Wiesbaden kentinde bulunan Federal İstatistik Dairesi (Destatis) her yıl ülkede yaşayan yabancıların tutulduğu kaydın bir özet dökümünü çıkarıyor. Destatis'in son raporuna göre 2011 yılı sonu itibarıyla Almanya'da yaşayan ve bir yabancı ülkenin vatandaşı olan kişilerin sayısı 6 milyon 930 bini buluyor. Bu, 2010 yılına göre yüzde 2,6 ya da diğer bir deyişle 177 bin 300 kişi daha fazla.
Destatis çalışanı Gunter Brückner bunun 15 yıldır kaydedilen en büyük artış olduğuna dikkat çekti. Brückner’e göre bu artışın iki sebebi var. Bunlardan ilki Doğu Avrupa ülkelerinin AB sınırları içerisindeki serbest dolaşıma dahil olması, diğeriyse özellikle Akdeniz ülkelerini derinden etkileyen mali kriz.
'Polonyalılar gittikçe artıyor'
Göç uzmanı Reiner Klingholz'a göre ise Avrupa iş piyasasının bu denli esnek olması ve kalifiye iş gücü açığının derin bir şekilde hissedildiği Almanya'ya krizin pençesindeki ülkelerden bu kadar çabuk işgücü takviyesi gelmesi çok olumlu bir durum.
Avrupa'nın doğusundan gelen göçmenlerin Almanya'yı seçme sebebinin büyük ölçüde buradaki yüksek ücretler olduğunu tahmin ettiğini söyleyen Klingholz, AB'den gelen göçmenler arasında Polonyalıların İtalyanların ardından ikinci sıraya yerleştiğine dikkat çekti. Polonyalıların “Avrupa'nın en mobil işgücü” olduğunu kaydeden göç uzmanı, 2011 yılında Almanya'ya gelen Polonyalıların sayısında 2010'a göre yaklaşık 50 bin kişilik artış olduğunu belirtti.
Reiner Klingholz’a göre Almanya'daki Türk nüfusunda yıllardır gözlemlenen azalmada, aile birleşiminin zorlaştırılması sadece küçük bir rol oynuyor. Pekçok Türk'ün Almanya'yı bilinçli olarak terk ettiğine dikkat çeken Klingholz, "Sadece emekliler değil; genç, iyi eğitimli Türkler de Türkiye'de daha iyi bir ekonomik gelecek umudu taşıyor ve bunda da muhtemelen haksız değiller" diye konuştu. Göç uzmanı Klingholz, Thilo Sarrazin'in tezinin aksine, Müslüman ülkelerden gelen göçmenlerin sayısında toplamda düşüş yaşandığını da belirtti.
'Utanç verici bir durum'
Yeşiller Partisi Alman Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikaları Sözcüsü Memet Kılıç'a göre ise Almanya'da bu kadar çok göçmenin yaşamasının nedeni, ülkenin Avrupa'nın en düşük vatandaşlığa geçiş oranlarına sahip olması. Kılıç, bunun bir göç ülkesi için utanç verici olduğunu kaydetti.
Göç uzmanı Reiner Klingholz da uyum konusundaki endişelere ve istihdam konusundaki kaygılara rağmen Almanya'nın daha fazla göçmene, özellikle de AB dışından gelen göçmenlere ihtiyacı olduğunu söyledi. 2011 yılında AB dışından gelen göçmenlerin sayısında sadece yüzde 0,5 oranında artış kaydedildiğini belirten Klingholz, Almanya'nın aktif çalışan sayısının 2050 yılına kadar üçte bir oranında azalacağına dikkat çekti. Göç uzmanı, Almanya'nın, boşalan kadroları doldurmak için hedefe yönelik ve daha atak bir "hoşgeldin politikası"na ihtiyacı olduğunu vurguladı. (Deutsche Welle)