Dünya
Deutsche Welle

Almanya'da cihatçı önlemi

Almanya'da Bakanlar Kurulu, cihatçıların kriz bölgelerine gidişini engellemeyi amaçlayan yeni terörle mücadele yasa tasarısını kabul etti. Muhalefet ise yasanın ‘sembolik’ olduğu eleştirisinde bulundu.

04 Şubat 2015 19:28


Başbakan Angela Merkel başkanlığında toplanan kabine, terör örgütlerine katılmak amacıyla yapılan seyahatleri ve seyahat girişimlerinin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısını kabul etti. Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı tasarı, cihat yanlılarının savaşmak üzere Ortadoğu ülkelerine gidişini engellemeyi amaçlıyor.

Ayrıca terör örgütlerinin mali kaynaklarının kurutulması da yasayla hedeflenenler arasında.

Tasarıya göre, adli kurumlar açısından bir kişinin terör örgütüne katılmak istediğini beyan etmesi bile izlenmesi amacıyla şüpheli kategorisinde değerlendirilmesi için yeterli sayılacak. Cihat amacıyla sehayat edildiği şüphesi oluştuğunda da söz konusu kişi havalimanında gözaltına alınabilecek. Tasarıda bu kişilerin pasaportlarına el konulması, yurtdışına çakış yasağı getirilmesi ve geçici bir kimlik belgesi verilmesini öngörüyor. Ayrıca zanlıların 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaları planlanıyor.

Terörizmin finansmanıyla ilgili düzenlemelerin de yer aldığı tasarı, terör saldırıları için küçük miktarda da olsa yapılan mali yardımları ceza kapsamına alıyor. Terör saldırısı hayata geçirilmemiş veya engellenmiş olması da hafifletici sebep olarak görülmüyor.

Muhalefet tepkili

Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, yeni düzenlemelerle birlikte Almanya'ın Avrupa'daki en sert terörle mücadele yasalarından birine sahip olacağını söyledi. Bakan, yasanın Almanya'yı daha güvenli hale getireceğini savundu.

Muhalefet ise yasa tasarısını sert şekilde eleştirdi. Sol Parti, hazırlanan yasanın ‘işlevsiz' olduğunu savunurken, anayasa hukuku açısından da sorunlu olduğunu öne sürdü.

Yeşiller de benzer bir eleştiri yaptı. Yeşiller Meclis Grup Başkanı Katrin Göring Eckardt, kriz bölgelerine seyahat eden fakat suça iştirak etmemiş kişiler hakkında peşin hüküm verilmesinin doğru olmayacağını savundu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle