Arap Baharı’nın başladığı Tunus’ta sokaklar yine hareketli. Yeni dalganın nedeni ülkedeki işsizlik olarak belirtiliyor. Gösteriler sırasında bazı kişiler yağma ve saldırı olaylarına başvurdu. Hükümet bunu gerekçe göstererek 22 Ocak'ta ülke genelinde gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Son günlerde şiddet olayları biraz azalmış olsa da gerilim hala yüksek. Tunus'ta kırsal kesimde işsizlik yüzde 40 oranında. Ülke çapında işsizlik ortalaması ise yüzde15.
Devlet Başkanı Beji Caid Essebsi, 22 Ocak'ta televizyonda yaptığı konuşmada, "Ülkenin yoksul kesimlerindeki insanların öfkesini anladığını ancak bazı hırsızların ve çetelerin bundan faydalanmak istediğini" söyledi.
Gözaltılar, biber gazı ve saldırılar…
Eylemler, ülkenin batısındaki Kasrin Eyaleti'nde, 16 Ocak'ta, 28 yaşındaki bir üniversite mezunu işsiz olan Ridha Yanyaoui'nin protesto için elektrik direğine tırmanırken ölmesi sonucu başladı. Yanyaoui, milli eğitim işe alım listesine alınmamasını protesto etmek istemişti. Yanyaoui'nin ölümü kitlesel bir protesto dalgasını tetikledi. Polis, "İş, özgürlük, onur" sloganıyla yerel idari binalara topluca girmeye çalışan ve polis merkezlerine saldıran öfkeli göstericileri dağıtmak için biber gazı kullandı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı, birçok polis merkezi ve araç zarar gördü.
İslamcı parti En Nahda nasıl tavrı aldı?
Söz konusu bölgeler, İslamcı En Nahda hareketinin ve devrimden sonra kurulan geçiş hükümetinin Devlet Başkanı Moncef Marzuki'nin kaleleri olarak biliniyor. En Nahda da Marzuki de hâlihazırda iktidarda olan laik parti Nida Tunus'un ve Essebi'nin muhalifi.
Essebi 22 Ocak'taki TV konuşmasında gösterilerin haklılığını kabul ettiğini söyledi ancak eylemlere "yasal ve yasa dışı siyasi partiler ile kötü niyetlerin grupların sızdığını" belirtti. Essebi, Libya'daki IŞİD'in (Irak Şam İslam Devleti), Tunus'a saldırmak için gösterilerden faydalanma olasılığı bulunduğunu söyledi. Tunus lideri, 2011 yılından bu yana 700 bin gencin işsiz kaldığını, bunlardan 300 bininin üniversite mezunu olduğunu söyledi.
Essebi "sorunun farkında olduklarını ancak insanların biraz sabırlı ve iyimser olmasının gerektiğini" belirtti. Essebi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes için aynı anda iş sağlayacak bir sihirli değneğimiz yok".
İslamcı En Nahda Partisi'nin açıklamasında ise "İşsizlik, yoksulluk ve ötekileştirmeyle mücadeleye dair talepleri anladığı" belirtildi. Bununla birlikte parti, itidal çağrısı yaptı ve hükümeti de yeni istihdam ve kalkınma programlarını devreye sokmaya çağırdı. En Nahda Genel Başkan Yardımcısı Abdelfattah Mourou, "Gösterilerin, suçluların ve 'teröristlerin' olayı sömürmesi nedeniyle kaos ortamına neden olma olasılığından" bahsetti.
Olası gelecek senaryoları
Uzmanlar ve sendikalar; işsizlik, yoksulluk ve ötekileştirme gibi sorunların 2011'de iktidarı deviren protestoların da nedenlerinden olduğunu hatırlatıyor. Tunus'un kısa vadede ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmesi kolay olmayacak gibi görünüyor. IŞİD gibi örgütlerin artan saldırıları, Tunus ekonomisinin en büyük sektörü olan, 500 bin insanın istihdam edildiği turizmi de tehdit ediyor.
Krizin derinleşmesi durumunda gündeme gelebilecek bir erken seçimin İslamcıların hükümete dönmesiyle sonuçlanabileceği yorumları yapılıyor. 2011 - 2013 yılları arasında En Nahda liderliğindeki koalisyon hükümeti, radikal İslamcı tehdidini görmezden gelmekle suçlanmıştı. Bugün Suriye, Irak ve Libya'daki yabancı cihatçıların geldikleri ülkeler sıralamasında Tunus birinci sırada. Son dönemde Nida Tunus'un 20'den fazla milletvekilinin, partiyi İslamcı En Nahda ile yakın ilişki kurmakla suçlayarak istifa etmeleri de ülke siyasetini yönlendirebilecek bir gelişme olarak görülüyor. Bu, En Nahda'nın elini güçlendirmiş ve partiyi meclisteki en güçlü parti konumuna yükseltmiş durumda.