T24 - Eski büyükelçi Deniz Bölükbaşı, “Dışişleri İskelesi” adlı kitabında Atatürk’ün rahatsızlanıp Berlin’e gitmeden önce kendisi için Türkiye’den jöle rakı hazırlandığını ve 5 fıçı olarak Berlin’e yollandığını yazdı.
Dışişleri Bakanlığı’nda uzun yıllar görev yapan eski büyükelçilerden 23. Dönem MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, kaleme aldığı Dışişleri İskelesi kitabında Atatürk ile bilinmeyen bir konuya değindi. Kitabında, tedavi için Berlin’e gitmeye hazırlanan Atatürk için özel olarak jöle rakı hazırlandığını ve Berlin’e gönderildiğini kaydeden Bölükbaşı şunları yazdı:
Rakılar içilemeden atıldı
“Bonn’a gelişimden kısa bir süre sonra Türk rakısı konusunda akademik bir çalışma yapan bir araştırmacı randevu istedi. Kendisiyle görüştüm. Anlattığı şuydu; Atatürk’ün rahatsızlığının ağırlaştığı ilk dönemde tedavi için Berlin’e gitmesi düşünülmüş. Randevular alınmış, seyahat hazırlıkları başlatılmış. Bu arada Tekel İdaresi, Atatürk’ten önce Berlin’e beş küçük fıçı özel jöle rakı göndermiş. Ancak, hastalığı çok ağırlaşınca Berlin’e gidememiş. Rakı fıçıları ise Berlin’e ulaşmış ve Türk Büyükelçiliği’ne teslim edilmiş.”
“Araştırmacının resmi kayıtları olduğunu söylediği bu hikâyeyi dinleyince çok heyecanlandım. Atatürk için özel hazırlanan fıçı içinde jöle rakıyı ilk defa duyuyordum. Nasıl hazırlandığını ve içildiğini sordum. Rakı katılaştırılıyor, yosun özü gibi bağlayıcı özelliği olan bir madde ile karıştırılıp jöle haline getiriliyordu. Kullanılacağı zaman bir yemek kaşığı jöle bir kap su içinde ısıtılıyor, bir gece dinlendirildikten sonra servise hazır hale getiriliyor. Araştırmacı, kullanılmayan fıçı rakıların İkinci Dünya Savaşı sonrası Berlin’den Bonn’a taşınırken buraya getirildiğine ilişkin bir bilgiye ulaştığını söyleyince hemen ‘içki kavı’ndan sorumlu garsonu çağırdım. Bilgisi olup olmadığını sordum. Cevabı benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Evet, fıçı rakılardan biri Bonn’a gelmiş ve ne olduğu bilinmeden uzun süre kavda bir köşede sahipsiz kalmış. Ren Nehri’nin taşması sonucu büyükelçilik kavını su basmış, parçalanan fıçı da atılmış.”
‘Jöle rakı, lokum gibi yendiğinde ağızda eriyor’
Vatan gazetesine jöle rakıyı anlatan Yiyecek - İçecek Danışmanı Vefa Zat, 50’li yıllara kadar Türkiye’de bu yöntemin uygulandığını söyledi. Zat, jöle rakının istenildiğinde lokum gibi yenildiğini kaydetti: “Jöle rakı 1950’li yıllardan 90’lı yıllara kadar hiç kullanılmadı. 90’lı yıllardan sonra sadece bazen belirli barmenler tarafından özel olarak üretiliyordu. Su ile inceltiliyor ve daha sonra bağlayıcı maddeler kullanılarak jöle haline getiriliyordu. Rengi süt beyaza dönüşüyordu. İstenildiğinde jöle olarak da yenilebliyordu. Tıpkı lokum gibi ve ağızda eriyordu.”
Deniz Bölükbaşı Dışişleri anılarını kitap haline getirdi...