Gündem

Avustralya'dan Davutoğlu'na minnet mesajı

Ahmet Davutoğlu, gazete ve haber kanalı temsilcileriyle buluşmasında konuştu.

03 Mart 2011 02:00

T24 - Libya'dan yapılan tahliyeler hakkında bilgi veren ve yabancıların oradan alınması nedeniyle Türkiye'nin itibar kazandığını belirten Dışişleri Bakanı, Avustralyalı bir yetkilinin tahliyesi sonrası mevkidaşından 'sana çok şey borçluyum' mesajı aldığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu'da yaşanan isyanlar ve Türkiye'nin bölgeye bakışı hakkında gazete ve haber kanalı temsilcileri ile bilgilendirme toplantısı düzenledi. 

Türk vatandaşlarının ve yabancıların Libya'dan tahliyelerinin perde arkasını da anlatan Davutoğlu, İngiltere ve Avustralya'nın yetkilerini Türkiye'ye devrettiğini söyledi. 

Tahliyelerle Türkiye'nin insani boyutda büyük bir itibar kazandığını belirten Dışişleri Bakanı, Avustralya konsolosluğunda görevli bir yetkilinin tahliyesinin ardından, Avustrayla Dışişleri Bakanı'nın 'Sana çok şey borçluyum' mesajı yolladığını ifade etti. 


Libya'daki olayların, Mısır'ın aksine çatışmalarla başlayan bir süreç olduğunu ifade eden Davutoğlu, ''Onun idare edilememesi durumunda siz de o çatışmasının bir parçası olabilirsiniz'' dedi. 

Mısır'da yaşayan 3 bine yakın Türk vatandaşının 2-3 gün içinde tahliye edildiğini anlatan Davutoğlu, ''Şu an Libya, Mısır, Tunus'taki her kesimle bazen saatlik, bazen anlık bazda temas kuracak kanallarımız var. Bingazi'de, Trablus'ta kim ne düşünüyor... 

Vatandaşlarımızı bu kadar başarıyla şehir şehir topladıysak, o konvoyların geçiş yolundaki aşiret liderlerine giden mesajlarımız oldu. Yerel olarak kim kontrol ediyorsa onlarla temaslar kurduk'' dedi. 


'ÇARPIŞMA OLSAYDI...'

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere herkesin sürece katkıda bulunduğunu anlatan Davutoğlu, ''Yoksa bir ülke düşünün, çöl, ulaşım şartları zor. 26-27 bin insanımızın bütün ülkeye yayıldığı şantiyelerde yaşadığı bir coğrafyadan bahsediyorsunuz. Şu veya bu taraftarı bir grupla bizim vatandaşımız, şantiyeler etrafında göğüs göğüse çarpışır halde olsaydı, 20 sene sonra nasıl hatırlanacaktı bu Türkler ile Libyalıların ortak vicdanında'' dedi. 


ÜÇ AŞAMALI PLAN 

'Osman Gazi-1' ve 'Orhan Gazi-1' feribotlarının Libya'dan yola çıkıp açık denize vardıkları haberini aldıkları gece hiç uyumadıklarını ifade eden Davutoğlu, ''Olaylar başladığı anda bütün kurumlarımızla birlikte Bakanlıkta bir toplantı yaptık. Üç aşamalı bir plan hazırladık. Ama birincisi eğer bütün havalaanları açık olursa, ulaşım imkanlarımız olursa hangi yolu takip edeceğiz. 

Eğer havaalanlarından biri ya da ikisi devre dışı kalırsa hangi yolu takip edeceğiz. Bütün havalimanı ve limanlar devre dışı kalırsa hangi yolu takip edeceğiz... Trablus ve Bingazi'ye uçakları gönderdik ve tahliyelere başladık. Bingazi Havaalanı çatışmalar yüzünden kapanma riski taşıdığında da denizyolunu kullandık'' diye konuştu. 


22 BİN 617 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ 

Davutoğlu, ''Bugün itibariyle 22 bin 617 kişiyi tahliye ettik. Havayoluyla 10 bin 319, denizyoluyla 8 bin 416, karayoluyla da 2 bin civarında Tunus ve Libya'ya geçişler oldu'' dedi. 

Türkiye tahliye işlemlerine başladığı zaman, 20 ülkenin kendi vatandaşlarının da tahliye edilmesi için Türkiye'ye başvurduğunu anlatan Davutoğlu, bu ülke sayısının daha sonra 45, ardından da 52'ye yükseldiğini belirtti. 

Şu ana kadar 52 ülkenin toplam 3340 vatandaşını tahliye etiklerini söyleyen Davutoğlu, ''Kriterleri de koyduk. Ama öncelikle bizim şirketlerimizde çalışan, dolayısıyla Türk himayesinde görünen yabancılar alındı. 1500 Vietnamlı tahliye ettik. İkincisi komşu havzalardan olan yoğun nüfusları tahliye ettik'' diye konuştu. 


TÜRKİYE'NİN BAŞARISI

Uluslararası basının da Türkiye'nin başarısından söz ettiğini belirten Davutoğlu, ''Koordinasyon çok başarılı gitti, hiçbir şey aksamadı. Asker, sivil koordinasyonu, Ulaştırma Bakanlığı-Dışişleri Bakanlığı koordinasyonu, Afet ve Acil Durum Merkezi ve Dışişleri Bakanlığı koordinasyonu. Bütün dünya da takdir etti'' dedi. 

Türkiye'nin Bingazi Başkonsolosu Ali Davutoğlu'nun kahramanca çalıştığını anlatan Davutoğlu, ''Başkonsolos Davutoğlu, yiyecek bekleyen vatandaşlarımıza yiyecek ulaştırdı. 3 bin kişiyi havaalanından alarak stadyuma götürdü. Bingazi'de ortaya çıkan yeni otoriteyle de temasa geçildi. Bunu sağlamak için hangi kanalların bölgede devreye girdiğini tahmin edemezsiniz. Bu bir devlet operasyonu ve hiçbir aksama olmadı'' dedi. 

Davutoğlu, tahliye olaylarının yoğun olarak yaşandığı günlerde kriz masasına bir günde 13 bin 500 telefonun geldiğini belirtti. Ahmet Davutoğlu, feribotlarla gelenlerin mağdur edilmeden karşılandığını anlattı. 


'SANA ÇOK ŞEY BORÇLUYUM' 

Avustralya Dışişleri Bakanının, bir konsolosluk görevlisinin nerede olduğunun belli olmadığını ifade ederek, bu kişinin bulunması için yardım talebinde bulunduğunu anlatan Ahmet Davutoğlu, ''İngiltere ve Avustralya, bu bölgedeki büyükelçilik ve konsolosluklarını kapattı ve bütün yetkiyi Türkiye'ye devrettiler. Türkiye olarak bugün orada İngiltere ve Avustralya'nın çıkarlarını da temsil ediyoruz. Bundan dolayı Avustralyalı konsolosluk görevlisinin bulunması için yardım talebinde bulundular. 

Avustralya Dışişleri Bakanı, 'Konsolosluk elemanımız son askeri uçakla Türkiye'ye ulaştı. Sana çok şey borçluyum' şeklinde mesaj gönderdi. Alabildiğimiz kadar yabancı ülke vatandaşlarını da aldık. Bundan sonra da gemilerimiz yabancıların getirilmesi için tahliye işlemlerini sürdürecek. Bu, işin insani boyutu" şeklinde konuştu.


'TEK ÜLKE BELKİ DE TÜRKİYE' 

"Türkiye'nin bu insani boyut sebebiyle kazandığı olağanüstü bir itibar var. Bu, Türk devletinin nasıl çalıştığını gösteren bir başarı tablosu" diyen Davutoğlu, "Şu an hem Bingazi hem Trablus ile doğrudan kanalları olan ve her an her türlü mesajı karşılıklı olarak da toplu olarak da değerlendirebilecek ülke olarak belki de bir Türkiye vardır. Bizim için Libyalı var. Libya'nın hepsi azizdir. Onların kaderi de bizim kaderimizdir" ifadelerini kullandı. 


'HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KAÇINMAYACAĞIZ' 

Bundan sonra çözüm için ne yapılabilirse yapacaklaırnı belirten Dışişleri Bakanı, "Libya için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Yine biz, dış müdahaleye karşıyız. Çünkü dış müdahale Libya'da durumu iyileştirmez, kötüleştirir. Çünkü biz Libya'daki bütün taraflarla konuşuyoruz. Dış müdahale isteyen tek bir taraf yok. Yani muhalefet 'Gelin, bizi kurtarın' diye bağırmıyor. 'Yapılacak her müdahale benim durumumu kötüleştirir' diyor. 


IRAK'TA YAPILAN HATALAR 

Türkiye olarak neyi istemiyoruz Libya'da? Bingazi ve Trablus şeklinde ikiye bölünmesini istemiyoruz. Irak'ta yapılan hataların Libya'da yapılmaması lazım. Bingazi'deki iç dönüşümü gölgede bırakacak şekilde bir Arap-Batı, İslam-Batı, Libya-Batı gibi bir çatışmanın görüntüsünün de ortaya çıkmaması lazım. 

Libya içinde bir iç gerilimin de yaşanmaması, Libya halkının hayat şartlarının zorlaştırılmaması lazım ki bu dönüşüm herhangi bir şekilde şaibe altında kalmasın. Bizim yaptığımız bütün çaba da bu yönde. Bu tarihi süreci yaşarken, biraz heyecan duymak, o sürecin hakkını vermek lazım. Ama tek tek ülkelerin yaşadığı günlük olaylarda da realist, orada insan kaybına yol açmayacak yöntemlerin bulunması lazım'' dedi.