-ARINÇ: GÖZALTILARA GERÇEKTEN ÜZÜLÜRÜZ ŞANLIURFA (A.A) - 31.03.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz, bu ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak elbette kitapların toplatılmasına, basın mensuplarının gözaltına alınmasına sevinemeyiz, rıza göstermeyiz, bundan gerçekten üzülürüz ve bundan endişe duyarız" dedi. Arınç, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce Şanlıurfa'da düzenlenen 20. Yerel Medya Eğitim Semineri'nin açılışında yaptığı konuşmada, son günlerde duruşmaları veya yargılanması devam eden Ergenekon soruşturmasıyla ilgili verilen yargı kararları sonucunda bir medya kuruluşunda aramalar yapıldığını hatırlattı. Bazı gazetecilerin, çeşitli suçlamalar sebebiyle tutuklandığını belirten Arınç, şöyle devam etti: "Türkiye'de bazı çevreler, bir vaveyla ile 'nasıl olur da bir medya kuruluşuna baskın yapılır' diye ortalığı ayağı kaldırmak istedi. Hatta bir siyasi parti lideri de o medya sahibi hakkında methiyeler dizdi. Sonra ortaya başka ilişkiler ağı, başka hesaplar, başka komplo hazırlıkları ve kimlerin bu oyunun içerisinde yer aldığı ortaya çıktı. Bunu bütün kamuoyu da gördü. Şimdi başka bir hesap, başka bir gürültü koparılmaktadır 'basılmamış kitaba baskın olur mu' diye. Bütün bunların faturası da Hükümete kesilmeye çalışılmaktadır. Biz, bu ülkeyi yöneten siyasetçiler olarak elbette kitapların toplatılmasına, basın mensuplarının gözaltına alınmasına sevinmeyiz, rıza göstermeyiz, bundan gerçekten üzülür ve endişe duyarız ama ortada tamamen bir yargısal tasarruf vardır. Savcıların, hakimlerin kararına bağlı. Hatta itirazları 10 gün içerisinde reddeden bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Bize düşen, hükümet olarak ne başında ne sonunda hiçbir müdahalemiz olmayan bu konuda yasama organından öte, yürütme organından öte, söz söyleme imkanımızın olmadığını düşünüyoruz. Olaya üzülmek başka şeydir, yargının kararına karşı çıkmak veya onu alkışlamak başka şeydir. Biz ne alkışlıyoruz ne de bundan dolayı 'oh olsun' diyecek noktadayız. Hakim ve savcıların Anayasanın 9'uncu maddesinde 'bağımsız yargı milletten aldığı egemenlik hakkını kullanır' diye yazdıktan sonra onlara talimat verecek bir noktada değiliz." -SEÇİM SÜRECİ YAŞANAN GELİŞMELER- Arınç, yargının bu konuda kısa sürede incelemelerini tamamlamasını ve bu konuyu dava haline getirmesini dilediklerini ifade etti. Süratli bir yargılama sonucunda kararın, hep birlikte görüleceğini dile getiren Arınç, "Kopartılan bu gürültülerin arkasında başka bir sebebin olduğu çok açıktır. Özellikle bu dönemlerde... Türkiye 2 ay sonra genel seçimlere gidiyor, bu fırtınaların seçim öncesinde kopartılması Hükümete yönelik karalama kampanyalarının organize bir şekilde sürdürülmesi, batılı ülkelerde hükümeti şikayet edenlerin kuyruklar oluşturması oldukça manidardır. Ancak hiç kimse merak etmesin. Bu psikolojik harekat 13 Haziran günü bıçakla kesilmiş gibi sona erecektir" dedi. Türkiye'de birçok reformu ve özgürlükleri gerçekleştiren Hükümetin yasakların ve baskının arkasına asla sığınmayacağını ve ondan medet ummayacağını dile getiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokrasi açısından sicili böylesine parlak bir hükümete yönelik suçlamalar, Avrupa Birliği dehlizlerinde karşılık bulabilir. Ancak vatandaşlarımızın temiz vicdanında asla ve asla yer bulamayacaktır. Bizler, medyamızın daha çağdaş, kuralların daha özgürce uygulandığı bir alanda faaliyetlerini sürdürmesinden yanayız. Çalışmalarımızda, bu özgür ortamı geliştirmekten yana olacaktır. Sizlerden aldığımız öneriler ve eleştirilerle yol haritamızı çizeceğiz. Bu gelişmelerle çalışmalarımıza devam edeceğiz."