Gündem

Arıboğan: Kişisel sorunu olan insanları 'FETÖ'cülükle itham edenler ahlaksız kampanyalarla itibar suikasti yapıyor

"Utanmazca ve ahlaksızca kampanyalar düzenleyerek kişileri töhmet altında bırakıyor; geleceklerini karartmaya çalışıyorlar"

09 Ağustos 2016 22:53

İstanbul Üniversitesi, Oxford Üniversitesi CRIC öğretim üyesi Deniz Ülke Arıboğan, ‘FETÖ’ ile bağlantılı olduğuna dair iddiaları yalanladı. Konuyla ilgili hukuki süreç başlattığını belirten Arıboğan, Kişisel problemleri olan insanları FETÖ'cülükle itham eden, hapse attırmaya, işlerinden etmeye çalışan bir takım insanların türemiş olduğunu üzüntüyle izliyorum. Nedenini tam olarak anlayamamakla birlikte, gelinen aşamanın tam bir itibar suikastine dönüşmüş olması nedeniyle bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım” dedi.

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın açıklaması şöyle: 

"Saygıdeğer kamuoyunun bilgisine,

15 Temmuz'da FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen ve geleceğimizi, umutlarımızı, ülke itibarımızı rehin almayı hedefleyen hain darbe girişiminin ardından tüm ulusumuzun yeniden birlik ve beraberlik içine girmiş olması herkes gibi beni de geleceğe dair inanç ve umutla dolduruyor. Bir süredir yitirdiğimiz ama her an özlediğimiz bu dayanışma ruhunun yeniden topraklarımıza dönmüş olmasından gurur ve mutluluk duyuyorum. Bu vesile ile tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Ancak bütün bu güzel gelişmelerin yanı sıra, kendisine hiç de hak etmediği bazı roller atfeden; iktidarın, yasamanın, yürütmenin ve hatta yargının sahibiymiş gibi davranarak kişisel problemleri olan insanları FETÖ'cülükle itham eden, hapse attırmaya, işlerinden etmeye çalışan bir takım insanların türemiş olduğunu üzüntüyle izliyorum. Utanmazca ve ahlaksızca kampanyalar düzenleyerek kişileri töhmet altında bırakıyor; geleceklerini karartmaya çalışıyorlar.

Maalesef ben de bir süredir böyle bir linç ve itham dalgasına hedef olmuş durumdayım. Nedenini tam olarak anlayamamakla birlikte, gelinen aşamanın tam bir itibar suikastine dönüşmüş olması nedeniyle bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım.

Hayatım boyunca hiç bir cemaatin, tarikatın ya da inanç grubunun yanından bile geçmedim. Cemaate ait medya organlarında yazmadım çizmedim; gezilerine katılmadım, nimetlerinden faydalanmadım. Gelen bazı teklifleri de açık ve net bir biçimde geri çevirdim. "Babamdan başka hoca tanımadım” ve hayatımda kimseye el pençe divan durmadım; durmayacağım da.

Ben bağımsız bir akademisyenim ve zaman zaman herkesin beğenmeyeceği fikirler öne sürebilirim. Düşüncelerimde yalnız da kalabilirim; hata da yapabilirim. Lakin herkesin bilmesini isterim ki, sadece ülkemin ve milletimin bir bütün olarak varlığını ilelebet sürdürmesinden başka hiçbir amacım ve hedefim olamaz. Nitekim darbenin ilk anından bu yana yabancı medyada oluşturulan yanlış algıyı değiştirmek için var gücümle çabalıyor; makaleler yazıyor; röportajlar veriyor; sosyal medya üzerinden dış basını harekete geçirmeye çalışıyorum. Bu çabama da devam edeceğim.

Açıkçası bu açıklamayı yapmak zorunda kalmaktan büyük üzüntü duyuyorum. Ancak yıllardır yetiştirdiğim binlerce öğrencime, ailelerine, çalıştığım kurumlara; fikirlerimi önemseyen ve bana değer veren herkese olan saygımdan dolayı kendimi ifade etmek mecburiyetindeydim.

Şahsıma yönelik sosyal medyada başlatılan iftira ve itham kampanyalarına karşı gerekli hukuki süreçleri de başlatmış bulunuyorum. Bu kişiler Yüce Türk adaleti önünde hesap vereceklerdir.

Saygılarımla.

Prof.Dr. Deniz Ülke Arıboğan

Öğretim Üyesi

İstanbul Üniversitesi,

Oxford Üniversitesi CRIC"