Avrupa Parlamentosu, hızla ilerleyen yapay zeka ve robot teknolojilerine karşı hazırlık adına robotlara “elektronik kişi” statüsü veren ve Asimov yasaları kapsamında haklar tanıyan bir raporu onayladı. Hem robotik firmaları hem de kimi uzmanlarca eleştirilen karar, sermaye düzeninde teknolojinin rolü sorusunu yeniden gündeme getiriyor.
Sol Haber Portalı'nda yer alan habere göre, robotların, özellikle yapay zeka (YZ) alanındaki gelişmelerle birlikte gittikçe daha özerk (otonom) hale gelebilecekleri düşünülüyor. Yani robotların, YZ alanındaki gelişmelerle birlikte, programlandıkları gibi çalışan ve sınırları olan (sözgelimi otomobil imalatında sabit bir şekilde bantı işleten) bir makina olmanın ötesine geçecekleri, kendini geliştirebilen, deneyim kazanarak öğrenen makinalara dönüşecekleri düşünülüyor.
İnsanlara hizmet alanında robotların kullanılmasına dair araştırmalar ilerliyor: hastalar ile ilgilenen, onlarla konuşan, ilaçlarını yataklarına servis eden robotlar örneğin. Öğrenen ve gelişen robotlar, fiziksel olarak insanlarla temas halinde olabilecekleri alanlarda da yer alıyorlar. Buna bir örnek sürücüsüz arabalar, insansız hava araçları. Tabii ki savunma sanayi de robot araştırmalarının büyük itici güçlerinden birisi.
Öğrenebilen makinaların, insanlarla temas halinde verecekleri kimi kararların, düz mantık değil de, ‘ahlaki yargılar’ içermesi söz konusu olacak. Sözgelimi, sürücüsüz bir aracın hareket algoritmasını ele alalım. Bir kaza anında iki olası manevradan birini seçmek zorunda olduğu durumda, ama ikisinin de ölümle sonuçlanacağını kesin olarak hesaplıyor. Algoritmanın bunlardan hangisini tercih edeceği, makinanın ahlaki yargısının sonucu olacak.
"Elektronik kişi" olarak robot
2016’da AB milletvekili Mady Delvaux tarafından hazırlanan ve sunulan rapor, robotların 10-15 sene gibi kısa bir zaman içinde günlük yaşamın bir parçası haline geleceği ve insanlar ile birlikte bir sosyal hayat içinde var olacakları için, robotlu yaşama dair bir hukuksal çerçeve çizilmesinin gerektiği görüşüne dayanıyor.
Robotları, ‘elektronik kişi’ olarak tanımlayan ve onlara haklar ve sorumluluklar verilmesi öngören rapor, geçtiğimiz günlerde 2’ye karşı 17 oyla kabul edildi.
Asimov yasaları
Raporda dikkat çeken başlıklar şu şekilde:
1) ABD, Japonya, Çin ve Güney Kore’de robot ve YZ teknolojilerinin etik kurallarına dair kimi düzenlemeler yapılmış durumda. AB ülkelerininde de bu robotların büyüyen sayılarla yer alacağı öngörülmüş.
2) Robot tasarımcı, üretici ve operatörlerinin, bir asgari sınır olarak bilim kurgu yazarı Isaac Asimov’un üç yasasına tabii olması gerektiğinin altı çizilmiş. Bu programa dökülemeyecek yasalar, Asimov’un 1943 tarihli Runaround adlı öyküsünde dile getirdiği, eğer robotlar bir tarz bilince sahip olurlarsa, ve bağımsız karar alabilirlerse, robot-insan ilişkisini düzenleyen ahlak kuralları:
I- Robot bir insana zarar veremez veya aksiyona geçmeyerek insana zarar verilmesine yol açamaz.
II- Robot, i. yasayla çelişmediği sürece, insanların verdiği emirlere uymalılar.
III- Robotlar i. ve ii. yasayla çelişmediği sürece kendi varlıklarını korumalılar.
AB’de robot teknolojilerine dair son yasa 1985 tarihli ve yasa sadece üretim hataları sonucu oluşacak zararı düzenliyor.
3) Raporda akıllı otonom robota dair şu tanım getirilmiş:
- Algılayıcıları (İng. sensor) ve çevresi ile veri iletişimi sayesinde otonom (özerk) olabilen,
- Kendi kendine öğrenebilen (zorunlu koşul değil),
- Fiziksel desteği olan bir araç.
Akıllı otonom robotlara dair ilk örnek, yakında hayatımızın parçası olabilecek sürücüsüz arabalar. Bir diğer örnek ise insansız hava araçları.
İnsansız bir araba, bir kişiye çarpıp yaraladığından sorumlu, o arabanın sahibi mi olacak, yoksa o insansız arabayı geliştiren şirket mi, ya da içindeki işletim sistemini ve öğrenme algoritmalarını tasarlayıp, programlayan başka bir şirket mi? Bu sorunun cevabı halen açık.
4) Robotların, birçok işi daha ucuza ve daha hızlı vb. yapması nedeniyle zaten ciddi bir problem olan işsizliği daha da arttıracağına dair değerlendiriliyor. Buna önlem olarak, ’genel temel gelir’ ve 'robot sigortası' öneriliyor.
Rapora eleştiriler
Robot şirketleri böyle bir bürokrasinin robot alanındaki innovasyonu engelleyeceği, henüz bu kuralları getirmek için erken olduğu görüşünde. VDMA adlı, Alman robot üreticilerini temsil eden grubun direktörü Patrick Schwarzkopf böyle bir yasal çerçevenin “50 sene içinde ortaya çıkartılabileceğini, ancak önümüzdeki 10 sene için gerekmediğini” belirtti.
Aynı zamanda, robotlara kişi (İng. "personhood") statüsü verilmesi şirketlere tüzel kişi statüsü verilmesinin benzeri olumsuz sonuçları doğuracağı düşünülüyor. Bu durumda robot üreten şirketlerin kendi ticari avantajları doğrultusunda bu durumu kullanacakları, bunun da toplumun geneli için olumsuz sonuçlar doğuracağı düşünülüyor.
AP'nin insanları robotlara karşı koruma duyarlılığı akıllara başka sorular getiriyor: Acaba AP vekilleri, insanı insana karşı korumayı neden gündemlerine almıyorlar? Örneğin bir insanın başkalarını çalıştırarak ürettikleri mal ve hizmetlere el koymasının, yani emek sömürüsünün yasal statüsünü niye sorgulamıyorlar? Ya da insan yok eden akılsız makinaların satışlarının, yani silah ihracatının neden Avrupa ekonomisinin başlıca kaynaklarından biri olduğunu tartışmıyorlar?
Teknoloji bir "özne" mi?
Özellikle liberal bakış, teknolojinin bir özne olduğunu, kendi kendine geliştiğini, evrimleştiğini, mükemmelleştiğini öne sürüyor. Halbuki sınıflı bir toplumda bilim ve teknoloji de egemen sınıfın çıkarları doğrultusunda, onun koyduğu politikalar doğrultusunda ilerliyor. Tabii ki, siyaset icabı bu doğrultu, "tüm toplumun çıkarı" gibi sunulmakta.
Aynı şekilde, teknolojiyi özne olarak görüp ona düşman olan romantik görüş de yanlıştır.
Kapitalist değil de sosyalist bir toplumda, robotlar insan sağlığı ya da hayatı için tehlike arz eden birçok işte kullanılabilir: maden arama ve çıkarma, yol ve bina inşaatı, tuvalet temizleme, vb. Bundan da öte, insanların çalışma sürelerini azaltacak şekilde yaratıcı olmayan, mekanik ve rutin işler robotlara devredilebilir.
Teknoloji, ancak emekçilerin gözetiminde olduğu sürece onların gerçek anlamda hayatını kolaylaştıran bir şekilde kullanılabilir. Halihazırda ise, dünyada robot teknolojilerinin ve yapay zekanın sermayenin ve emperyalizmin ihtiyaçları doğrultusunda ilerlediğini söyleyebiliriz.