Aydın Engin*
En sonuncusunu iki gün önce yaşadık. Uluslararası itibarı çok yüksek insan hakları savunucusu örgütlerin temsilcileri Büyükada’da bir otel salonunda kendi aralarında bir çalışma oturumu düzenlemişlerdi. Ergenekon davaları sırasında tanıştığımız “gizli tanık”a AKP yargısı bir de “gizli muhbir” ekledi ve 10 hak savunucusu bir gizli muhbirin ihbarı ile önce gözaltına alındı, ardından adını polisin de, savcının da, yargıcın da söyleyemediği (çünkü yoktu) bir terör örgütüne yardım suçundan 6’sı tutuklanıp cezaevine kondu.
Zaten AKP Reis’i tutuklama kararından birkaç gün önce ilan etmiş, yargıç olmuş, hüküm kesmiş, Büyükada’da bir otel odasında 15 Temmuz darbesi benzeri bir hazırlık için bir araya gelindiğini ilan etmişti.
Yargı sadece kesilmiş hükmü resmiyete kavuşturdu.
Ben dahil pek çok kişi “AKP yargısı bir eşik daha aştı” dedi.
Peki, daha kaç eşik var önümüzde?
Bence çok var.
Kimi iyimserler “Artık bundan sonrası olamaz. Bu gidişin gidiş olmadığınıAKP’liler de, hatta onların Reis’i de anlayacaktır” demekteler.
Yanılıyorlar.
Aşılan eşiklere eşikler eklemek AKP Reis’inin bilinçli tercihi. AKP Reis’i gerginlikten besleniyor, gerginliği tırmandırabildiği kadar tırmandırmaya kararlı. Yargı, yasama ve yürütme erklerini elinde tutabilmeyi, yani hastalıklı bir tutkuyla sarıldığı iktidarı sürdürebilmesini bu yolla sağlayacağına ilişkin sarsılmaz bir inancı ve kararlılığı var.
İktidarını pekiştirmek için gerginliğin etkili ve elverişli bir araç olduğuna inanmakta.
Pek çok örnek verilebilir.
Yerim birini aktarmaya elveriyor: Tutuklulara tek tip elbise giydirilmesi. Üstelik evrensel hukuk ve insan haklarının kapısından giremediği kara ünlü Guantanamo hapishanesi örnek alınıyor. Bunu, AKP Reis’i adlı adınca söyledi.
Üstünde Hero (=Kahraman) yazan bir tişörtle mahkemeye çıkan bir FETÖ sanığı bahane ediliyor. AKP Reis’i önerisini ortaya attığında satır araları okumaya meraklı medya bunun sadece FETÖ davaları için geçerli olacağına işaret etti. Hani, sünnet çocuğunu “Korkma, çok acımayacak. Ucundan azıcık” diye teselli eder gibi...
“Reisimiz dediyse tartışılmaz, uygulanır” ilkesini amentü bellemiş Adalet Bakanlığı ise hemen kolları sıvadı ve anlaşılan sadece FETÖ sanıklarına filan değil bütün tutuklulara tek tip elbise giydirmek üzere hazırlanıyor. Sanırım bir yasa değil bir yönetmelik çıkarılacak ve ardından...
Ve ardından kıyamet kopacak...
Yaşı uygun olanlar 12 Eylül’ün taş kafalı ve faşizmi içselleştirmiş generallerinin tek tip elbise dayatmasını hatırlarlar. Hatırlamayanlara ve gençlere Birgün’de yazan Doğan Tılıç yeğenim, gülümseterek ağlatan, ağlatarak gülümseten tek tip elbise direnişi anılarını aktarsa, bir üst paragraftaki “Ve ardından kıyamet kopacak” cümlesinin hiç de abartı olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.
***
Zaten aşırı gergin bir ülkede, on binlerin “Adalet” isteğiyle 450 kilometre yürüdüğü, milyonluk bir kitlenin “Adalet mitingi”nde buluştuğu şu ülkede gerginliklere gerginlik katacak bu adım niye atılır, bir eşik daha niye aşılır?
Cevap kısa ve yalın: Çünkü AKP’nin Reis’i gerginliklere gerginlik katmayı bir iktidarda kalma stratejisi olarak benimsemiş, içselleştirmiş ve gözünü kırpmadan uygulamaya kararlı.
Birileri, mesela AKP içinden henüz olup biteni analiz edebilme yeteneğini tam olarak yitirmemiş birileri, gerginliği durmaksızın tırmandırmanın sonuçları üstüne Reis’lerine seslense, “Reisim aman dikkat, gerginliğin son aşaması kırılmaktır” dese diyeceğim ama...
Reisleri, dinlemeyi, İslamın güzel geleneği “meşvereti” filan çoktan unutmuş gibi...
En iyisi biz yeni eşiklere hazırlanalım...
* Bu yazı Cumhuriyet'te yayımlanmıştır