Almanya'da Başbakan Angela Merkel başkanlığında gerçekleştirilen 13'üncü Uyum Zirvesinden beş aşamalı ulusal eylem planı çıktı.
Almanya'ya gelen yabancılar ve ülkede yaşayan göçmen kökenlilerin topluma uyumunu çeşitli boyutlarıyla teşvik etmeyi hedefleyen plan, göç öncesinden dil öğrenimine, göçmenlerin istihdam piyasasına kazandırılmasından kamu ve özel sektörde fırsat eşitliğine 100'ü aşkın önlem içeriyor. Planın hazırlanması sürecinde, aralarında 75 göçmen derneğinin de bulunduğu sivil toplumla da işbirliği yapıldı.
Merkel: Hepimiz Almanya'yız
Sivil toplum kuruluşları ve göçmen derneklerinden 120 temsilcinin de katıldığı dijital buluşmada konuşan Başbakan Merkel, göçmenlerin karşısında hala yapısal dezavantajlar bulunduğunu belirterek "Uyum, ülkemizin güçlendirilmesinde bir katma değerdir… Hepimiz Almanya'yız. Hedef bu" dedi.
Merkel ile birlikte zirveye ev sahipliği yapan federal hükümetin Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz da eylem planıyla uyumun yaşamın her alanı ve her düzeyde sistematik olarak destekleneceğini ve toplumsal birliğin güçlendirileceğini kaydetti.
İlk hedef nitelikli iş gücü
Zirvede açıklanan beş aşamalı uyum planının ilk aşaması göç öncesi önlemleri kapsıyor. Menşe ülkelerde nitelikli iş gücünün kazanılabilmesi için bilgilendirme ve aydınlatma kampanyaları düzenlenmesi öngörülüyor.
Almanya'ya geliş sonrası ilk uyum önlemlerini içeren ikinci aşamada ise dil öğreniminin teşviki, günlük yaşamla ilgili danışmanlık, diplomaların tanınması gibi alanlarda iyileştirmeler hedefleniyor.
Üçüncü aşamada toplumsal yaşama ayak basış ve katılımla ilgili önlemler yer alıyor. Bu aşamada istihdam piyasasına uyumun yanı sıra sivil toplum ve toplumsal aktivitelere katılım da teşvik edilecek.
Topluma katılım ve vatandaşlık
Toplumla bütünleşmeyi desteklemesi düşünülen dördüncü aşamada ise sağlık, kültür, medya, spor gibi alanlara katılımı ve çok renkliliği teşvik edici stratejiler hayata geçirilecek.
Beşinci ve son aşamada ise topluma aidiyet ve toplumda bütünlüğü güçlendirici önlemler merkezde yer alıyor. Bu bağlamda Alman vatandaşlığına kabullerin artırılması, siyasi eğitim ve siyasete katılım, ekonomi ve kamuda fırsat eşitliği ile ırkçılık ve ayrımcılığa karşı mücadele önlemleri öngörülüyor.
Aile Bakanı Franziska Giffey, zirve sonrası yaptığı açıklamada "Almanya'da hala pek çok alanda ırkçılık sorunumuz var" derken Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, "Uyum sadece toplumsal ahlaki bir yükümlülük değildir. Aynı zamanda Alman ekonomisinin de yararınadır" vurgusu yaptı.
"Uyum, ayrımcılığa uğrayanlardan bekleniyor"
Zirveye katılan sivil toplum kuruluşlarından "Each One Teach One" derneğinin başkanı Daniel Gyamerah ise "uyumun tek taraflı olarak ayrımcılığa uğrayanlardan beklendiği" eleştirisinde bulunarak devlet ve toplumun da uyuma aktif destek vermesi gerektiğini belirtti, bu bağlamda sabit kotaları bulunan bir "katılım yasası" çıkarılması önerisinde bulundu.
Almanya Uyum Vakfı Genel Direktörü Gonca Türkeli-Dehnert de kamu personelinde göçmen kökenlilerin sadece yüzde 12 olduğuna dikkat çekerek bunun değişmesi gerektiğini söyledi.
Muhalefet yeterli bulmadı
Muhalefet partileri ise uyum planını yeterli bulmadı. Sol Parti önlemlerin yeterli olmadığını belirterek beş yıllık oturumun ardından vatandaşlık hakkı tanıyacak yeni bir vatandaşlık yasası çıkarılması talebinde bulundu.
Yeşiller partisi de federal düzlemde yasal değişikliklere gidilmesini talep etti. Yeşiller'in uyum uzmanı Filiz Polat, "göçmen kökenli insanların toplumun kilit alanlarında daha güçlü bir şekilde temsil edilebilmesi için, katılım ve temsilde fırsat eşitliğine olanak tanıyacak bir katılım yasası çıkarılması" çağrısı yaptı.
Hür Demokrat Parti Federal Meclis Grubunun uyum politikaları sözcüsü Linda Teuteberg de uyum konusunda açıklama eksikliğinden ziyade uygulama eksikliği çekildiğini belirterek, daha iyi işleyen bir uyum için daha fazla bürokrasiye değil, gerçek zeminler hazırlanmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti