Gündem

ANAYASA MAHKEMESİNİN GEREKÇELİ KARARI ANKARA (A.A)

01 Ağustos 2010 20:32

-ANAYASA MAHKEMESİNİN GEREKÇELİ KARARI ANKARA (A.A) - 01.08.2010 - Anayasa Mahkemesinin anayasa değişikliğinin kısmi iptaline ilişkin gerekçeli kararında, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticilerinin hakim ve savcıların atama, tayin, terfi, disiplin gibi özlük işlerinden sorumlu Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) görev almalarının yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkelerini ihlal edici, hukuk devleti ilkesini zedeler nitelikte olduğu belirtildi. Cumhurbaşkanının kurula üye atama yetkisinin sınırlandırıldığının, Adalet Bakanının dairelerin çalışmasına katılmasının yasaklandığının, bakanın teftiş kurulu üzerindeki mutlak kontrolünün kaldırıldığının, böylece yürütmenin kurul üzerindeki etkisinin belli ölçüde azaltıldığının anlaşıldığına yer verilen kararda, ''Kurulun kararlarının kısmen de olsa yargı denetimine açılmasının hukuk devletinin güçlendirilmesine yönelik bir adım olduğu görülmektedir. Bu nedenle, söz konusu hükümlerin yargı bağımsızlığını dolayısıyla hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırdığı veya içini boşaltarak anlamsız hale getirdiği söylenemez. İptal isteminin reddi gerekir'' denildi.  Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Sayıştay, Yüksek Öğretim Kurulu ve baro başkanlarınca Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday seçiminde her üyenin veya her baro başkanının yalnızca bir aday adayına oy vermesinin öngörülmesinin üç adayın belirleneceği seçimlerde her üyeye yalnızca bir aday adayına oy verme hakkı tanınması suretiyle diğer iki adayın seçiminde oy kullanılamaması sonucu doğuracağına işaret edildi. Kararda, ''Böyle bir düzenleme, seçilecek diğer adaylar açısından seçmenlerin oy kullanma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Buna göre, bazı adaylar açısından seçmenlere oy kullanma hakkı tanınmayarak sonuçları seçmen iradesini yansıtmaktan uzak olan bir seçim usulünün demokratik olmadığında kuşku yoktur. Seçmen iradesinin gerçek anlamda oya yansımasını sınırlayan, böylece oy kullananların iradesini olumsuz etkileyen bu düzenlemenin hukuk devletinin temel ögesi olan bağımsız ve tarafsız yargının oluşmasını engelleyeceği açıktır'' denildi.  -KILIÇ'IN KARŞI OY GEREKÇESİ- Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa değişikliğinin kısmen iptaliyle ilgili karşı oy gerekçesinde, ''TBMM'nin Anayasa'yı değiştirme iradesi, mahkeme üyelerinin sınırları belirsiz, sübjektif, her an değişebilir nitelikli iç dünyalarındaki değerlerin vesayetine bırakılamaz'' dedi. Haşim Kılıç, karşı oy gerekçesinde, hukuk devleti ilkesinin, yalnızca hukuk kuralı koyan iktidarların değil, bu kuralları uygulayan ve yorumlayan kurumların da Anayasal çerçeve içinde kalmalarını şart kıldığını ifade ederek, ''Anayasa Mahkemesi'nin Anayasal sınırları aşarak denetime başladığı yerde, denetlenen otoritelerden herhangi bir farkı kalmaz. Hukuk düzeni dışına çıkan otoriteyle aynı kaderi paylaşmaktan kurtulamaz. Denetimin meşruiyeti, denetleyen organın hukuksal meşruiyet sınırları içinde hareket etmesine bağlıdır'' dedi. -PAKSÜT'ÜN KARŞI OY GEREKÇESİ- Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ise Anayasa değişikliği teklifinin ivedilikle görüşülemeyeceği yönündeki Anayasa kuralının ihlal edildiği gerekçesiyle, yasanın tümünün iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Yasanın ikinci tur görüşmesinin TBMM iç tüzüğünün 93. maddesine göre gerçekleştirildiğini anımsatan Paksüt, ikinci görüşmede sadece maddeler üzerinde verilen değişiklik önergelerinin görüşüldüğünü, siyasi parti gruplarına maddeler üzerinde söz verilmediğini belirtti.  Anayasaların, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ve bunları güvence altına alan, devlet organlarının görev ve yetkilerini düzenleyen, kalıcı nitelik taşıyan temel hukuk belgeleri olduğunun altını çizen Paksüt, anayasalar değiştirilirken mümkün olan en geniş tartışma ortamının sağlanması, yapılacak değişikliklerin yarar ve sakıncalarının etraflıca değerlendirilmesi, olası yanlışlıkların önlenmesi ve değişiklik yasalarının meşruiyet temelinin güçlendirilmesi amacıyla iki kez görüşülme ilkesinin kabul edildiğini kaydetti.