Gündem
BBC Türkçe

Anayasa değişikliği sürecine dair merak edilenler

Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliği teklifi, AKP tarafından imzaya açıldı. Peki AKP ile MHP arasındaki görüşmelerde kim ne aldı? Bundan sonra süreç nasıl işleyecek? Merak edilen soruları Ankara'dan gazeteci Türey K

02 Aralık 2016 18:07

Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliği teklifi, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından imzaya açıldı.

Başbakan Binali Yıldırım dün Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme sonrası, teklifin önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulacağını açıkladı.

Anayasa değişikliği teklifi haftaya Meclis'e sunulacakParlamenter sistemden başkanlık sistemine geçen ülkeler neler yaşadı?

Anayasa değişikliği teklifi imzaya açılmış olmasına karşın, üzerindeki çalışmalar devam ediyor.

Teklifin referanduma götürülmesi için TBMM'den en az 330 oyla kabul edilmesi gerekiyor. Başbakan Yıldırım, bu durumda referandumun yaz başında yapılabileceğini söyledi.

AKP ile MHP'nin vardığı uzlaşmanın ayrıntıları ile anayasa değişikliğiyle ilgili merak edilen bazı sorular ve yanıtları şöyle:

MHP, anayasa değişikliği önerisinde "Başkan" yerine "Cumhurbaşkanı" ifadesinin kullanılmasını sağladı. Bahçeli, "Metinde 'Cumhurbaşkanı' ifadesi var" açıklamasıyla bunu duyurmuştu.

Öneride "Başkan" ifadesi geçmeyecek, ancak "başkan yetkileri" tanımlanacak. Kulislerde "Adı Cumhurbaşkanı, yetkisi Başkan" olarak özetleniyor.

Bahçeli'nin bu ifadeyle tabanındaki başkanlık karşıtı kesimleri ikna etmeyi hedeflediği belirtiliyor. Ancak, MHP'den ihraç edilen eski genel başkan adayı Meral Akşener ile bazı milletvekilleri referandum sürecinde etkili bir muhalefete hazırlanıyor.

MHP "Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmasın" ısrarından vazgeçti.

Anayasanın cumhurbaşkanının nitelikleri ve tarafsızlığının düzenlendiği 101. maddesinde yer alan "Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir" ifadesi yeni düzenlemede yer almayacak.

"Partili" cumhurbaşkanının aynı zamanda "Genel Başkan" olup olmaması partisinin kararına bırakılacak.

Cumhurbaşkanının suçlandırılması ve Yüce Divan'a sevki ile ilgili düzenlemedeki oy sayısı iki partinin uzlaşamadığı konular arasında yer alıyordu.

Yürürlükteki anayasaya göre, cumhurbaşkanı üye tamsayısının dörtte üçünün kararıyla suçlandırılabiliyor.

AKP bu düzenlemenin korunmasını istiyor, MHP ise nitelikli çoğunluk ya da salt çoğunluk istiyordu.

AKP'nin Yüce Divan'a sevk için dörtte üçlük oy çoğunluğu ısrarından geri adım attığı belirtiliyor.

Anayasa değişikliği önerisi metninde cumhurbaşkanının yetkileriyle ilgili bazı düzenlemeler konusunda teknik çalışmaların sürdüğü belirtiyor.

AKP, cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisi verilmesini isterken, MHP buna sıcak bakmıyor.

Cumhurbaşkanına KHK çıkarma yetkisi verilmesi konusu da iki parti arasındaki tartışmalı maddeler arasında yer alıyor.

Anayasa değişikliğinin referandum yolunu açacak 330 oyla kabul edilmesi için AKP'nin MHP'den 14 milletvekilinin desteğine ihtiyacı var.

AKP tarafı önerinin Yıldırım ve Bahçeli imzalarıyla TBMM'ye sunulmasını istiyordu. Bunun MHP desteğini garantilemek için önemli olduğu, milletvekillerinin liderlerinin imzası olan bir öneriye sahip çıkacakları değerlendirmesi yapılıyor.

Bahçeli'nin de parti içi çekişmelerin yoğun olduğu bir dönemde önerinin altına imza koyarak liderliğini gösterip grubun desteğini sağlaması gerektiği ifade ediliyordu.

Ancak MHP tarafı, önerinin altına imza koyarak AKP ile "başkanlık için fiili koalisyon" görüntüsü vermek istemiyor.

Nitekim, Yıldırım ile Bahçeli'nin görüşmesinden sonra önerinin sadece AKP'lilerin imzasıyla TBMM'ye sunulacağı açıklandı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Bu değişikliğin TBMM'den 330 oy alabilmesine ihtimal vermiyorum" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise "316 milletvekilimizin tamamı evet oyu verecekler. Fire olmaz" açıklaması yaptı.

Gizli oylamada firenin engellenmesi için AKP milletvekillerinin açık oy kullanabileceği konuşuluyor. Daha önce de anayasa değişikliklerinde AKP milletvekilleri göstererek oy kullanmışlardı.

CHP ve HDP'nin oylamaya katılmayarak, AKP ile MHP'yi TBMM'de yalnız bırakabilecekleri konuşuluyor.

HDP içinde bazı milletvekillerinin başkanlık sistemine sıcak baktığı da biliniyor. Bu nedenle HDP'nin grubu kontrol etmek için oylamaya katılmama kararı alabileceği belirtiliyor.

Muhalefet kulislerinde "Oylamaya girmeliyiz. Böylece AKP içinde 'Hayır' oyu kullanmak isteyenlere yardımcı olmuş oluruz. Biz katılmazsak oylama sonucu çok net olur. Biz katılırsak AKP içindeki bazı milletvekilleri daha rahat 'Hayır' diyebilir" görüşünü dile getirenler de var.

Değişiklik tasarısının Ocak 2017'de Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi; TBMM'den 330'nun üzerinde bir çoğunlukla geçmesi durumunda Nisan ayı sonu ya da Mayıs ayı içerisinde referanduma gidilmesi öngörülüyordu.

Ancak Yıldırım dünkü açıklamasında, "Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra 60 gün içinde referandum öngörülüyor. Meclis çalışmalarının tamamlanmasından sonra, bütün her şey yolunda giderse yazın başında böyle bir durum olabilir" dedi.

Bu açıklamalar ilk öngörülen takvimin değişebileceği yorumlarına neden oldu.

Olağanüstü hal (OHAL) uygulaması 21 Temmuz'da ilan edilmiş ve 19 Ekim'de de 90 gün daha uzatılmıştı. Bu takvime göre, OHAL'in süresi 19 Ocak'ta doluyor.

Yıldırım'ın dünkü sözlerinin ardından kulislerde daha önceki "Referandum öncesi OHAL kaldırılır" açıklamalarına dikkat çekiliyor ve OHAL'le ilgili yeni uzatma kararlarının takvimi etkileyebileceği değerlendirmeleri yapılıyor.

Bahçeli ise "OHAL'de referandum olabilir" demişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın OHAL'in 3 ay daha uzatılabileceğine ilişkin sözleri ve "Dünyadan kimse Fransa'ya 'Ya siz niye 1 yıl OHAL' ilan ettiniz diyor mu? Bazı bakan arkadaşlarımız 'Artık bitse mi' diyor. 'Olur mu' diyorum arkadaşlarıma dur bakalım ya, sabırlı ol belki 12 ay da yetmeyecek" benzeri açıklamaları dikkate alındığında OHAL uzatma kararlarının anayasa takvimini etkileyebileceği konuşuluyor.

Eğer OHAL, 19 Ocak'ta üç ay daha uzatılırsa 19 Nisan tarihine ulaşılıyor. Bu tarihte bir üç ay daha uzatılırsa 19 Temmuz tarihine ulaşılıyor.

Sistemin tam olarak uygulamaya geçirilmesi için 2019 yılı hedefleniyor. Erdoğan'ın görev süresi 2019 yılında doluyor.

Başkanlık sistemi kabul edilirse, geçiş döneminde Erdoğan'ın fiili olarak kullandığı bazı yetkiler için yasal dayanak sağlanacak, bazı yetkilerin kullanımı 2019'dan sonraya bırakılacak.

AKP kulislerinde Erdoğan'ın hemen kurultay toplayıp partisinin başına geçmekten yana olmadığı, 2019'da ilk başkanlık seçiminin yapılmasından önce partisinin başına geçebileceği konuşuluyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir