Türkiye'de müziğe damga vuran, kitapları dünya dillerine çevrilen ve yönettiği filmlerle de büyük bir ilgi gören Zülfü Livaneli'nin adını taşıyan kültür merkezi, Ankara'nın Çankaya ilçesinde açıldı. Açılış töreninde konuşan Livaneli, "Umudu kesme yurdumdan, umudu kesmeyin yurdumuzdan, hep birlikte canımızı dişimize takarak, ülkemizi kimseye kaptırmamak için bugünden çalışmaya başlayalım" dedi.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde gerçekleşen Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nin açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Yunanistan Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Parti Meclisi Üyeleri ve onur konuğu Zülfü Livaneli katıldı.
Törende CHP’nin eski genel başkanları Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen ve çok sayıda vatandaş yer aldı.
"Zülfü Livaneli adını vermekten gurur duyuyorum"
Açılış töreninde bir konuşma yapan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Çankaya’da yeni bir anlayışa imza attıklarını, bu ülkeye, insanlığa değer katan insanları yaşarken onurlandırmanın daha doğru olacağı inancıyla Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’ni inşa ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Böylesi bir eseri Çankaya’ya kazandırmaktan ve buna Zülfü Livaneli adını vermekten büyük onur duyuyorum. Bazı insanları anlatmak, onları tanımlamak çok zordur. Zülfü Livaneli denildiğinde çok farklı çağrışımlar, isimler, olaylar geliyor aklıma. Zülfü Livaneli denildiğinde Mustafa Kemal geliyor aklıma, Cumhuriyet ve aydınlanma geliyor. Namık Kemallerden Şinasilerden Sabahattin Alilere uzanan bir mücadele çizgisi geliyor aklıma… Elbette Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal geliyor. Abidin Dino, Brecht, Lorca, Neruda geliyor. Çünkü Livaneli hem bu ülkede hem de dünyada akan; demokrasi, özgürlük, barış ve kardeşlik nehrinin bir koludur. Şimdi aydınların bilincini, mücadelesini ve fikirlerini o bize taşıyor."
"Solun yönettiği kentler özgürdür"
“Bu ülkenin aydınları, sanatçıları hapislerle, sürgünlerle, katliamlarla anılır. Çünkü bu ülkede yaşamak, bu ülkede mücadele vermek çok büyük bedel gerektiriyor. Zülfü Livaneli de büyük bedeller ödeyen aydınlarımızdandır. Bu yüzden aydınlarımıza sahip çıkmak, onların adlarını yaşatmak ve onların izinde gidecek yeni kuşaklar yetiştirmek bizlerin temel sorumluluğudur. Biz bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz.
“Benim kişisel dünyama da ülkemize de insanlığa da çok şey kattınız. Biz bütün açılışlarımızı, temel atmalarımızı kısacası bütün etkinliklerimizi sizin müziğinizle gerçekleştiriyoruz. Sizin müziğinizde tıpkı kitaplarınızda ve sinemanızda olduğu gibi özgürlüğü soluyoruz” ifadelerini sözlerine ekledi. Belediyeciliğin Atatürkçülerin, sosyal demokratların işi olduğuna bir kez daha dile getiren Alper Taşdelen, “Biz kentlerimizi halkımızla birlikte yönetiyor ve bütün işlerimizde kamu yararını esas alıyoruz. Yaşanabilir bir dünyayı ancak biz solcular kurabiliriz. İnsanlar, solun yönettiği kentlerde ve ülkelerde özgür bir yaşam sürmektedirler. İşte Zülfü Livaneli ve onun yolundan giden bizler, herkesin özgürce yaşayabileceği bir dünya için çalışıyoruz, mücadele ediyoruz."
"Benim sevgili Alperim"
Adına kültür merkezi gibi önemli bir yapının inşa edilmesini beklemediğini ifade eden Zülfü Livaneli, “Biz bu acılı ama sevgili ülkemizde iyi ve kötü günler gördük. Acıların doruğa ulaştığı bir günde kültür merkezinin açılışına katılıyoruz. Sanat adamları olarak pek fazla da iltifata alışık değiliz" dedi. Livaneli, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Benim evlendiğim, kızımın doğduğu şehir, askeri hapishanelerde yattığım şehir, buraya benim adım veriliyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Benim sevgili Alperim ‘böylesine bir eser yapacağız’ dedi, ben de elini çabuk tut Alper dedim.
“Tarık Akan’ın anısı önünde eğilmek istiyorum. Çankaya Belediyesi ve başka aydınlık belediyeler bizim adımızı veriyorlar. Bir gün ne zaman Yaşar Kemal adı, Yılmaz Güney adı yaşayacak diye düşünürken, Alper kardeşim bunların hepsini gerçekleştirdi. Sanatın ayaklar altına alındığı günlerden geçerken, eksiğimiz Alper Taşdelenler, Kemal Kılıçdaroğlular. Buzdağının altında yüzlerce yıllık mücadele yatıyor. Bu ülkede karanlık mı aydınlık mı galip gelecek diye mücadeleler yaşanıyor. Umudu kesme yurdumdan, umudu kesmeyin yurdumuzdan, hep birlikte canımızı dişimize takarak, ülkemizi kimseye kaptırmamak için bugünden çalışmaya başlayalım. Bu eserleri yapan hep CHP. Çünkü kültür bizim işimiz, insan haklarından yanadır, merhametten yanadır, bu da solcuların işidir”
Yorgo Papandreu'dan teşekkür
“Alper Taşdelen’e beni kültür merkezinin açılışına davet ettiği için teşekkür ediyorum. Bugün aynı zamanda değerli dostum CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunu burada görmekten büyük mutluluk duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan eski Yunanistan Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu şöyle devam etti:
“Zülfü Livaneli, hem benim hem de Yunan halkının kalbinde özel bir yere sahiptir. Bir besteci ve yazar olarak takdir edilmelidir, bizim savunduğumuz değerleri savunduğu için de değerlidir. Yetmişli yıllarda ben ve ailem de sürgüne gönderilmiştik. Zülfü Livaneli ve ben İsveç’te yaşadık. Ülkelerimizin geleceği açısından bizim için farklı bir deneyim oldu. En önemlisi de Zülfü Livaneli barış için mücadele edenler açısından öncü rol oynadı. Livaneli ve Teodorakis aslında ülkeler arasındaki önyargıları kaldırmaya sanatlarıyla katkı sunmuşlardır. Değerli dostum Zülfü Bey gibi aslında bugünün dünyasında geçerli olan vizyondan bahsederken cesur şampiyonlara ihtiyaç vardır, bundan dolayı Zülfü Livaneli ismi küresel ilerlemeci gücün de sembolüdür."
Kılıçdaroğlı: Eğer bir ülkede güçlü olmak istiyorsak...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da konuşmasına “Eğer bir ülkede güçlü olmak istiyorsak, bunun yollarından birisi de sanata ve sanatçıya verdiğimiz değerden geçer” başladı.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Çünkü sanatçı yazdığı eserleri sonsuzluğa bırakır. Sanat ve sanatçı onurlu duruşunu tarihi boyunca sürdürmüştür. Baskı görmüştür, hapislere atılmıştır, sürgün edilmek istenmiştir, eserleri yasaklanmak istenmiştir. Ama yasaklayanları hiç kimse hatırlamaz ama o yasaklanan o eserler insanlığa mal olmuştur. Zülfü Livaneli hayatının pek çok döneminde baskılar gördü. Ben Zülfü Livaneli’yi 1970, 80’li yıllarda yasaklanan bir kasetinden söylediği türkülerle tanımıştım. On parmağında on marifet olan bir sanatçıdır. Böyle bir eserin onun için açılmış olması onur veriyor. Elbette bizi sevindiriyor. O anlamda Çankaya Belediye Başkanımıza da yürekten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Sayın Livaneli bir talebi olmadığını söyledi. Ama o talebi hisseden, duyan ve bizi onurlandıran böyle bir merkezi açmak belediye başkanımıza nasip oldu o nedenle kendisine yürekten teşekkür ediyorum."
Konuşmalardan sonra Zülfü Livaneli, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Yorgo Papandreu sahneye çıkarak, Kültür Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, Papandreu, Livaneli ve Alper Taşdelen davetlilerle birlikte Kültür Merkezi’ni gezdiler. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu Kültür Merkezi’nin şeref defterini imzaladı.
Yeni bir sanat okulu olacak
Ankara’nın kültür sanat hayatına katkı sunacak ve Yıldızevler Mahallesi’nde bin 100 metrekare alan üzerinde inşa edilen Çankaya’nın prestij projelerinden Zülfü Livaneli Kültür Merkezi; müzik, edebiyat, sinema, bale ve dans atölyeleri ile tam bir sanat okulu olarak hizmet verecek. Merkezde, iki de sergi salonu yer alacak.