Avrupa Parlamentosu’na sunulan Türkiye karar taslağında “Ergenekon davası, demokratik kurumların saygın işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat olmalı” denildi. Taslak’ta basın özgürlüğünün kısıtlanmasının endişe yarattığı da yer aldı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye karar taslağı, AP Dış İlişkiler Komitesi’ne sunuldu. AP Dış İlişkiler Komitesi’nde, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın da katılımıyla 2 Aralık’ta tartışılacak Türkiye karar taslağında, “Türkiye’nin Ergenekon davasını, demokratik kurumlarının saygın işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat olarak kullanması gerektiği” görüşünün AB Komisyonu ve AP tarafından paylaşıldığı kaydedildi. Taslakta, “Ergenekon suç ağının boyutundan endişe edildiği” de ifade edildi.
Taslakta, hükümetten ve yargıdan süreci hukuka uygun ilerleterek sanıkların tüm haklarına saygı göstermeleri de istendi. AP Türkiye karar taslağında “Yargının vakit geçirilmeden kapsamlı reforma tabi tutulması, Türkiye’nin modernleşme sürecinin başarısında hayati önem taşımaktadır” denildi. DTP’nin kapatılması istemiyle açılan davadan endişe edildiği belirtilen karar taslağında, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de parti kapatmaları düzenleyen yasaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu olmadığı yönündeki görüşü hatırlatıldı. Türkiye karar taslağında, “askeri yargının yetkilerini kısıtlayan yasanın not edildiği fakat bunun iptal için Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesinden üzüntü duyulduğu” ifade edildi.
Medyaya baskı kınandı
Taslakta, “Ordunun Türk siyasetine ve dış politikasına karışmayı sürdürmesinden endişe edildiği ve demokratik bir ülkede ordunun bütünüyle sivillerin gözetimine tabi olması gerektiği” belirtildi. Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan taslakta, Türkiye’de “özellikle bir medya grubuna verilen emsalsiz ceza” ve internet sitelerinin sık sık yasaklanmasının ardından basın özgürlüğünden endişe edildiği ifade edilen taslakta, medya patronlarının diğer ticari faaliyetlerinin kısıtlanması talep edildi. Taslak metinde, “Basın özgürlüğünün çoğulcu bir toplumda önemli bir siyasi kültür göstergesi olduğu vurgulanır. Medya ve ticari çıkarlar arasındaki sağlıksız bağlantı ışığında yeni bir basın kanunu kabul edilmelidir” denildi.
Taslakta yargının rolü, Kürtlerin ve Alevi toplumunun hakları, ordunun rolü gibi hassas konuların kamuoyunda genişçe tartışılmasının ise övgüye değer olduğu vurgulandı.