-ARINÇ: AMACIMIZ FORUMUN HER YIL DÜZENLENMESİ ANKARA (A.A) - 22.12.2010 - Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen "Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu" bugün yapılan oturumlar ve sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erdi. Forumun kapanış törenine katılan ve katılımcılara sertifikalarını takdim eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, forumun çok faydalı olduğunu, katılımcılara diğer ülkelerin önemli gazetecileri ve basın kuruluşlarıyla tanışma fırsatı sunduğunu belirterek, amaçlarının Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu'nun her yıl düzenlenmesi olduğunu söyledi. Bakan Arınç, mecliste yoğun bütçe görüşmelerinin olduğunu, ancak her fırsatta foruma katılmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel ve Yönetim Kurulunun da forumu yakından izlemelerini önemli bulduğunu kaydetti. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya da yaptığı konuşmada, Türk dili konuşulan coğrafyada faaliyet gösteren basın kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya getirilmesinin düşünüldüğünü ve bu çerçevede ilk olarak Türk dili konuşan ülkelerin basın kuruluşlarını medya forumunda buluşturduklarını kaydetti. Oturumlarda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Türkmenistan ve Türkiye basınındaki mevcut sorunların paylaşıldığını ve geleceğe yönelik perspektiflerin değerlendirildiğini vurgulayan Karakaya, Medya Forumunun her yıl düzenlenmesi ve hazırlıkların yürütülmesi için bir çalışma grubunun oluşturulduğunu belirtti. Forum, sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erdi. -"TÜRK DÜNYASINDA MEDYA"- Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Türkmenistan ve Türkiye basın mensuplarını buluşturan "Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu"nun üçüncü oturumu, "Türk Dünyasında Medya, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlığı altında yapıldı. Türkmenistan Televizyonu Genel Müdür Yardımcısı Bayramgılıç Yazgılıcov, bağımsızlığını kazanan Türkmenistan'ın basın kuruluşlarının giderek geliştiğini, özel nitelikteki kuruluşların yaygınlaşmaya başladığını vurgulayarak, görev yaptığı kuruluşun 7 dilde yayın yaptığına dikkati çekti. Kırgızistan Resmi Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürü Kubat Otorbaev, 2010 Nisan olayları öncesinde Kırgızistan'da basının muhalefeti aşağılayıcı ve hükümet yanlısı yayın politikası izlediğini, seçim ve referandumlara ilişkin taraflı yayın yaptığını, olaylar sonrasında bu kurumların halkın sesini duyurmasını sağladığını söyledi. Yayıncının bu dönemde bağımsızlığa kavuştuğunu belirten Otorbayev, Kırgızistan televizyon kanalının da bağımsız gazetecilerden oluşan yönetim kurulu tarafından yönetildiğini ifade etti. Otorbayev, yayıncılıkta dijital sisteme geçildiğini ve bu bağlamda çok daha engin tecrübeye sahip Türkiye'nin deneyimlerinden yararlanmak istediklerini belirtti. Oturumda konuşan KKTC Dış Basın Birliği Başkanı Fevzi Tanpınar, KKTC tarihi ile birlikte basını konusunda bilgi verdi. Tanpınar, "Kıbrıs'ta yaşanan en büyük sorunun Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü" olduğunu vurgulayarak, "Kıbrıs basının bu sorunu dünya kamuoyuna duyurmak için elinden geleni yaptığını" kaydetti. Oturumda Türkiye basının sorunlarını dile getiren Star gazetesinden Ergün Babahan, basın alanında nitelikli eleman sıkıntısına dikkati çekerek, basın kuruluşlarının elemanlarına yeterli koşulları sağlayamadığını söyledi. Babahan, Türkiye basınında "dili giderek zayıflayan bir medyayla karşı karşıya kalındığını" ifade etti. Azerbaycan Metbuat Şurası Başkanı Eflatun Amaşov, ülkelerindeki basınının ilk dönemlerinde en önemli kaynaklarının Osmanlı kaynakları olduğunu ve bugün de "dünyada güçlü etkiye sahip Türk medyasından öğrenilecek çok şeyin olduğunu" belirterek, Azerbaycan medyasının bu tecrübeden yararlandığını belirtti. Kazakistan adına konuşma yapan 31. Kanal Genel Müdürü Nurcan Muhammedjanova, bütün Türk dilli ülkelerde varolan "halkın gücü birliğindedir" atasozünü hatırlatarak, Türk dünyasının ve medyasının birlikteliğinden doğacak güce vurgu yaptı. Gelecekte Türkiye-Kazakistan, Türkiye-Azerbaycan, Azerbaycan-Kazakistan gibi ortak diziler çekilmesini dilediğini belirten Muhammedjanova, Türk dizilerinin Kazakistan toplumundaki etkilerine değindi. Muhammedjanova, Türk dizilerinin Kazakların sosyal hayatındaki etkisini, "Artık yolda karşılaşırken bile birbirimizin hal hatırını sormaktan ziyade, "Polat Alemdar'ın kararı ne olacak", "Lamia Kenan ile evlenecek mi", "Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanımın durumu ne olacak" gibi konuları konuşur olduk" diye özetledi.