Melih Gökçek’in yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 3,5 milyar lira değerindeki asfalt ihalesini yalnızca tek bir firmanın kazandığı ortaya çıktı. Sözcü yazarı Saygı Öztürk’ün aktarımına göre, asfalt ihalesinin şartnamesinde ihaleye girecek firmaların Ankara sınırları içinde bir sert taş ocağı göstermeleri gerekiyor ancak bu koşulu Türkiye genelinde yalnızca Söğüt İnşaat sağlayabiliyor.
Mahkemenin 1,5 milyar liralık ihaleyi rekabet ortamının olmadığı gerekçesiyle iptal ettiğini belirten Saygı Öztürk “Madem rekabeti, ihaleye katılımı azaltan hükümler yer aldığı belirlendiğine göre, bundan önce de aynı koşullarda yapılan ihaleler ne olacak?” sorusunu dile getirdi.
Saygı Öztürk’ün Sözcü gazetesinde “Şimdi Gökçek’ten hesap sorma zamanı” başlığıyla yayımlanan (18 Ağustos 2015) yazısı şöyle:
***
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin asfalt yapımları ihalelerine sadece bir firma katılabiliyor. Başka asfalt ihalelerinde onlarca müteahhit kıran kırana mücadele ederken, Ankara’da bu ihalelere katılan olmuyor. Çünkü, şartnamede öyle koşullar var ki, başka firmaların ihaleye girmeleri mümkün değil. Seçimden 5 gün sonra yapılan 1,5 milyar liralık ihalenin de ilginç bir öyküsü var. 26 Haziran’da bu köşenin okurlarına “ihale öykülerini” yazdıktan sonra Kamu İhale Kurumu’nun bu duruma daha ne kadar seyirci kalacağını da sormuştum. Ses geldi ses… Gökçek’in yaptığı bu büyük ihale iptal edildi. Hâlâ bu ülkede görevini yapma çabası içinde olan bürokratlar olduğunu unutmayalım. Hepsi sağ olsunlar, hepsi var olsunlar.
Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek, 30 Ocak 2009’da Ankaragücü yönetimine seçildiğinde, yönetime girenlerden biri de daha önce dolmuş işletmeciliği yaptığı için “Dolmuşçu Mustafa” olarak bilinen Söğüt İnşaat’ın sahiplerinden Mustafa Akan’dı. Bizim hikayemiz Mustafa Akan değil Gökçek’in, belediyeyi nasıl büyük zararlara soktuğuyla ilgilidir.
Belediyenin dinlemediği karar
İhale şartnamesinde bir hüküm var. O maddede “İdare sert taş (bazalt) ocak göstermeyecektir. İstekliler, Ankara il sınırları içinde sert taş imalatı için kullanılacak ocağa ait Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İşletme İzin Belgesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çevre izin belgesi, Çevresel Etki Değerlendirme Belgesi, Güvenlik belgesini teklif ekinde vereceklerdir” deniliyor.
İhale açıldığını öğrendiniz. İhaleye katılmaya karar verdiniz. Ama sert taş ocağı bulmak isteseniz bile bulamazsınız. İstenilen koşullara uygun bir ocak bulsanız bile ocakların ruhsatı Başbakanlık’a bağlı olduğu için bu işlemin sonuçlandırılması en erken 11 ayı buluyor. Bu koşul olduğu için biri dışında Türkiye’de hiçbir firma bu olanağı sağlayamıyor. İhale de Söğüt İnşaat’ta kalıyor. Kamu İhale Kurumu, rekabeti azaltan, istenilen firmaya yönlendirme yapılmasına neden olacak uygulamalara son vermiş ama belediyenin buna uyduğu söylenemez.
İhaleye bir firma katılıyor
Asfalt işlerini yapanlar ihalelerde kıran kırana mücadele ederken, nasıl oluyorsa Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ihalesine sadece bir firma katılıyor. 2012 yılında 627 milyon liralık asfalt yapım ihalesi açılıyor. İhaleye Söğüt İnşaat dışında katılan da olmuyor. Bu firma da küçük bir kırımla 627 milyon liralık ihaleyi alıyor.
11 Eylül 2013’te yine Ankara Büyükşehir Belediyesi 799 milyon liralık ihale açıyor. Buna da Söğüt İnşaat’ın yanı sıra Şenbay-Onur Taahhüt ortaklığı katılıyor. Ancak Şenbay-Onur ortaklığının zarfı bile açılmıyor. Nedeni ise başvuru ekinde “ocak yeri göstermemesi” belirtiliyor. Dolayısıyla bu ihaleyi de yine tek firma girip kazanmış oluyor.
Seçim sonrasının büyük ihalesi
Seçimin üzerinden 5 gün geçmişti. 12 Haziran 2015’te yaklaşık maliyeti 1 milyar 919 milyon liralık ihaleye iki firma katılıyor. Tabii ki biri Söğüt İnşaat oluyor. Diğeri ise Özgün Yapı-Onur Taahhüt oluyor. Ancak Özgün-Onur ortaklığıyla girilen ihalede, evrakları eksik olmasına rağmen zarfı açılıyor. Teklifleri Söğüt İnşaat’ın üstünde olduğu için ihale 1 milyar 469 bin lira karşılığında yine Söğüt İnşaat’ta kalıyor.
İhaleye katılanlar “sert taş ocağı” bulur düşüncesiyle olsa gerek şartlar arasına “Ankara ili sınırları içinde 3 bin ton
kapasiteli asfalt plenti olacak” yani asfalt yapan makinesi bulundurulması koşulu getirilmiş. Bu makineye ek olarak bin ton saat kapasiteli mekanik plenti ve saatte 6 bin 500 ton kapasiteli taş kırma tesisi kurulması gerekiyor. Bu kapasitedeki bir makinenin kurulabilmesi, ihalenin önce alınmasını gerektirir. Bir plentin sökülüp, taşınması, kurulması en az 200 bin lira…
Bu tamam ya diğerleri
Kamu İhale Kurumu, Gökçek’in yaptığı en büyük ihalelerden birini iptal etti. 15 sayfalık iptal gerekçesinde “Sert taş ocağının Ankara’da olma koşulu”, “İhale şartnamesinde Ankara hudutları içinde makine parkı kurulması zorunluluğu”, yeterlilik için aranan koşulların ihaleye katılımı azalttığı, rekabeti ortadan kaldırdığı sonucuna varıldı. Böylece 1 milyar 469 milyon liralık asfalt ihalesi iptal edildi.
Anlaşıldı da, bundan önce aynı koşullarda yapılan ve hep aynı firmaya verilen yaklaşık 2 milyar dolarlık ihaleler ne olacak? Madem rekabeti, ihaleye katılımı azaltan hükümler yer aldığı belirlendiğine göre, bundan önce de aynı koşullarda yapılan ihaleler ne olacak? Peki bunun hesabı sorulmayacak mı?