Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, insan hakları savunucularının korunması programı kapsamında toplantılar yapmak için gittikleri Büyükada’da bir otelde gözaltına alınan aktivistlerden olan İlknur Üstün’ü cezaevinde ziyaret etti.
“Eğer bu suçsa bu suçu hep birlikte işledik”
Gözaltına alındıktan 13 gün sonra mahkemeye çıkarılan Üstün, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından, hakkında çıkarılan bir kararla yeniden tutuklandı. Üstün, Nazlıaka aracılığıyla şu mesajı iletti:
“Biz bugüne kadar kadınların özgürlüğü ve eşitliği için mücadele ettik. Bu mücadeleyi en demokratik zeminde ve şeffaf biçimde yaptık. Biz hep şiddetsiz bir dünya talep ettik. Bu talebimizi bundan sonra da seslendirmeye devam edeceğiz. Taleplerimiz o kadar açık ve o kadar haklı ki; kadınlar yoksul ve yoksun olmasınlar; eğitim görsünler, tacize, tecavüze uğramasınlar istiyoruz.
Biz bunları Meclis’te yasa yaparak, kamu idaresinde politika oluşturmaya çalışarak, belediyelerde kadın dayanışma merkezleri kurarak gerçekleştirmeye çalıştık. Eğer bu suçsa biz bu suçu hep birlikte işledik ve işliyoruz. TBMM’de yasama çalışmasında bulunanlar, kamu idaresinde bu çalışmalara destek verenler ve tüm çalışma yaptıklarımız da bu suça ortaktır o zaman.”
"Yaşamını kadınların eşitlik mücadelesine adadı"
Üstün’ü uzun yıllardır tanıdığını belirten Nazlıaka, Üstün’ün yaşamını kadınların eşitlik mücadelesine adadığını vurgulayarak, “Kadınların ayrımcı politikalarla yok sayılmasına ve katledilmesine karşı sağlam duvardır o. Ezilenler için de bir sığınak…” ifadelerini kullandı. Üstün’ün mücadelesini meşru platformlarda verdiğinin altını çizen Nazlıaka şunları kaydetti:
“Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nde ve kadına yönelik şiddeti önleme amaçlı yasalarda Üstün’ün çok emeği vardır. TBMM’de onaylanan 6284 sayılı yasanın taslağı için AKP milletvekilleriyle birlikte çalışmıştır. İlgili Bakan veya bu milletvekillerinden biri de çıkıp, ‘İlknur Üstün’ü serbest bırakın’ demiyor.
Pes doğrusu! Demek ki iktidara pamuk ipliğiyle bağlılar ki ipin kopmasından çok korkuyorlar. Biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Yargıyı kendi arka bahçesine çevirerek siyasi kararlara imza atan bu sistem de tıpkı diğer tiyatro yargılamalar gibi çökecektir. İlknur’un tutuklanması iktidarın kadın düşmanlığının açıkça ilanıdır.”
