Gündem

Avrupa Konseyi gözlemcileri: Seçim sonuçlarını belirlemenin en iyi yeri sandıklardır, mahkeme salonları değil

"Ekim ayındaki genel kurulda İmamoğlu'nun konuşma yapmasını talep edeceğim"

24 Haziran 2019 16:35

T24
Metin Kaan Kurtuluş

Türkiye’nin ilk üyelerinden olduğu, 70 yıldır faaliyet gösteren, İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü teşvik etmek amacıyla kurulmuş Avrupa Konseyi, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimlerini sandık başlarında gözlemledi. Seçimi izleyen delegasyonun başkanı Andrew Dawson, seçimlerin gergin bir ortamda yapılmasına rağmen iyi organize edildiğini ve saydam olarak işlediğini ifade etti. Gözlemciler, bazı sandık başlarında parti üyeleri tarafından ‘korkutulmaya’ çalışıldıklarını ifade ettiler.

Avrupa Konseyi’nin Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul seçimlerini izlemek için gönderdiği delegasyon, ilk bulgularını Gayrettepe’deki Dedeman Otel’de paylaştı. Basın konferansına Delegasyon Başkanı Andrew Dawson, Avrupa Konseyi Kongresi Seçim Gözlem Ünitesi Başkanı Renate Zikmund ve Kongre Direktörü Jean-Philippe Bozouls katıldı.

Dawson, oy verme ve sayım işlemlerini izlemek için 13 ülkeden 14 gözlemcinin İstanbul’a geldiğini bildirdi. Bu 14 gözlemciden oluşturulan 6 ekip, oy verme noktalarını gezerek süreci inceledi. Ekipler toplamda İstanbul’un 39 ilçesinin 30’unda bir oy verme noktasında bulundu ve 90 sandık komitesine konuk oldu.

"Ekibimizin gözünü korkutmak amacıyla yapılan girişimler oldu"

Dawson, delegelerin birçok yerde dost canlısı bir şekilde tercümanlarla karşılandığını ifade ederken, “görmezden gelemeyecekleri” kadar çok da agresif muamele ile karşılaştıklarını belirtti. Dawson, “Açıkça ekibimizin gözünü korkutmak amacıyla yapılan girişimler oldu. Bunları yapanlardan bazıları parti temsilcileriydi. Kongre’den gelen bir gözlemci ekibine böyle bir muamele genelde nadirdir. Bu yüzden olanları vurgulama gereği duydum” diye konuştu. Delegasyon başkanları bu olaylardan bazılarının çözülmesi için polis bile çağrılması gerektiğini söyledi ve bazı tercümanların kendilerini “korkunç durumların ortasında bulduklarını” aktardı. Dawson, bu tür olayların sebebinin seçimlerden önceki “gergin ortama bağlı olabileceğini” söyledi.

Türkiye’nin geçen haftalarda büyük bir “demokrasi testinden” geçtiğini ifade eden delegasyon, seçimlerin “teknik olarak usulüne uygun” bir şekilde yapıldığı sonucuna vardıklarını söyledi. Dawson ilk bulgularında, “10.5 milyon seçmenin yaşadığı bu çok güzel, hayat dolu şehrin çoğunun oy verdiği seçimlerde oy verme işlemi düzenli ve profesyonel bir şekilde yapıldı” ifadelerine yer verdi. Delegasyon, seçim görevlilerine yakın zamanda eğitim verildiğini ve ellerinde bir ‘yapılacaklar listesi’ bulunduğunu gözlemledi.

"Sadi Güven ile bir araya geldik"

İlk bulgularda engelli seçmenlerin oy vermekte zorlanmasına değinildi. Delegasyon bazı düzenlemeleri “gereksiz derecede zorlayıcı” olarak değerlendirdi ve “mobil sandıklardan” daha çok faydalanabilineceğini ifade etti. Dawson, çok sayıda kadın sandık başkanı olmasının da kendilerini memnun ettiğini ifade etti.

Delegasyon, YSK Başkanı Sadi Güven ile de seçimlerden önce bir araya geldiklerini, iptal kararı hakkında görüştüklerin ifade etti ve iptalden başka bir yol olup olmadığını sorduklarını aktardı. Dawson, karar hakkında birçok yorumcu ve avukatla görüştüklerini, bu isimlerin çoğunun kararı tatmin edici bulmadığını söylediğini bildirdi. Delegasyona konuşan birçok isim karar da “siyasi baskının da etkisi olduğunu” dile getirdi. Delegasyonun, gözledikleri her sandık görevlisine de memur olup olmadıklarını sordukları belirtildi.

Dawson, basın konferansında demokrasinin hukuk, hukukun üstünlüğü, insan hakları, ifade özgürlüğü ve özgür medya üzerine kurulu olduğunu da hatırlattı.

"Güneydoğuda mazbatanın ikinci adaylara verilmesini Venedik Komisyonu'na taşıyabiliriz"

31 Mart yerel ve mahalli idareler seçimlerinde güneydoğudaki bazı ilçelerde HDP adaylarının kazanmasına rağmen mazbatanın ikinci adaya verildiğini hatırlatan Dawson, bu karar hakkında legal tavsiye almak için Venedik Komisyonu’na başvurabileceklerini söyledi. Dawson’ın Türk halkının demokrasinin tam işlemesini istediğini vurgulaması ve “Seçim sonuçlarını belirlemenin en iyi yeri sandıklardır, mahkeme salonları değil” sözleri dikkati çekti.

Delegasyonun hazırladığı gözlem raporunun tamamının Ekim ayında yapılacak olan Avrupa Konseyi Kongresi Genel Kurulu’nda sunulacağını belirten Dawson, bu genel kurulda konuşma yapmak üzere ikinci kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun da davet edilmesini talep edeceğini bildirdi.