Spor

Avrupa futbolunun değeri 16,3 milyar Euro'ya ulaştı

Deloitte, Avrupa futbol piyasasının gelir bakımından 600 milyon avro büyüyerek 2009-2010 döneminde 16,3 milyar avroya ulaştığını ortaya koydu.

09 Haziran 2011 03:00

T24 - Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması 2011'i yayınlayan Deloitte, Avrupa futbol piyasasının gelir bakımından 600 milyon avro (yüzde 4) büyüyerek 2009-2010 döneminde 16,3 milyar avroya ulaştığını ortaya koydu.


Araştırmaya ilişkin yapılan açıklamaya göre, önemli ekonomik dalgalanmalara rağmen Avrupa'nın beş büyük liginin hepsinde gelir artışı kaydedildi. Bu liglerin toplam hacminin 2008/2009 yılına göre yüzde 5 artarak 8,4 milyar avroya çıktığını gösterdi. Ayrıca yayın gelirleri de yüzde 7 artışla büyümenin ana itici gücü olmaya devam ederek beş büyük lig için 4 milyar avro seviyesini aştı.


İlk 3'e İngiltere, Almanya ve İspanya girdi

İngiltere Premier Ligi en yüksek gelir üreten lig olmayı sürdürürken, bu ligdeki kulüplerin gelirleri 2,5 milyar avroya ulaştı. İkinci sıradaki Alman Bundesliga ile arasındaki fark böylece 800 milyon avroyu aştı. Alman Bundesliga, Avrupa futbolunda en yüksek ortalama katılıma sahip (42 bin 700 seyirci) ligi olmayı sürdürürken, Avrupa'nın en büyük piyasası olarak sayılabilecek bu sektördeki ticari gelirlerin artışıyla birlikte gelir sıralaması bakımından ikincilikteki yerini pekiştirme imkanı buldu.

İspanya'daki La Liga ise yüzde 8'lik en yüksek gelir artışını kaydederken, bu ligdeki gelirin yarısından fazlasını (yüzde 52) Real Madrid ile Barcelona'nın üretmesi nedeniyle Avrupa'daki beş büyük lig arasında en kutuplaşmış lig olarak öne çıktı. İtalya Serie A'daki gelirler 38 milyon avro (yüzde 3) artarak 1 milyar 532 milyon avroya ulaştı ve böylece İtalya, Fransa'daki Ligue 1'in önünde dördüncülüğünü korurken, Ligue 1'ın geliri ise beş büyük lig arasında en düşük (yüzde 2) artışı kaydederek 1 milyar 72 milyon avroya ulaştı.


Ücretler

Araştırmaya göre, beş büyük ligdeki ücretler 400 milyon avronun (yüzde 8) üzerinde artışla 2009-2010 sezonunda 5,5 milyar avroyu aştı. İngiltere, İtalya ve Fransa'da ücret artışı, gelir artışının mutlak seviyesini aşarken, Almanya'da da gelir ve ücretler benzer miktarlarda arttı. İspanya'da, Barcelona ve Real Madrid dışındaki takımların toplam ücretleri düştü ve genel ücret/gelir oranı yüzde 60'a, yani son on yılın en düşük rakamına ulaştı.

Beş büyük ligin hepsinde de ücret enflasyonu kaydedildi. Bundesliga kulüplerinde ücretler yüzde 11 (88 milyon avro) artarken, Serie A (88 milyon avro) ve Ligue 1'de (56 milyon avro) yüzde 8, Premier League'de yüzde 5 ve La Liga'da (32 milyon avro) yüzde 3 oranında arttı. Ücret/gelir oranı Bundesliga'da (yüzde 54) en düşük seviyede, Serie A'da ise (yüzde 77) en yüksek seviyede yer aldı.


Gelir ve karlılık

Almanya Bundesliga, işletme karlarının 172 milyon avrodan 138 milyon avroya düşmesine rağmen Avrupa'nın en karlı ligi olmayı sürdürdü. İngiltere Premier Lig'de ise, işletme karlarının 101 milyon avroya yükselmesiyle aradaki fark daraldı. Seri A ve Ligue 1 zarar etmeyi sürdürdü. İspanya'da, Barcelona ve Real Madrid çok büyük işletme karları elde ederken, diğer kulüpler ise çok büyük işletme zararları açıkladı.

Avrupa'nın en çok gelir üreten ilk 20 kulübü, 2009-2010 sezonunda 4,3 milyar avro kazanç elde ederek tüm Avrupa futbol piyasasının yaklaşık yüzde 26'sını oluşturdu. Beş büyük lig arasında La Liga, en yüksek gelir ile en düşük geliri elde eden takımları arasındaki 23 kat farkla gelir dağılımında eşitsizliğin en fazla görüldüğü lig olurken, Premier Lig'de ise bu oran sadece 6,6 katta kaldı.

Beş büyük ülkenin dışında Hollanda 420 milyon avro, Türkiye 378 milyon avro ve Rusya 368 milyon avro ile en büyük gelir üreten ligler arasında yer alırken, İngiltere'deki Football League Championship ise, 2009/2010 yılında gelir bakımından 497 milyon avro ile aslında Avrupa'nın en büyük altıncı ligi oldu.


Yayın geliri

Beş büyük ligde yayın gelirleri yaklaşık 300 milyon avro (yüzde 7) artarak ilk kez 2009/2010 sezonunda 4 milyar avro seviyesini aştı ve beş büyük lig gelirinin yüzde 48'ini oluşturdu. Beş büyük ligin üçünde (İngiltere, İtalya ve Fransa) gelirlerin yarısından fazlası yayıncılıktan elde edildi.


Bilet geliri

2009-2010 sezonunda bilet gelirleri 1,8 milyar avroya ulaşarak beş büyük ligin gelirlerinin yüzde 22'sini oluşturdu. İngiltere'nin Premier Ligi'nde bilet gelirleri (649 milyon avro), en yakın rakibi olan İspanya'daki La Liga'dan (436 milyon avro) yaklaşık yüzde 50 oranında daha yüksek.


Seyirci sayısı

Ortalama lig maçı seyirci sayısı, Avrupa'nın en çok seyirci sayısına sahip iki ligi olan Bundesliga'da 42 bin 700'e ve Premier League'de 35 bin 400'e yükseldi. Ligue 1'deki ortalama seyircisi sayısı arka arkaya üçüncü sezonda da düşerek 2002/2003 sezonundan bu yana ilk kez 20 binin altına indi. UEFA'nın Euro 2016'yı Fransa'da düzenleme kararı pek çok Fransız kulübü için, seyirci sayısını ve bilet gelirlerini artırmak amacıyla stadyumlarını yenilemeleri için önemli bir fırsat doğurdu.


Deloit Türkiye Genel Müdürü Seven

Deloite Türkiye Spor Endüstri Lideri ve Ortak Burç Seven, 2009-2010 sezonunda Avrupa'nın beş büyük liginin hepsinde gelir artışın kaydedilmesinin, ekonomik gerilemeye rağmen etkileyici bir başarı olduğunu belirterek, şu görülere yer verdi:

''Taraftarların sadakatinin yanı sıra yayıncılar ve sponsorlarla ortaklıkların sürdürülmesi, dünyanın en popüler sporunun her zaman olduğu gibi çekiciliğini korumasını sağladı. Ancak bu sezonda da futboldaki en büyük tehdit değişmedi. Maliyet kontrolüne, özellikle oyuncuların aldıkları maaşlar ve transfer ücretlerine yönelik daha gelişmiş bir maliyet kontrolüne ihtiyaç duyuluyor.''

Seven ayrıca, UEFA mali fair play kavramının 2009 yılının Eylül ayında onaylandığına da işaret ettiği açıklamada, ''Tasarlanan düzenlemeler 2010 yılının Mayıs ayında yayınlandı. Bu yüzden kulüpler yeni kurallara uygunluğun sağlanması için 2011-2012 iş planlarında yapılması gereken her türlü ayarlama için önceden hazırlanmalılar. Kulüpler özellikle maliyetler ile gelirleri birbirine daha iyi bir şekilde hizalamaya, her türlü gelir sarsıntısıyla başa çıkmalarını sağlayacak yeterli esnekliği oluşturmaya odaklanmalı'' görüşlerine yer verdi.