Kültür-Sanat

Atilla Dorsay'dan Türkan Şoray kitabı: Bir Kraliçeyle Dostluk ve Ayrılık Hikâyem

30 Nisan 2025 11:59

Güncelleme: 30 Nisan 2025 12:44

T24 Haber Merkezi

Türkiye medyası ve sinemasının en kıdemli yazarlarından Atilla Dorsay'ın, "Türk Sinemasının Sultan"ı olarak bilinen Türkan Şoray için kaleme aldığı "Bir Kraliçeyle Dostluk ve Ayrılık Hikâyem" adlı kitabı, Profil Kitap etiketi ile raflardaki yerini aldı. Bugüne kadar çok sayıda film yazılarını ve sinema yazarlığı sürecindeki anılarını kitaplaştıran Dorsay, bu kitabında Türkan Şoray ile olan dostluğu ve daha sonra dostuklarının kopuş hikâyesine yer veriyor. Dorsay, kitabın arka kapağında yer alan yazısında Şoray için, "O, kendisine toplum tarafından verilmiş o eşsiz unvanın bir eldiven gibi uyduğu müstesna bir kadındır; o Türkan Sultan'dır. Onu sevmemek kimin haddine!" ifadelerine yer verdi.

Kitabın sunuşunda, hayatının merkezinde yer alan sinema yazarlığının kendisine çok çeşitlli deneyimler kattığını söyleyen Dorsay, "Elbette bunun bana kazandırdıgı bir başka sey, sinemanın her alanından sayısız dostluklarım oldu. Yönetmenlerden teknik elemanlara ama en çok yıldızlarına..." dedi.

"İkimizi de tanıyanların bu kopma olayının gerisini bilmeye hakları var"

Kitapları arasında Yılmaz Güney ve Türkan Şoray için yazdıklarını kendisi için ayrı br yeri olduğunu ifade eden Dorsay, şöyle yazdı:

"İkisiyle ilişkili tartışmalar, farklı görüşler, özellikle de sevgi gösterileri hâlâ sürüyor. Ülkemiz kültür tarihinin hiç eskimeyecek iki dev ismi onlar. Ama, yakin zamanda isler biraz degisti. Özellikle de Türkan Soray alanında. Onunla dostlugumuz benim açımdan, onun kimi davranışları nedeniyle bir yerinden kopuverdi. Bu kitabı yaziyorum; çünkü Allah'a şükür, ikimiz de hâlâ dimdik ayaktayız ve ikimizi de tanıyanların bu kopma olayının gerisini bilmeye hakları var. İkimizi de sinema denen ortak alanda, farklı biçimler ve değisik nedenlerle ama aynı zevkle izlemiş fanlarımızın da tüm bunları ögrenmesi gerekiyor.

Ancak şunu söylemeliyim: Naçizane görüşüme göre, onun için yazdığım Sümbül Sokağın Tutsak Kadını bizde yazılmış en açık, dolu ve duygusal biyografilerden biridir.İlk beşe mutlaka girecek... Ayrıca onun için, bu kitapta geniş biçimde hatırlattığım çok özel bir albüm-kitap da çıkarmıştım... Ama yıllardır hiçbir yerde yok. Ben dahil! Bu kitaba Sümbül Sokağın Tuksak Kadını kitabından hiçbir yazı almadım. Belki dikkatimden kaçmış olabilecek birkaç satır dışında... Onun Yesilçam'da yıldızlaşmasının basladığı 60'lardan itibaren degilse de (o zamanlar gazete yazarı değildim), özellikle 90'lardan başlayarak hiçbir yerde çıklamış yazıları veya özel notları da bulup bu kitaba almayı denedim. Ve sanırım basardım. İlk başta yer vereceğim uzunca yazı ise tarihini bulamadığım daha genel bir yazı. Ama bir dönem için öylesine kapsayıcı ki başa almak istedim.

İşte bu kitabın asıl misyonları bunlar. Umarım ilginizi çeker."

Kitabın arka kapağından:

"Türlü-çeşitli çirkinlikler içinde yaşamış ve yaşayan bir toplumda, onun güzelliği sanki bunca yıldır hayatlarımızın en güzel armağanlarından, bize verilmiş en güzel tesellilerden biridir.

O bir film oyuncusu, bir aktris, ünlü bir kadın, sorumlu bir anne, toplumuyla uyum ve kendisiyle barış içinde yaşamış bir kadın değildir yalnızca… O, kendisine toplum tarafından verilmiş o eşsiz unvanın bir eldiven gibi uyduğu müstesna bir kadındır; o Türkan Sultan'dır. Onu sevmemek kimin haddine!

O yazar ise ona hayranlığını hep sürdürecek ve bu hayranlığın nedenlerini, belki bir gün, bir türlü bitiremediği bir kitapta daha iyi anlatmaya çalışacaktır."

Atilla Dorsay kimdir?

Atilla Dorsay. 1939 İzmir, Karşıyaka'da doğdu. Çocukluğu zor savaş yıllarında geçti. O yıllardan her şeyin karneyle alındığını, radyolardan yayılan savaş haberlerini ve ilk sinema deneyimlerini oluşturan savaş üzerine filmleri hatırlıyor.

10 yaşındayken ailesi sırf onu Galatasaray Lisesinde okutabilmek için İstanbul'la göç etti. Böylece Fransız kültürüyle yetişti.

Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) mimarlık okudu. Hayatta her koşulda koruduğu estetik bakışını bu temele borçlu olduğunu söyler.

Rehberlik, gazetecilik ve eleştirmenlik yaptı.

1966'da başladığı Cumhuriyet gazetesindeki yazılarını 27 yıl boyunca sürdürdü.

Bu aralıkta Leman Dorsay'la evlendi. İki çocuk ve üç torunu oldu.

Sonraki yıllarda Cumhuriyet'ten kendi isteğiyle ayrıldı. Kısa bir süre için Milliyet'te devam eden ve hâlâ süren dergi yazarlığı yaptı.

Yeni Yüzyıl'da yepyeni bir gazeteyi yaratmanın keyfini yaşadı. Daha sonra Sabah gazetesinde devam etti. Buradan kendi deyimiyle, "ilkesel bir tavırla" ayrıldı: Bir yazısında, (Emek Yoksa Ben De Yokum) okuruna Emek sineması üzerine verdiği bir sözü tutmak için.

Dorsay, 2013'ten beri, "Özgür, serbest, hiçbir konu, yer ve zaman kısıtlamasına tabi olmadan... Ama artık maaşsız!.. Ve çok yakında tam on yılını dolduracak olan..." sözleriyle işaret ettiği T24'te yazıyor.

Dorsay'ın kültür-sanata dair birçok alanda çabaları oldu. İKSV'de çalışıp yıllar boyu İstanbul Sinema Festivali'nin kadrosunda yer aldı. Dünya çapında sayısız ünlüyü basın toplantılarında sundu, söyleşiler yaptı, fotoğraflarını çekti.

TRT'de, hem haftalık müzik programları yaptı, hem de filmler sundu. Özellikle sinemanın 100. yılının kutlandığı 1995 yılı ve sonrasında sayısız klasiği Murat Özer, Alin Taşçıyan, Müjde Işıl gibi genç meslektaşlarıyla birlikte tanıttı.

Sinema Yazarları Derneği'ni (SİYAD) kurdu ve uzun yıllar başkanlığını yürüttü. Ödül gecelerini özenle seçilmiş sunucular ve müzisyenlerle sundu. Yine kendi sözleriyle; "zamanı geldiğinde tüm bu görevleri genç arkadaşlarına bırakmayı da ihmal etmedi".

Dorsay'ın en büyük üretimleri kitapları. 1970'lerden itibaren eleştirisini yazdığı tüm filmleri Türk ve yabancı sinema olarak tasnif ederek pek çok kitapta topladı. Bu kitaplar, son 50 yılın bir dökümü niteliği taşıyor.

Aynı zamanda İstanbul, Beyoğlu, şehircilik; biyografiler (özellikle Türkan Şoray ve Yılmaz Güney), söyleşiler, seyahat notları, hikâye, hatta şiirler de yazdı.

Müzik merakını görkemli bir arşivle birlikte sunduğu bir eser yayımladı. Ne Şurup Şeker Şarkılardı Onlar adıyla yayımlanan bu kitap, 20. yüzyıl pop-müzik tarihini anlatıyor.

Tartışmalar, Polemikler, Kavgalar adı kitabı Eylül 2022'de yayımlandı.

Kitaplarının sayısı şimdilerde 60'ı aştı, ama daha sayısız projesi var. T24 Yazıları -Pandemi Günlerine Doğru: Sanat ve Siyaset Ekim 2023'te, "Unutulmaz İnsanlarımızla Konuşmalar" ve "Benim Sevgili ‘6 Silahşörler'im" 2024'te okurla buluştu. Ardından daha birçoğu da gelecek. Kendisinin dediği gibi "Allah kısmet ederse!.."