Ahmet KORKMAZ/GÖLBAŞI(Adıyaman), (DHA)- ADIYAMAN\'ın Gölbaşı ilçesinde 5 çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olan Munzur Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği mezunu 23 yaşındaki Selin Çelik, atanamayınca köyde hayvancılığa başladı.
Tunceli Munzur Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği mezunu Selin Çelik, eğitimin ardından atanamadı. Selin Çelik, ailenin diğer ferlerinin başka işlerle meşgul olması ve annesinin de hasta olmasından dolayı köyde tarım ve evde bulunan 20 büyükbaş hayvan ile çiftçiliğe başladı. 17 yıllık eğitim hayatından sonra atanamadığı için köye dönüp hayvancılıkla uğraştığını belirten Selin Çelik, şöyle dedi:
\"Atanamadım ve şu anda köyde hayvancılık yapıyorum. Mutsuz değilim ama bu işler biraz zor. 20 büyükbaş hayvana bakıyorum. Üniversite yıllarında, ben olmadığım zamanlarda hayvanlarla kız kardeşlerim ilgilendi. Beş kardeşiz. Benden büyük bir ablam evli, ağabeyim ise köyde değil, dışarıda bir şirkette çalışıyor. Babam da burada değil, o da başka bir işte çalışıyor. Annem bu işleri yapamıyor, kendisi astım hastası rahatsız oluyor. Şu an evin bütün sorumluluğu bende. Ailemi yalnız başlarına bırakıp farklı bir işte çalışmaya da gidemiyorum.\"
Ücretli öğretmenlik yapmayı istemediğini ücretli eğitim sitemine faydasının olmadığını savunan Çelik, şunları anlattı:
\"Bunlar bir bayan için çok zor, güç gerektiren işler. Günlük 15 çuval yemi diğer binadan doldurarak buraya getirip hayvanlara veriyorum. Yoruuyor ama bir kadının da ülkemizin şu halinde en zor işleri bile yapmayı öğrenmesi gerekiyor. Yoksa kadın olarak hayata tutunamıyoruz. Kadın evlenip bir yere kendini ait hissettirmek zorunda kalıyor. Ama ben bunun taraftarı değilim ne kadar zor olursa olsun tarım da olsa hayvancılık da olsa ilgilenip ayakların üzerinde durmayı daha makul görüyorum. Öğretmenliğimi, mesleğimi yapmak istiyorum. 17 yıl okuyup da gelip burada hayvancılık yapıyorsam ve gelip burada aynı bu işi buradaki köydeki okumamış bir teyze de yapıyorsa bu ülkemizin bir ayıbıdır. Ailemiz 17 yıl boyunca yiyeceklerinden kısarak, kendilerinden kısarak bize bir takım şartlar sağlayıp okuttular. Bunun karşılığında atanamayıp mesleğini yapamamak, maaşını aldığında ailenin karşısına gelip onlara gururla bir şeyler sunamamak insanın çok üzüyor. Ben kendimi kısıtlamıyorum. Öğretmenliği isteme nedenim edebiyata çok düşkünüm, yazmayı seviyorum. İşlerimi bitirdikten sonra benim güzel bir kitaplığım var her gün biraz kitap okuyorum. Şiirler yazıyorum bunlarla kedimi avutabiliyorum.\"
FOTOĞRAFLI