Türkiye’de devletin yerel yönetimlerin planlama kararlarına fazla müdahalede bulunduğu belirtilen rapor ve buna bağlı kararda, Türkiye’de merkezi yönetimin yerel yönetim temsilcilerini “terör suçlamasıyla” görevinden alarak seçilmemiş kişileri bunların yerine atamasının, “Türk vatandaşlarının demokratik seçimine ciddi şekilde zarar vererek, yerel demokrasinin düzgün işleyişini engellediği” görüşü dile getirildi.
"Terörle mücadele yasasında suç tanımı çok geniş"
Raporda, terörle mücadele yasasında yer alan terör suçlarının çok geniş anlamda tanımlanması eleştirildi.
Devletin yerel yönetimler üzerindeki kontrol yetkisinin çok fazla olduğu uyarısı yapılan tasarıda, yerel yönetimlerin planlama kararlarındaki aşırı devlet kontrolünün ve müdahaleciliğinin yerel yönetimlerin kendi görev ve sorumlulukları üzerindeki etkinliğini düşürdüğü eleştirisi yapıldı.
Yerel yönetimlerin tam ve etkili bir şekilde yetkilerinden yararlanma kapasitelerini merkezi yönetiminin sınırladığı kaydedilen kararda, merkezi yönetimin yerel yönetimlere danışmadan kararlar alabilmesi eleştirildi ve genel olarak Türkiye'de merkezi hükümet ve yerel yönetimler arasındaki iletişim ve hükümetler arası diyalogun yetersiz seviye olduğu uyarısı yapıldı.
"Yerel yönetimlerin yerel vergilerin belirlenmesinde sınırlı yetkileri var"
Yerel yönetimlerin yerel vergilerin belirlenmesinde de sınırlı yetkileri olduğu kaydedilen kararda, kaynakların yarısından fazlasının merkezi hükümetten geldiği için yerel yönetimlerin mali özerklikten yeteri kadar yararlanamadıkları eleştirisi getirildi.
Kabul edilen kararda, raportörlerin izleme komitesini düzenli olarak Türkiye’deki yerel demokrasiyle ilgili gelişmeler konusunda bilgilendirmesi istendi.
Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Sözleşmesi’nin ihlal ettiği gerekçesiyle Ankara aleyhinde “izleme süreci” başlatmıştı. İlgili komite, Türkiye’ye yönelik bu süreçle ilgili ziyaretini geçen yıl aralık ayında gerçekleştirdi.