Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimi için “AK Parti muhalefetin adayının açıklanmasını bekliyor. Kendi içindeki çalışmaları bitirmiş durumda" dedi. Arınç, yasa dışı dinlemelerle ilgili de "Allah hepsini kahretsin" dedi.
Arınç'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Gezi Parkı olaylarını anma diye bir şeyi düşünemiyorum. Gezi’de yaşanan olayların üzerinden bir yıl geçti. Bu anılacak övünülecek bir olay değil. Üzücü şeyler yaşandı orada. Bize acılar getirecek o olayların anılacak tarafı yok ama üzüntü ile hatırlayabiliriz. Uluslararası basın kuruluşları sanki önceden haber almış gibi Taksim Meydanı'nda konuşlandı ve saatler boyu savaş muhabirlerinin eşliğinde Türkiye’de olağanüstülük yaşandığını iddia etti.
“Bu olayları tahlil ettik. Herkesin çıkaracağı dersler var. O günkü olaylar Türkiye’ye çok şey kaybettirebilecek olaylardı. Hükümetimizin yatıştırıcı önlemleri sayesinde amacına ulaşamadı. O olaylar sosyal medyanın nasıl kötüye kullanılabileceği noktasında önemli örnekler yaşadık. Tekrar bu tür olayların yaşanmasını arzu etmem. Dün Kılıçdaroğlu'nun sözünü önemsiyorum. ‘’Hiç kimse yasadışı örgütlerin faaliyetlerine izin vermesin’’ dedi. Yasadışı eylem yapmak isteyenler olabilir. Onlara da güvenlik güçleri gerekeni yapar. Hiçbir masum vatandaşımızın da hukuk dışına çıkmadan hareketlerini bitirmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bunu bilmiyordum. Biz Norşin’de gezerken bunlar konuşuldu herhalde. Hafazanallah daha neler duyacağız. Damda kedi var. Biri bizim çatı adayımız bu diye gösteriyor. Böyle karikatürler görüyorum. Köşk seçimleri fiilen yarı başkanlık sistemini de getireceği için önemli. Elbette AK Parti’nin adayı olacak ve o aday kazanacak. Adaylarını göstererek birinci turlarına iştirak etmesi lazım. Biz seçilemeyeceğini bile bile Nevzat Yalçıntaş gibi isimleri aday göstermiştik. Bu ‘ben bir partiyim. Adayım bu’ demektir.
Ben Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun kapı kapı dolaşıp fikir almasını kendileri aday göstermeyecekse olağan karşılıyorum. Ama bu iş biraz ileri gidip sulanıyor gibi geldi aban. Sadece dikkatlerini çekmek için söylüyorum.
Bir an evvel ne yapacaksanız Demirel, Gül ve Çiçek’ten bahsetmiş. Gülünç olmayalım, boşa zaman kaybetmeyelim. Önümüzdeki süreçte biz de adayımızı belirler ve ilan ederiz. Ama onun özellikleri MHP'nin istediği şekilde CHP’nin iştirakine neden olur mu?FP’deyken Ecevit ve Hüsamettin Özkan, Kutan’ı ziyaret etti. Beni de grup başkanvekili olarak davet etti görüşmeye. Biz de ‘’Anavatan partisi işin içinde mi?’’ dedik. ‘’Anavatan yok. Mesut Yılmaz’ın kendine göre hesapları var izlenimi edindim’’ dendi. Formül önerdim. ‘’Biz size 3 isim verelim siz o 3 isimden birini cumhurbaşkanı adayı yapalım. Ya da siz 3 isim verin bize biz destekleyebiliriz diyelim’’ Hoşlarına gitti. Geldiler parlamento içinden 2 dışından 2 isim önerildi. Biri de Haberal’dı. 2 gün sonra aniden bir haber geldi. Kutan’la beraberdik. Biz bunlar üzerinde çalışmayı bıraktık, AYM Başkanlığı’na ne dersiniz dediler.
Grubu topladık hemen. Sıcak bir hava oluştu. Refah’ın kapatılmasında imza sahibi olması içimizde yaradır. Ama o günkü açıklamaları hukukun üstünlüğü içinde gibiydi. Necdet Sezer’in adaylığı o gün belirlendi. Biz Köşk adaylığı konusunda rahatız. CHP içinde o kadar çok ismi geçen var ki bazen kulaklarıma inanamıyorum. MHP’ de öyle. Halkta 10 kişide bile karşılığı yoktur. Siz onları güçlü gösterirsiniz ama dışarda kimse selam vermez. Halk seçecek bunları, devir değişti. Halk bunları ister mi diye düşünmeleri lazım.
‘Köşk adayını açıklamak için izin yok’
31 Mayıs bugün ama cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacak durumda değiliz. Az çok biliyoruz ama izin çıkmadı bu konuda. Başbakanımız 15 Haziran’ı işaret etti. AK Parti muhalefetin adayının açıklanmasını bekliyor. Kendi içindeki çalışmaları bitirmiş durumda
Bazı il başkanlarına nezaketen istifa etmeleri istenmişti. 30 Mart’la ilgilidir zannederim. Her partide olur. Olağanüstü bir durum yok
‘Allah hepsini kahretsin’
Yasa dışı dinlemelerle ilgili "Allah hepsini kahretsin" diyen Arınç, bir organize suç hareketi gibi takip edilmesi halinde savcılar ve mahkemelerin kararı doğrultusunda birkaç kişinin dinlenip kayıt altına alınabildiğini, delil yani suç bulunmaması durumunda ise konunun kapandığını bildirdi.