Türkiye ile yeni bir anlaşma imzalamak üzere İstanbul’a gelen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Suma Chakrabarti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bugünkü görüşmesi öncesinde soruları yanıtladı. Chakrabarti, en fazla yatırım yaptıkları ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, “Ben Türkiye’ye daha fazla yabancı yatırımcı getirmek istiyorum, ancak daha istikrarlı bir siyasi atmosfer görmeleri lazım, dolayısıyla Avrupa Birliği ve diğer ülkelerle gerginlikler ne kadar azalırsa herkes için o kadar iyi olur” dedi.
Hürriyet'te yer alan habere göre Chakrabarti, Türkiye ile ilişkiler ve yatırımlarla ilgili şu mesajları verdi:
-Türkiye için yüzde 3.5 büyüme: “Özellikle son 10-15 yılda uluslararası ekonomik sistemde çok sarsıntılar yaşandı, bu süre zarfında Türkiye gerçekten de iyi işi çıkardı. 2017’nin ilk üç çeyreğinde Türkiye yaklaşık yüzde 7.5 oranında, hızlı bir büyüme kaydetti. Biz EBRD olarak Türkye’nin 2018’de de yüzde 3.5 büyüme kaydedeceğini öngörüyoruz ancak Türkiye bu rakamın üzerine çıkarsa hiç şaşırmam.”
-Yabancı için istikrar çok önemli: “Türk ekonomisindeki büyümeye baktığımızda, büyümenin büyük bölümünün tüketime dayalı olduğunu görüyoruz, Türk Hükümeti’nin odaklanması gereken konulardan birinin bu olduğunu düşünüyorum çünkü tüketime dayalı büyümede her zaman bir tehlike vardır. Ekonomide herhangi bir geriye dönüş olursa o zaman insanlar kredilerini çok kolay geri ödeyemezler ve öedenmeyen kredilerin oranı artabilir. Tüketimden ziyade yatırıma dayalı büyümenin olması çok daha iyidir, işte bu yüzden de Türkiye’nin yatırım iklimiyle ilgili karşı karşıya kaldığı bazı sorunları çözmesi gerçekten önemli. Yabancı yatırımcılar neye bakıyor? Türkiye’nin diğer ülkelerle kıyaslandığında yatırım iklimi olarak nasıl bir noktada olduğuna bakıyor. Türkiye’nin bazı yapısal reformlar yapması gerekiyor. Örneğin işgücü piyasası esnekliğini geliştirmesi, daha fazla enerji verimliliği olması ve kamu-özel ortaklığını artırması lazım. Yatırımcıların baktığı diğer bir alan da politika çerçevesinin istikrarlı ve sürekli olması. Politikaların çerçevesi istikrarlı ve sürekli mi olacak, yoksa her hükümet değiştiğinde politikalar da değişecek mi? Yabancı yatırımcı için istikrar, süreklilik ve hukuk devleti çok önemli.”
-AB ile gerginliklerin azalması herkes için iyi olur: “Ben EBRD aracılığıyla Türkiye’ye daha fazla yabancı yatırımcı getirmek istiyorum ancak yabancı yatırımcıların daha istikrarlı bir siyasi atmosfer görmeleri lazım, dolayısıyla AB ve diğerleriyle gerginlikler ne kadar azalırsa herkes için o kadar iyi olur. Hem Türkiye için, hem AB için hem de yabancı yatırımcılar için daha iyi olur. Şu anda bu ilişkilerin doğru yöne gitmeye başladığını düşünüyorum. Şunu hatırlamak zorundayız, AB hala Türkiye için en büyük ticari ve ekonomik ortak. Türkiye ihracatının yüzde 50’sini AB ülkelerine yapıyor, Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın da yüzde 75’i AB’den geliyor.”
-Türkiye bizim bir numaralı yatırım merkezimiz: “Uluslararası bir haberajansında EBRD’nin Türkiye yatırımlarını keseceğine dair haberler çıktı. Saygıdeğer haber ajansları da bazen bir şeyleri yanlış yapabilir. Türkiye bizim bir numaralı pazarımız olmaya devam ediyor. 2014’ten bu yana her yıl Türkiye, EBRD için bir numaralı yatırım merkezi oldu. Son üç yılda Türkiye’ye 5.4 milyar dolarlık yatırım yaptık, bu da toplam yaptığımız yatırımın yarısından daha fazla. 2015 ve 2016’da Türkiye’ye 1.9 milyar Euro yaptık, 2017’de bu rakam 1.6 milyar Euro’ya düştü ancak yine de en çok yatırım yaptığımız ülkeler arasında bir numara Türkiye oldu. Bu düşüşün sebebi de siyasi durumdan kaynaklandı, yatırımcılar bekleyip görmek istediler. Ancak Türkiye’nin EBRD yatırımları için çok öenmli bir pazar olduğunu bugüne kadar defalarca gösterdik ve bundan sonraki yıllarda da öyle olacağına eminim. Biz Türkiye’ye kendimizi adadık.”
-Türkiye 25 milyon Euro verecek: “Türkiye bizim en fazla yatırım yaptığımız ülke. İmzalayacağımız anlaşmayla Türkiye çok büyük bir cömertlik sergileyerek EBRD’ye 25 milyon Euro bağışta bulunmayı kabul etti. Bu, dokuz yıldır Türkiye’de yaptığımız operasyonlar sonucunda karşılıklı tesis edilen güvenin bir sonucudur. Bu bağış fonunun büyük bir bölümü de Türkiye’de enerji verimliliği ya da kadın girişimcilerle ilgili projelerde kullanılacak. Finanse edeceğimiz alanlar arasında yatırım, teşvik primi ödemeleri, projeler için fizibilite çalışmaları, çevreyle ilgili ve sosyal konulara destekler yer alıyor.”