T24 - Kriz sonrası tasarrufa yönelen Avrupalı evde yemeğe ağırlık verdi, Türk domatesine ilgi arttı. Üretici talebe yetişemezken, Türk domatesi Avrupa'nın en pahalı ürünü haline geldi.
Avrupa ekonomilerini derinden etkileyen ekonomik krizin, Avrupa ülkelerinde yaşayan insanların dışarda yemek alışkanlığından uzak durmalarına, dolayısıyla Türkiye'den Avrupa'ya yapılan başta domates olmak üzere yaş sebze ve meyve ihracatında artışa yol açtığı bildirildi.
İzmir'in Dikili ilçesinde jeotermal enerji kullanılan 600 dönümlük sera alanında domates ve biber üretimi yapan Agrobay AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şentürk, yeni başlayan sera üretim sezonunda, iç ve dış talebin iyi olduğunu, geçen yıla göre daha yüksek oranda satış beklediklerini söyledi.
Dünyanın en büyük 5 sera üreticisinden birisi olduklarını, Türkiye'nin de bu alanda en büyük üreticisi ve ihracatçısı olduklarını belirten Şentürk, bu yıl özellikle İngiltere, Almanya ve Rusya'dan gelen taleplerin memnuniyet verici düzeyde olduğunu ifade etti.
Şentürk, bu artışın nedenlerine ilişkin Avrupa'daki alıcılarla yaptıklarını görüşmelerde, bunun ''kriz kaynaklı olduğu'' yorumlarının yapıldığını dile getiren Şentürk, şunları kaydetti:
''Avrupa'da insanlar kriz sonrası tasarruf etme eğilimi içine girdi ve dışarıdan söylemek yerine kendi yemeklerini yapmaya başladı. Bunun domates başta olmak üzere yaş sebze meyveye talebi artırdığı ifade ediliyor. Hazır yemek kültürünün artık bittiği belirtiliyor. Kriz sözleri Türk sanayisini olumsuz etkiliyor, ancak tarıma katkıları oldu. İngiltere ve Almanya pazarlarına yaptığımız ihracatta henüz sezonun başında olmamıza rağmen yüzde 30-35 artış var. İngiltere'de Tesco mağazalarına domates gönderiyoruz. Haftada 4 tır domates gönderiyoruz. Talebe yetişmeye çalışıyoruz.''
Bu yıl domates ve biberde geçen yıla göre yüzde 20 artışla 12-13 milyon avro civarında bir ihracat yapmayı öngördüklerini bildiren Şentürk, tarım sektöründe planlama yapmanın çok mümkün olmadığını, sezonun bu düzeyde devam etmesi halinde yılı başarılı biçimde kapatacaklarını söyledi.
'Türk dometesi de marka olma yolunda'
Şentürk, Türkiye'de tarım ürünlerinde kalitenin giderek arttığını, pazar bulma konusunda sıkıntı yaşamadıklarını belirterek, ihracata başladıkları bir kaç yıl öncesine kadar Almanya'daki marketlerde en pahalı ürünün İspanyol domatesiyken, bugün kalitesiyle en pahalı domatesin Türk domatesi haline geldiğine işaret etti.
Türkiye'nin, tarımda dünyanın en iyisi olabilecek potansiyele sahip olduğunu ifade eden Şentürk, ''Bunu değerlendirmek için yaptığımız modern yatırımlarla kısa sürede bunu ispat ettik. Türk domatesi Avrupa'nın en pahalı ürünü, marka olma yolunda ilerliyor. Bunu katma değeri daha yüksek ürünlere de taşımak durumundayız'' dedi.
'Yeni hal yasası fiyatları düşürecek'
İç piyasaya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Şentürk, Antalya bölgesinde yaşanan doğal afetler ve havaların çok soğuk gitmesinin ürünün kalitesini olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Şentürk, modern seraların hava şartlarından çok fazla etkilenmediğini, bu nedenle kaliteli ürünün fiyatının hızla arttığını belirterek, arz ve talebe bağlı olmayan fiyat artışlarının ise yeni Hal Yasası sayesinde önleneceğini savundu.
Şu anda domatesin sera çıkış fiyatının ihracatta 3,2 lira, iç pazarda ise 2,7 lira olduğunu kaydeden Şentürk, eski Hal Yasası düzenlemesine göre hallere gitmek durumunda kalan ürünün, komisyoncuların payıyla birlikte fiyatının fırladığını, yeni düzenlemeye göre üretici olarak doğrudan satış noktalarına gönderme imkânına kavuşulduğuna dikkati çekti.
Yasanın henüz çok yeni olduğunu, uygulamanın oturmasının 1 yıl almasını beklediklerini dile getiren Şentürk, şunları söyledi:
''Birçok market halen halleri kullanıyor. Üreticilerle bağlantıların kurulması ve sistemin oturmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sistem kurulmuş olacak. Yeni düzenlemeyle domateste üreticiden çıkış fiyatıyla market satış fiyatı arasındaki dengenin savunucusu olacağız. 1 milyona domates satıyorsam market etikete 2 lira yazıyorsa, bunun hakkının yüzde 20 olduğunu söyleyeceğiz, bu bilgiyi medyayla paylaşacağız. Marketler arasındaki rekabetin de bu konuda tüketicinin lehine olacağını düşünüyorum.''