T24 - Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, atom bombasının modasının geçtiğini, asrın elektromanyetik bombasının cep telefonu olduğunu söyledi.
Şeker, TBMM Kanser Araştırma Komisyonu toplantısında yaptığı sunumda, sanayi devrimin insanoğluna hediyesinin ''çevre kirliliği'' olduğunu ifade etti. Elektrik enerjisi kullanımınım giderek artırdığına dikkati çeken Şeker, elektromanyetik alanların insanlarda birtakım biyolojik etkilere neden olduğunu belirtti.
Elektromanyetik alanın, kısa ve uzun vadede etkileri bulunduğunu anlatan Şeker, baş ağrısı, göz yanması, yorgunluk gibi etkilerin kısa vadede, moleküler kimyasal bağların, hücre yapısının ve bağışıklık sisteminin bozulmasının ise uzun vadede ortaya çıkacak etkiler olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Elektromanyetik alanın etkileme gücünü, kaynağa olan yakınlık-uzaklık, kullanılan frekans, güç ve alan yoğunluğu ve maruziyet gibi etmenlerin belirlediğini ifade eden Şeker, şöyle konuştu: ''Elektromanyetik alana maruz kalmak doğaldır. Mesela, bir saç kurutma makinesi kullanıyorsunuz kısa bir süreç için. Onu kapattıktan sonra vücut alınan radyasyonu tolere edebiliyor ama cep telefonları için durum böyle değil. Hem daha yoğunlukta bir elektromanyetik alana maruz kalıyorsunuz hem de sürekli kullanıyorsunuz. Vücut bunu tolere edemiyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki artık sigarada olduğu gibi cep telefonu için de 'pasif kullanıcı' uyarısında bulunmaya başlayacağız.''
Cep telefonlarının kullandığı frekansların insanların DNA'larını bozduğuna dair raporlar olduğunu vurgulayan Şeker, baz istasyonlarının belli yerlerde toplanarak, elektromanyetik yayılımların neden olduğu zararlarının önlenebileceğini söyledi.
Baz istasyonlarını vatandaşlardan saklamak için çeşitli yöntemlere de başvurulduğuna dikkati çeken Şeker, ''Atom bombasının modası geçti, asrın elektromanyetik bombası cep telefonu. 3G teknoloji daha tehlikeli, çünkü görüntü de iletiyor ve 25 kat daha fazla sinyal yayıyor'' dedi.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de vatandaşların cep telefonlarını yalnızca görünümlerine ve diğer teknik özelliklerine bakarak almalarının yanlış olduğunu söyledi. Telefonların, bir de ''SAR'' (elektromanyetik enerjinin vücut tarafından emilme hızı) adı verilen bir değeri barındırdığını anlatan Bingöl, ülkede satılan kontrol dışı birçok telefonun üst düzeyde SAR değerine sahip oluğunu ifade etti. Elektromanyetik alanların insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılması ve önlenmesi için bir kurul oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bingöl, ''Radyasyonun artık birçok kanser türünü tetiklediğini veya ortaya çıkma ihtimalini artırdığını hepimiz biliyoruz'' dedi.