T24- Avrupa Yazarlar Parlamentosu’na Naipaul’un Onur Konuğu olarak davet edilmesine karşı tepkiler devam ederken etkinliğin koordinatörü, Naipaul'un 'onur konuğu' olmadığını açıkladı. Programın duyurusundaki ifadelerle çelişen bu açıklamaya göre Naipaul, sadece 100 davetli yazardan biri.
İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nın desteği ile düzenlenen Avrupa Yazarlar Parlamentosu’na Naipaul’un Onur Konuğu olarak davet edilmesine karşı tepkiler devam ediyor. Cihan Aktaş, Müslümanlara hakaret eden yazarın Onur Konuğu olmasını kabul edemeyeceği söyleyip parlamentodan çekilmiş, ama başka bir statüde gelse böyle bir tavır sergileyemeyeceğini belirtmişti. Aktaş’ın ardından Beşir Ayvazoğlu da toplantıya katılmayacağını açıkladı... Parlamentonun diğer Onur Konuğu Yaşar Kemal ise, bu tartışmaya girmeyeceğini, kendisinin gidip ödülünü alacağını Taraf’a söyledi...
'İfade özgürlüğü istiyorum'
Tartışmayı gereksiz gören ve dahil olmak istemeyen sadece Kemal değildi. İhsan Oktay Anar da, konuyla ilgilenmediğini açıkladı.
Perihan Mağden ise Yaşar Kemal ve İhsan Oktay Anar gibi sessiz kalmadı. Mağden, Taraf’a yaptığı açıklamada “Ben de ateist biri olarak saygı görmek istiyorum.” dedi ve Müslümanların ezilen psikolojisinden çıkmasını istedi... Perihan Mağden sözlerine şöyle devam etti... “Dindarlara gösterilen ifade özgürlüğünün bana da gösterilmesini istiyorum. Nasıl türbanlı kızların üniversiteye girmelerini istiyorsam ateistler için de ifade özgürlüğü istiyorum. Müslümanlar artık bu ezilen psikolojisinden çıksınlar.”
Doğru karar aldılar
Bunun yanı Taraf yazarlarından Cezmi Ersöz, Hilmi Yavuz’un yanında yer aldı. Ersöz konuyla ilgili şunları söyledi: "Hilmi Yavuz, Beşir Ayvazoğlu, Salih Tuna ve Cihan Aktaş’ın kararlarının doğru olduğuna inanıyorum, onlara katılıyorum. Naipaul, Babür Camii’nin yıkılmasını sosyolojik bir denge olarak görmüştür. Müslümanlardan ‘güruh’ diye bahsederek aşağılamıştır. Yaptığı en hafifinden ayrımcılıktır. Bu yaptıklarından dolayı herhangi bir özür yazısına da rastlamadım. Onur Konuğu olarak çağırılması bir skandaldır. Hiçbir yazar dini inanç sahibi kişileri aşağılama hakkına sahip değildir."
Meğer Naipaul onur konuğu değilmiş!
İstanbul'da düzenlenecek Avrupa Yazarlar Parlamentosu'na onur konuğu olarak davet edilen Nobel ödüllü yazar V.S. Naipaul'a tepkiler sürerken, etkinliğin koordinatörü, Naipaul'un 'onur konuğu' olmadığını açıkladı. Programın duyurusundaki ifadelerle çelişen bu açıklamaya göre Naipaul, sadece 100 davetli yazardan biri.
Hint asıllı Nobel Ödüllü yazar V.S. Naipaul'un 25-27 Kasım tarihlerinde düzenlenecek Avrupa Yazarlar Parlamentosu'nun onur konuğu olarak davet edilmesine tepkiler artınca 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı geri adım attı. Etkinliği düzenleyenler dün bir toplantıyla krizi değerlendirdi. Tepkileri sorduğumuz koordinatör Dündar Hızal, Naipaul'un onur konuğu değil, davetli 100 yazardan biri olduğunu söyledi.
Hızal'ın bu açıklaması kafaları biraz daha karıştırırken bir çelişkiyi de ortaya koydu. 12 Kasım'da basına gönderilen metinde "Avrupa Yazarlar Parlamentosu'nun Onur Konukları Yaşar Kemal ve V.S. Naipaul... Yaşar Kemal'in Onur Konuğu olarak katılacağı etkinlikte açılış konuşması Nobel Ödüllü yazar V.S. Naipaultarafından yapılacaktır." ifadesi yer alıyordu. Pek çok gazete etkinliğin onur konuğunun Yaşar Kemal ve V.S. Naipaul olduğunu duyurdu. Ajans bugüne kadar bu haberleri yalanlamadı, ta ki kamuoyundaki tepkiler büyüyene kadar.
Naipaul'un Müslümanları 'gerizekâlı', 'yaratıcı olmayan', 'hiçbir şeyi başaramayan' bir güruh olarak gördüğünü ilk kez Hilmi Yavuz köşesinde duyurdu ve ardından tartışma büyüdü. Davetli yazarlardan Cihan Aktaş ve Beşir Ayvazoğlu toplantıya katılmayacağını açıkladı. Pek çok yazar da eleştirilerini dile getirdi.
Etkinliğin koordinatörü Dündar Hızal ise basında çıkan haberlere işaret ederek şöyle bir açıklamada bulundu: "Basın bülteninde Yaşar Kemal'in onur konuğu olduğu ve Naipaul'un açılış konuşması yapacağı ifadesi geçiyor. Onur konuğunu tek başına da okuyabilirsiniz, birlikte de. Tartışmayı başlatanlar sadece basında çıkan haberlere değil keşke basın bültenine de baksaydı. Türk edebiyatının en yaşlı ve yabancıların da en çok bildiği yazarlarından biri olduğu için programın onur konuğu sadece Yaşar Kemal. Yoksa onursal bir kurum söz konusu değil. Naipaul da davet edilen 100 yazardan biri sadece."
'Naipaul açılış konuşmasını yapacak' cümlesini sorduğumuzda ise Dündar Hızal "Açılış konuşmasında sadece Naipaul yok. Adalet Ağaoğlu, Murat Belge, Hari Kunzru, İskender Pala da var. Gelirse Naipaul da onlardan biri olacak. Naipaul'un yapacağı özel bir açılış konuşması olmayacak." cevabını verdi.
Peki Naipaul'un bu gelişmelerden haberi var mıydı? Hızal, yaşananları şöyle anlattı: "Naipaul, dış dünyaya çok kapalı bir insan. Kendisinin değil de onu temsil eden ajansın bu gelişmelerden haberi var. Bunu muhtemelen onunla paylaşacaklardır. Kararının değişeceğini düşünmüyorum. Şu an bileti kesildi, otel rezervasyonları yapıldı. İsterse gelir, İstanbul'u gezer ve gider; isterse gelir, konuşmasını yapar veya hiç gelmez. Naipaul'un ajansı 'Bu tip meseleler dünyanın her yerinde oluyor. Biz 200'den fazla yazarı temsil ediyoruz.' dedi ve yaşananları önemsemedi."
'Başka hiç mi Avrupalı yazar yok'
2010 Ajansı'nın açıklamasından sonra görüşlerine başvurduğumuz Cihan Aktaş ise şöyle konuştu: "Naipaul onur konuğu değilse bile öyle bir algı oluştu, kaldı ki açılış konuşması yapması da önemli bir taltiftir ve bu taltifi hak etmediği kanısındayım kendi adıma. Müslümanlığın büyük anlam olduğu bir ülkede gerçekleşen ve Avrupa ufkuna da göndermede bulunan böyle bir toplantı, açılış konuşmasını insanlık toplumunun barış içinde yaşama ve kardeşliği konusunda kaygılara sahip, kültürel meseleler alanında, özellikle "medeniyetler çatışması" diye öne sürülen bir bağlamda olumlu, yapıcı, çığır açan, vicdanları rahatsız edecek ifadeler barındırmayan eserler vermiş bir yazar yaptığında amacına ulaşır. Doğu ve Batı, İslam ve Batı arasında sürekli çoğaltılan çatışmacı, İslamofobiyi besleyen söylemlerin karşısında yapıcı bir dil geliştirmiş hiç mi Avrupalı yazar yok..."
'Haber çıktığında ajans neden yalanlamadı?'
Tartışmayı başlatan Hilmi Yavuz, çelişkili açıklama üzerine şöyle dedi: "Yaşar Kemal ve V. S. Naipaul'un onur konuğu olacağı haberini Zaman gazetesinden ve pek çok gazeteden daha okudum. Ben de kendi yazımı bunun üzerine yazdım. Zaman ve öteki gazeteler herhalde bunu kendilerinden uydurmadılar. Peki, haber gazetelerde çıktığında ajans neden bunu yalanlamadı." Hilmi Yavuz "Avrupa Yazarlar Parlamentosu'nun 'Onur Konuğu' Naipaul'u tanıyalım" başlıklı yazısında Nobelli yazarın Müslümanlar hakkında aşağılayıcı ifadelerine dikkat çekerek şöyle demişti: "Bu toplantıyı düzenleyenler ve destekleyenler, herhalde 'Onur Konuğu' olarak davet edilen V.S. Naipaul'u tanımıyorlar. 'Ödül budalası' bir toplum olduğumuz için, Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış olmasını, onun bizi 'onur'landırmaya yeteceğini düşünmek maluliyetine düşüyoruz. Peki, kim bu Naipaul? Bu yazının hiçbir etkisi olmayacağını bile bile, gene de 'onur konuğu'nun kimliğini ortaya koymanın, yazar sorumluluğumun bir gereği olduğunu düşünüyorum. (...) Avrupa Yazarlar Parlamentosu'nun Türkiye temsilcileri ve bu oturumda konuşmayı kabul eden yazar dostlarımız, Müslümanları, bunca hakareti reva görerek aşağılayan bu adamla yan yana oturmayı nasıl içlerine sindirecekler?"
(Zaman gazetesinin haberi)