T24- The Economist Türkiye Temsilcisi Amberin Zaman, dergide yayımlanan "Demokrasi için oylarınızı CHP'ye verin" çağrısında bulunan imzasız yazı için, "Talimatla yapılmadı, Türkiye’yi yakından izliyorlar. Bu bir editoryal yazıdır" dedi ve yazının sürecini şöyle açıkladı: "Derginin Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwaite, Dış Haberler Editörü Edward Carr ve geçen hafta Türkiye’ye gelip yine bu hafta yayınlanan uzun bir Türkiye analizi kaleme alan Avrupa Editörü John Peet tarafından aylardır tartışılıyordu."
"Başbakan: Economist, Türkiye'ye fransız"
The Economist dergisi, Başbakana desteğin kaygı verici boyuta ulaştığını belirterek Erdoğan’ın tek başına anayasa yapmasını engellemek ve daha otokrat hale gelmesini durdurmak için açık ara en iyi yöntemin CHP’ye oy vermek olacağını yazdı.
Haftada 1.6 milyon kopya satan İngiltere merkezli finans ve siyaset dergisi The Economist, bu haftaki sayısında Türkiye’deki seçimlere geniş yer ayırdı ve Türk seçmenleri, AKP’nin seçimden sonra tek başına anayasa yapmasını önlemeye çağırdı.
‘Talimatla yazılmadı yayın kuruluşunun görüşüdür’
Dünyanın saygın ekonomi dergisinin internet sitesinde imzasız olarak yayınlanan “Demokrasi için CHP’ye oy verin” yazısıyla ilgili, The Economist Türkiye Temsilcisi Amberin Zaman, “Talimatla yapılmadı, Türkiye’yi yakından izliyorlar. Bu bir editoryal yazıdır ve yayın kuruluşunun görüşünü yansıtır, bunu da genel yayın yönetmeni belirler. Belki çaycı yazdı yani kimin kaleme aldığı detaydır. Bu editörün görüşüdür” dedi.
The Economist’in son çıkışı üzerinden bir sürü saçma sapan senaryo üretileceğini savunan Zaman makalenin yazılış süreciyle ilgili olarak da şunları söyledi: Oysa bu karar, derginin Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwaite, Dış Haberler Editörü Edward Carr ve geçen hafta Türkiye’ye gelip yine bu hafta yayınlanan uzun bir Türkiye analizi kaleme alan Avrupa Editörü John Peet tarafından aylardır tartışılıyordu.”
Erdoğan’a destek kaygı verici
Economist’e göre Erdoğan milliyetçi bir söylem benimsiyor. Dergi, AKP’nin ekonomi, dış politika ve ordunun siyasetin dışına itilmesi gibi alanlarda başarılı bir performans sergilediğini söyleyerek bu sayede Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada ekonomik ve siyasi bir güç haline geldiğini belirtti. Erdoğan’ın destek seviyesini “kaygı verici” olarak nitelendiren dergi şöyle devam etti:
Türk seçmenlerin bu manzara altında yine Başbakan Erdoğan’a yönelmesi şaşırtıcı değil, ancak bu kaygı verici bir durum. Çünkü, Erdoğan kamuoyu yoklamalarında anayasayı tek başına yapmasına olanak sağlayacak olan çok istediği üçte iki meclis çoğunluğuna yakın gözüküyor. Bu Türkiye için kötü olur. Bu yorumun nedeni, Türkiye’yi bir teokrasiye dönüştürmeye çalıştığı gibi asılsız bir temele dayanmıyor. Ordu, çok sayıda İsrailli ve Amerikalının fısıldadıklarının tersine, AKP’nin genel anlamda hoşgörülü Türkiye’yi, hoşgörüsüz İran’a çevirmek istediğine dair çok az kanıt var. AKP’nin kısıtlanmayan yönetimiyle ilgili asıl kaygı din değil, demokrasiyle ilgili. Erdoğan ordu ve yargıya karşı mücadelelerini kazandıktan sonra, çok az sınırlandırmayla karşılaştı.
Bu durum Erdoğan’ın doğasından gelen eleştiriye karşı hoşgörüsüz tutumunu şımartmasına izin verdi ve otokratik içgüdülerini besledi. Yolsuzluk artıyor gibi görünüyor. Basın özgürlüğü saldırı altında. Türkiye’de Çin’dekinden daha fazla sayıda gazeteci hapiste. Erdoğan’ın kaygı verecek kadar çok sayıdaki karşıtı ve düşmanı, ki bunlara çok sayıda emekli subay da dahil, soruşturma altında. Bazı vakalarda da abartılı komplo suçlamalarıyla... Tüm bunlara ek olarak, Erdoğan seçim kampanyasında da giderek milliyetçi bir söylem takınıyor ve Türkiye’nin en büyük ve hoşnutsuz azınlığı Kürtlere ciddi öneriler yapmıyor. Seçimde üçte iki meclis çoğunluğu kazanırsa Fransa’dakine benzer bir başkanlık sistemi kuracağına ve kendisinin başkan olacağına dair ipuçları veriyor. Zaten fazlasıyla merkeziyetçi bir yapıya sahip olan Türkiye’de bu bir hata olur.
Açık ara en iyi yöntem
CHP lideri Kılıçdaroğlu partide Baykal döneminden kalan isimleri tasfiye etti ve partinin ordunun siyasete müdahalesine sempatiyle bakan tavrını değiştirdi. Ayrıca, CHP daha önce zayıf olduğu Güneydoğu illerindeki seçim mitinglerinde, AKP’den daha büyük kalabalıklar topladı. AKP’nin bir sonraki hükümeti kuracağı kesin. Ama biz Türklere CHP’ye oy vermelerini tavsiye ediyoruz. Kılıçdaroğlu’nun partisinin iyi bir performans göstermesi, anayasayı daha da kötüleştirecek, tek taraflı değişiklik riskini azaltır ve muhalefete gelecekteki seçimleri kazanma adına daha adil bir şans verir. Bu Türkiye’de demokrasiyi garantilemenin açık ara en iyi yöntemi...