T24 - Atatürk'ün şimdiye kadar duyulan en net ses kaydı Amerikan Ulusal Arşivleri'nde bulundu.
İŞTE O SES KAYDINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
1958 yılında ABD tarafından hazırlanan ‘Muhteşem Türk’ isimli belgeselde yer alan kayıtta Atatürk’ün sesinin Nutuk konuşmasındakinden çok daha tok olduğu duyuluyor.
Vatan Gazetesi'nden Uğur Koçbaş'ın haberine göre, Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleriyle biten Nutuk konuşması dışında bilinen tek ses kaydı önceki sene Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema ve Televizyon Merkezi tarafından yayınlanmış ve Atatürk ’ün sesinin bilinenden çok daha ‘tok ve gür’ olduğu anlaşılmıştı. Şimdi ise Atatürk’ün bilinen kayıtlardan çok daha net ve berrak sesi Amerikan arşivlerinden çıktı. Türkiye’nin Kore Savaşı’nda Amerikan ordusunun yanında yer alarak NATO üyesi olmasının ardından Amerikan halkına ‘bu yeni müttefik ülkenin’ tanıtılması için çekilen ‘Muhteşem Türk’ (The Incredible Turk) isimli belgeselde Atatürk ve yarattığı modern Türkiye, en çarpıcı yönleriyle anlatılıyor. 1958 yılında çekilen ve Amerikan Ulusal Arşivleri’nin internet sitesinde yayınlanan belgesel, DVD formatında ve çok kaliteli Atatürk görüntüleri içeriyor. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi ve Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) gizli arşivlerinden faydalanılarak hazırlandığı belirtilen belgeselin en çarpıcı bölümü ise Atatürk’ün kendisini ziyarete gelen Amerikan elçisi ile yaptığı görüşmenin ardından cumhurbaşkanlığı köşkünün bahçesinde düzenlenen basın toplantısı...
Gazi sözüne selamlı karşılık
1927-32 yılları arasında ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan Joseph Clark Grew, basın mensuplarının karşısında Atatürk’ün yarattığı modern Türkiye’nin Amerika’nın en önemli müttefiklerinden biri olduğunu anlatırken yanıbaşında kendisini dikkatle dinleyen Mustafa Kemal’den “Gazi” sıfatıyla bahsediyor. Atatürk, “Gazi Mustafa Kemal” sözünü duyduğu an elçiye dönerek başıyla selam veriyor. Elçi, Atatürk’ün adının her zaman kalkınma ve modernizasyon ile birlikte anılacağını belirterek Türk milletinin hafızasında Atatürk isminin sonsuza dek yaşayacağını vurguluyor. Ardından söz alan Atatürk ise, sözlerine “Türk milleti tabben (tabiatı itibarıyla) demokrattır” diye başlıyor ve “Bu yüksek gayede zaten çok yükselmiş bulunan Amerika milletinin Türk milletiyle beraber olduğundan hiç şüphem yoktur” ifadeleriyle sürdürüyor. Video paylaşım sitesi YouTube’da birkaç aydır bulunan ancak birçok insanın habersiz olmasından dolayı bugüne dek çok izlenmeyen görüntüler Amerikan Ulusal Arşivleri’nin dijital arşiv bölümünden indirilebiliyor.
Belgeselde İzmir’in kurtarılışı, Kurtuluş Savaşı, İran Şahı Pehlevi ve Ürdün Kralı’nın Türkiye ziyareti, Latin Alfabesi’ne geçişte Mustafa Kemal’in aldığı brifing toplantısının kayıtları, Atatürk’ün manevi kızı Ülkü ile oynarken ve denize girerkenki görüntüleri de net bir şekilde yer alıyor.
Türk milleti demokrattır bunu anlayamadıysanız...
Atatürk’ün kendisine güven mektubu sunan Amerikan elçisiyle düzenlediği basın toplantısının kaydı, Türk arşivlerinde de bulunuyor. 1927 sonbaharına ait olan Türk kaydında görüntü ve ses senkronizasyonunun sonradan gerçekleştirildiği ve ses kayıt cihazının çok ilkel olması nedeniyle 2 dakika 19 saniyelik konuşmada Atatürk’ün sesi çok ince olarak duyulmakta, video da oldukça bozuk görülmekteydi. Celal Bayar tarafından Türkiye İş Bankası’na yaptırılan “Atatürk Sevgisi” adlı filmde bu görüntüler yayınlanmıştı. Kayıtta Atatürk, yeni Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkileri anlatırken şu ifadeleri kullanıyor:
Muhterem Amerikalılar, Türk milletiyle ve karşımızda bulunduğuna emin bulunduğum muhabbet ve samimiyetin tabi imenşei hakkında birkaç söz söylemek isterim. Türk milleti tabben (tabiatı itibarıyla) demokrattır. Eğer bu hakikat medeni beşeriyet tarafından tamamıyla anlaşılmamış bulunuyorsa bunun sebeplerini muhterem sefiriniz (elçiniz) Osmanlı İmparatorluğu’nun son devirlerine işaret ederek çok güzel ifade ettiler. Diğer taraftan Amerikan milletinin istinad ettiği (dayandığı) demokrasi... Bu yüksek gayede zaten çok yükselmiş bulunan Amerika milletinin Türk milletiyle beraber olduğundan hiç şüphem yoktur. Amerikalılar bu mevhibe ile mümtaz bir millet olarak medeniyet dünyasında arz-ı mevcudiyet eyledi. Büyük bir millet birliği kurdu. İşte bu noktadandır ki Türk milleti Amerikan milleti hakkında derin ve kuvvetli bir muhabbet hisseder. Ümit ederim ki bu müşahede iki millet arasında mevut olan muhabbeti kökleştirecekltir. Yalnız bununla kalmayacaktır... Belki tüm beşeriyeti birbirini sevmeye ve bu müşterek sevgiye mani olan mazi hurafelerini silmeye, dünyayı sulh ve huzur sahasına sokmaya medar olacaktır. Temsil etmekle müdahi olduğum Türk milletinin insani gayesi işte bundan ibarettir.