Ankara Garı'nda, 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD saldırısı sonucu 100 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyla ilgili verilen cezaların gerekçeleri açıklandı.
Gerekçeli kararda, örgütün asıl hedefinin Ankara'daki HDP Genel Merkezi olduğu; ancak bombayı taşıyacak araç temin edilemediği için mitingin hedef alındığı belirtildi. Ayrıca kararda, örgütün saldırıyı yapma amacının Türkiye'de kaos ve kargaşa ortamı yaratmak olduğu vurgusu yapıldı.
Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısıyla ilgili yargı süreci 2 yıl sürmüş, mahkeme heyeti 9 sanığa 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
"Saldırıları Yunus Durmaz ve Edremit Türe planladı"
850 sayfalık gerekçeli kararda, saldırının planlanma aşaması ve saldırı anı detaylı bir şekilde anlatıldı. Kararda, firari sanık İlhami Balı'nın IŞİD'in yöneticisi ve Türkiye sorumlusu olduğu, 'Ebubekir' kod adını kullandığı ve faaliyetlerine Suriye’de devam ettiği belirtildi.
Kararda, firari sanık Deniz Büyükçelebi’nin de aynı örgütün Türkiye-Suriye sınır sorumlusu olduğu, firari sanık Edremit Türe’nin ölen sanık Yunus Durmaz ile birlikte örgütün Gaziantep yapılanmasını kurup birlikte yönettikleri, örgüt adına Türkiye’de eylem yapacak üyeleri eğittikleri anlatıldı.
"Genç Ensar ve Genç Muhavitler derneklerinden üye topladılar"
Kararda, saldırganların Gaziantep’in değişik bölgelerinde depolar kiralayarak eylemlerde kullanılacak silah ve patlayıcı yapımında kullanılacak malzemeleri sakladıkları belirtildi.
Ayrıca kararda saldırganlar için, "'Genç Ensar', 'Genç Muhavitler' adı altında kurulan derneklerin toplantıları, dini eğitimleri, sosyal faaliyetlerinden de istifade ederek inanç ve ideolojilerine yakın gördükleri insanlardan örgüte sempatizan, yardım eden ve üye kazandırdıkları belirlenmiştir" denildi.
Ayrıca örgütün saldırının muhtemel sonuçlarını da değerlendirdikleri belirtildi. Örgüte göre muhtemel sonuçlar gerekçeli kararda şöyle yer aldı:
"Bu amel sonunda muhtemel siyasi sonuçlar; Türkiye'de istikrarı sağlamaya çalışan ve bunun vaadinde bulunan AK Parti'nin bu sözündeki güvenilirliği yok olur. AK Parti'nin oy sayısı düşebilir bununla yine ikinci seçimde koalisyon kurulabilir. Sol marjinal kesim sokaklarda protesto ve eylemleri çoğaltır, bu da ülkeyi istikrarsızlığa sürükler, halkta da korku ve paniğe sebep olur. Bu eylemin sebebini hükümet olarak göstererek PKK'nın eylemleri meşrulaştırılır. Halkın muhafazakar ve milliyetçi kesimi sevinir. Eylem sonunda halk mitingleri çoğaltırsa seçim ertelenebilir." (DHA)