşme talebinde bulunduğumuz Zülfü Kılıç, Ayten Öztürk'ün otopsi raporu sorulunca "Hatırlamıyorum. Zaten o dönem oldu, bitti. İmzaladık" dedi. Israrla yinelediğimiz “Hatırlamadığınıza emin misiniz” sorusu üzerine Kılıç, "Hatırlıyorum ancak adli talep olmadıkça basına demeç vermeyeceğim" dedi ve bizi odasını terk etmeye davet etti.
‘Yazılı açıklama yapacağım’
Yurtiçinde ve yurtdışında İslam ülkeleriyle iletişimde bulunan Kutup Yıldızı Sağlık Gönüllüleri Derneği aktif üyesi Kılıç’ın ardından İnönü Üniversitesi’ne bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi’nde çalışan Doktor Nusret Akpolat’la telefonla temas kurduk. Akpolat, "Avukatlarla hukuksal çalışmalara başladık. Yazılı açıklama yapacağım" demekle yetindi.
‘Uydurmaları yapanlar devlete kefen biçenlerdir’
Ayten Özürk’ün otopsi raporunda imzası bulunan ve hâlen Ordu Adliyesi’nde görev yapan Savcı Mehmet Ali Gürbüz ise iddiaları kesin bir dille yalanladı. Otopsi raporunda tartışılan çelişkiler hakkında "Bilmiyorum, tüm bunlar sonradan çıktı" diyen Gürbüz, "Bir doktor götürülmesi yeterliyken iki doktor götürmüşüz. Rapor doğru. Ne gördüysek onu yazdık. Onun bunun keyfine göre otopsi raporu mu yazılır" açıklamasını yaptı.
Ayten Öztürk’ün gördüğü işkencenin raporda gizlendiği ve kulakların kesilmesi ile ölüm tarihine dair şüpheler aktarıldığında, Gürbüz, "Kulaklar ve dudaklar çürümüştü. Söylenenler gazetelerin uydurmaları. Adlarından belli. Uydurmaları yapanlar devlete kefen biçenlerdir" dedi. Ayten Öztürk’ün başına gelenlerle ilgili açıklamaların gazeteler tarafından değil ailesi tarafından yapıldığını hatırlattığımız Gürbüz, “O dönem böyle şeyler söylenmiyordu” karşılığını verdi.
Gürbüz, klasik otopsinin neden yapılmadığı sorusu üzerine "Ölüm sebebi belliydi, failleri aranıyordu. Çabaladık ancak kimse bize yardımcı olmadı" dedi. Baba Hıdır Öztürk’ün kızı Ayten’in "Yeşil" kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ve ekibi tarafından öldürüldüğü iddiası için Gürbüz, "Ben tanımıyorum. Aile, ceset neredeyse oraya müracaat edebilir, mezar açılır" dedi.
İşte Ayten Öztürk'ün garipliklerle dolu otopsi raporu