Politika

Arınç soruları yanıtladı MANİSA (A.A)

03 Ekim 2011 17:14

-Arınç soruları yanıtladı MANİSA (A.A) - 03.10.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bu salı olmazsa öbür salı günü yurt dışına asker gönderme tezkeresi Meclisimizde oylanarak kabul edilecektir. Kabul edilmemesi konusunda bir iradenin olmadığını düşünüyoruz'' dedi. Arınç, AK Parti Manisa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, ulusal ölçekte en önemli konunun TBMM'nin 1 Ekim Cumartesi günü yasama yılının başlaması olduğunu belirtti. Önce Meclis'in toplandığını, milletvekillerin and içtiğini, komisyon üyeliklerinin belli olduğunu anlatan Arınç, ikinci yasama yılının 1 Temmuz tarihine kadar süreceğini kaydetti. Arınç, Manisa'dan 5, Bursa'dan 11 AK Partili milletvekilinin de el ele gönül gönüle AK Parti politikaları doğrultusunda çalışacağına inandığını kaydetti. İlk grup toplantılarının yarın yapılacağını ifade eden Arınç, şunları söyledi: ''Meclis'in önündeki en öncelikli konu yeni anayasa yapılması konusudur. AK Parti Genel Sekreterliği siyasi partilere mektup yazarak, yeni anayasa yapılması konusundaki temenni ve dileklerini iletti. Sonra bire bir partiler ziyaret edildi. Bugünlerde Meclis'e yeni katılmış olan BDP ile bir görüşme de eğer randevu verilirse yapılacaktır. Sayın Meclis Başkanı'mız da Anayasa Uyum Komisyonu'nun kurulduğunu 10 Ekim tarihine kadar partilerin 3'er üye vermek suretiyle eşit sayıda bu komisyonun çalışmalara başlaması gerektiğini ifade etmiştir. AK Parti'miz bu isimleri bildirecektir. Diğer partilerimiz de bildirecektir. Uyum komisyonumuz 10 Ekim'den sonra çalışmalara başlayacaktır. Ben sadece AK Parti'de değil, diğer partilerin de sivil anayasayı yapacağına inanıyorum. Umarız ki bir engel, mani çıkmadıkça siyasi partilerin mutabakatıyla ve elbette bu konuda 'benim diyeceğim var' her partinin her meslek kuruluşunun da katkısıyla, düşüncelerinin alınmasıyla, 72 milyonun 'benim anayasam' diyebileceği bir metne, bir temel belgeye umarım ki en kısa zamanda kavuşacağız.'' -Tezkere Konusu- Kasım ayında Meclis'te TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yeni bütçe çalışmalarının başlayacağını kaydeden Arınç, ''Bu salı olmazsa öbür salı günü de yurt dışına asker gönderme tezkeresi Meclis'imizde oylanarak kabul edilecektir. Kabul edilmemesi konusunda bir iradenin olmadığını düşünüyoruz. Çünkü geçtiğimiz yıl 17 Ekim'de alınan yetki bu yıl bitiyordu. Başbakanlık'tan Meclis'e gönderilen tezkere ile yurt dışına asker gönderme yetkisi tekrar uzatılmaktadır. BDP'nin düşüncesinin ne olduğunu bilmiyorum ama CHP ve MHP'nin bu tezkereye ihtiyaç olduğu konusunda görüş ifade ettiklerini biliyorum'' dedi. Parlamento açıldığında yemin etmeyen milletvekillerinin olduğunu, CHP'lilerin yemin ettiğini ve çalışmaya başladığını ifade eden Bülent Arınç, şöyle devam etti: '' BDP'liler 1 Ekim'de geldiler göreve başladılar. Çünkü milletten vekalet yetkisini alanların çalışacakları, görevlerini yapacakları ana zemin TBMM'dir. Orası millet iradesinin tecelli ettiği yerdir. Hiçbir sebep Meclis'e gelmemeyi meşru kılmaz. Dolayısıyla geç de olsa Meclis'e gelerek and içmelerinin olumlu olduğunu düşünüyoruz ve kendilerine de başarılar diliyoruz.'' Arınç, her milletvekilinin ''Tüm Türkiye'yi temsil etme görevini'' gözardı etmemesi gerektiğini kaydederek, ''(Ben sadece şuradan oy aldım, şu etnik kökenden oy aldım, ben onun milletvekiliyim) sözü fevkalede yanlış bir sözdür. Diyarbakır milletvekili de Manisa Milletvekili de tüm Türkiye'yi temsil ediyor. Yasama görevine bu düşünce ile yaklaşırsak elbette çok faydalı bir iş yapmış oluruz'' diye konuştu. -Futboldaki Şike İddiaları- Bir basın mensubunun futboldaki şike iddialarına ilişkin sorusu üzerine Arınç, şunları söyledi: ''Giderek genişleyen bir soruşturma basının gündeminden düşmüyor. Henüz bir dava açılmış değil. İddianameyi bilmiyoruz. Ama eminim ki yine bütün basın ve halkımız dava açıldıktan sonraki ilgisini devam ettirecek. Bu olaylardan daha bir iki ay geçmemişti ki Meclis'te bütün partilerin ittifakıyla sporda şiddetin önlenmesi için bir kanun çıkarıldı. Bu faydalı bir kanundur. Yani sporu holiganların etkisinden kurtarmak, kasatura ile birbirine saldırarak hepimizin üzüldüğü bir takım eylemleri yapmak doğru değildir. Taraftarları, kulüp yönetimini belki de futbolcuları, kamuoyunu ilgilendiren ve alınması gereken tedbirleri ayrıntılı gösteren bir kanun çıkarıldı. Uygulamaya gelince birtakım sıkıntıların olduğu söylenerek geri adım atılmak isteniyor. Kulüp başkanları Meclis'e gelmediler. Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiklerini biliyorum. Kendilerinin desteği ile çıkardığımız kanunun, biraz da mahcubiyetle değiştirilmesini istediler.'' Başbakan Yardımcısı Arınç, kanunların uygulanmak için yapıldığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Dolayısıyla kanun uygulama safhasına yeni girmiştir. Uygulamada eksiklikler ortaya çıkarsa bu daha sonraki süreçte değerlendirilir. Şike olaylarının soruşturulduğu zamanda, 'bu kanunu değiştirin' taleplerini, altını çizerek söylüyorum, şahsen olumlu bulmam. Bu Hükümet konusu değildir. Bakanlar Kurulu'nda konuşulursa sonuçları size açıklarım.  Şu anda 25 yılını avukatlık ve geri kalan kısmı hukukçu olarak geçiren bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Biz bu kanunu oynamak için yapmadık, uygulansın diye yaptık. 'Biz bu kanun altından kalkamayız' düşüncesi kulüp yöneticilerin acziyetini gösteriyor. Hiçbir kulüp birkaç taraftarın esiri değildir. O taraftarlar yanlış yapıyorsa sorumluları hakkında yasal işlem yapılır. Kulüplere düşen desteklerini bu insanların arkalarından çekmeleridir. Herkesin ailesiyle futbol seyretmeyi, sporun bütün çeşitlerini izlemeyi arzu ettiği dönemde sayıları birkaç yüzü geçmeyen şiddet taraftarı insanlar yüzünden bundan mahrumiyet düşünülemez. Bu talepleri masum, haklı bulmuyorum. Bir Bakanlar Kurulu tasarısı haline gelmediği sürece kanun teklifi olarak verilir. Bunu da hangi parti verir; onu da ibretle takip ediyorum. O parti hakkındaki düşüncelerimi de sizlere ifade ederim.''