-''Alo fetva, kurbanlıklar kaç para?'' İSTANBUL (A.A) - 02.11.2011 - İstanbul Müftülüğü bünyesindeki Fetva Hattı'nı yılda yaklaşık 70 bin kişi arıyor. Kurban bayramının yaklaşması nedeniyle Fetva Hattı'nı arayan vatandaşlar ilginç sorular yönetliyor. Din Hizmetleri Uzmanı Nevin Meriç, telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte insanların kafasına takılan dini soruları sormak için, müftülüğü arama imkanı yakaladığını belirterek, Fetva Hattı'na ortalama yılda 70 bin, günde ise 80 telefon geldiğini vurguladı. Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla telefonların arttığını dile getiren Meriç, ''Piyasadaki Kurban fiyatlarını bile soran vatandaşlarımız var. Fiyatları bilmediğimizi söylüyoruz. İnternetten, medyadan ya da pazarlardan öğrenebileceklerini aktarıyoruz. Onun haricinde fiyatı karşılayamayan vatandaşlar, 'Bir hisseye iki kişi girebilir miyiz?' diye soruyorlar. Bir hisse, bir kişiye ait. Bu türden sorular oluyor. Ekonomik durumunu anlatarak, kurban kesip kesemeyeceğini de öğrenmek isteyenler fazla'' diye konuştu. -''Seferi olana kurban düşmez mi?''- İstanbul'un çok büyük bir kent olduğunu, bu yüzden bazı vatandaşların şehir dışında kurban kesmeyi tercih ettiklerini söyleyen Meriç, ''Şehir dışında kurban kesmek isteyen bazı vatandaşlarımız, 'Kurban Bayramı'nın ilk günü, kurban keseceğimiz yere gideceğiz. Seferi olana kurban düşmez mi?' diyorlar. Böyle bir şeyin olmadığını anlatıyoruz. 'Siz daha iyi şartlarda, daha hijyenik şartlarda kurban kesebilirsiniz' diyoruz. Bu konuda hiç bir problem yok. Ayrıca bazı kavramlarla ilgili de sıkıntılarımız var. Örneğin 'Nafile' Allah rızası için yapılan demektir. Türkçe karşılığı boş olduğu için, 'o kadar ibadet ediyorum boşa mı gidiyor?' diyen vatandaşlarımız oluyor'' ifadelerini kullandı. ''Kurban Bayramı'nda, ölü için kurban kesilir mi?'' sorusuyla da çok karşılaştıklarını bildiren Meriç, şunları söyledi: ''(3 gün oldu annem vefat etti, bu bayram onun için kurban keseyim) diyenler oluyor. Fakat ölen kişinin ibadet sorumluluğu bittiği için, kurban ibadetinden sorumlu değiller. Biz ölen yakınlarımız için, sadaka verebiliriz. Öncelikle kendi kurbanımızı kesmeliyiz. Onun haricinde, ekstra bir para verecek gücümüz varsa, o zaman bir sadaka hükmünde kurbanda kesebiliriz, para yardımında da bulunabiliriz. Ancak aradaki farkı bilmeliyiz. 'Her sene kocam kurban kesiyor, bana sevap yazılıyor mu? Benim hiç kurbanım yok, bana hiç sevap gelmiyor mu?' sorusu da çok soruluyor. Kadının, özel ekstra birikmiş bir parası yoksa, eşi zaten kurban kesiyor. Kurban kesilen evde, kurbanın bütün sevabından bütün aile yararlanır. Sevap ölçülen, tartılan bir algı değil. Sevap, Allah'ın vermekten hiç bir şekilde kaçınmadığı bir kelime. Dolayısıyla evde kurban kesilmesi esas. Kurbandan bütün ev halkı yararlanıyor. Ancak kadının özel bir birikimi varsa, o da kesebilir.''