Uyum ve Göç Bilirkişi Konseyi'nin (SVR) Araştırma Şubesi tarafından yapılan araştırma sonucunda Almanya’da yaşayan 17 milyona yakın göçmen kökenlinin hem büyük bir seçmen kitlesi oluşturması, hem örgütlere üye olabilecek ve çeşitli görevler üstlenebilecek durumda olmasına rağmen siyasi partilerin bu potansiyel kitleye gereken önemi vermediği ortaya çıktı.
Araştırmanın yapılmasına önayak olan ve çıkan sonucu değerlendiren Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, “Siyasi partiler bu kitleyi daha fazla kazanmaya çalışmalılar” dedi.
Göçmenler Sosyal Demokrat Parti eğilimli
Almanya’da siyasi partilerin göçmen kitlesinden aslında kazanacağı çok şey olduğu belirtilirken, örneğin Almanya’da her 10 seçmenden birinin göçmen kökenli olduğuna dikkat çekiliyor. Son genel seçimde oy kullanma hakkına sahip 5 milyon 800 bin göçmen bulunuyordu. Almanya’ya son yıllarda gelen beş milyon göçmenin de Alman vatandaşlığına geçme kriterlerini yerine getirdiği ve böylece 2017 sonbaharında yapılacak genel seçimde oy kullanma hakkına sahip olabileceğine işaret ediliyor.
Bu durumu göz önünde bulunduran araştırmacılar hangi siyasi partilerin göçmen kitle açısından çekici olduğunu da tam olarak öğrenmek istemişler. 2015 yılının mart ayından ağustos ayına kadar 4 bin göçmen kökenli arasında yapılan araştırma sonucuna göre özellikle sosyal demokratlar göçmenlerin ilk tercihini oluşturuyor, Hristiyan Birlik partileri ise onların tercihleri arasında epeyce arka sırada geliyor.
Rakamlar ile ifade edilecek olursa göçmenlerin yüzde 40’ı kendilerini sosyal demokratlara yakın hissediyor, yüzde 27,6’sı ise Hristiyan Birlik partilerini benimsiyor. Uzun yıllar bu büyük halk partileri göçmenlerden hemen hemen eşit düzeyde onay görüyorlardı.
Yeşiller partisi göçmenlerin yüzde 13,2’sinin onayını alırken, Sol Parti’ye gönü veren göçmenlerin oranı yüzde 11,3 olarak belirleniyor. Bu sonuçlara göre göçmenler arasında şu anda sol siyasi eğilimler güçlü görünüyor. Bunun bir sebebinin de, Rusya’dan Almanya’ya göç eden ve geleneksel olarak Hristiyan Birlik partilerine sempati duyan Rusya Almanlarının bu eğiliminin gittikçe azalmaya yüz tutmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Araştırmanın yöneticilerinden Cornelia Schuh, Almanya’ya göç etmiş olan Rusya Almanlarının Hıristiyan Birlik partileri yerine sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi’ni (AfD) yeğlediklerini söylüyor. Türkiye kökenli göçmenlerin yüzde 70’e yakınının sosyal demokratları benimsedikleri, Hristiyan Birlik partilerinin ise Almanya’ya yeni göç eden Polonyalı, Rumen ve Bulgarlardan puan topladığı kaydediliyor.
Göçmenler arasında geleneksel parti bağları kayboluyor
Federal hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, araştırma sonuçlarının verdiği mesajın, siyasi partilerin artık seçmenle olan eski geleneksel bağlarına güvenemeyecekleri olarak anlaşılması gerektiğini söylüyor. Özoğuz bunun hem göçmenler hem de yerli Alman halk için geçerli olduğunu da belirtiyor.
Aydan Özoğuz özellikle pasif seçim hakkı konusunun, yani göçmenlerin siyasi görevler ve makamlar üstlenmek üzere kendilerinin girişimde bulunmalarının önemli olduğunu vurguluyor ve bu konuda kendisini örnek gösteriyor. Muhterem Aras’ın da Baden-Württemberg Eyaleti Parlamento başkanlığına seçildiğine işaret eden Özoğuz, ancak genel olarak göçmenlerin bu konuda önünün daha fazla açılması gerektiğini vurguluyor. Aydan Özoğuz, Federal Meclis’teki parlamenterlerin sadece yüzde 6’sının, yani 630 milletvekiline sahip Federal Meclisin sadece 37’sinin göçmen kökenli olmasının yeterli olmadığına dikkat çekiyor.
Federal hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, topluma uyumun siyasi arenada da yansımaların olabilmesi için Almanya'da vatandaşlığa geçiş için kampanyaların artırılmasından yana görüş belirtiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Richard A. Fuchs
