19 Ekim 2021 20:30
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, dün vefat eden Özdemir Bayraktar hakkında yaptığı açıklamada, Bayraktar ailesi ile birlikte iş yapmak istediklerini belirtirken, "Çok gittik geldik, yapamadık. Özdemir Bey, 'Ya business plan musiness plan ben anlamam, vereceksiniz şu kadar parayı ben de yapacağım size, istediğiniz kadarıyla yapacağız' demişti. Olmadı, nasip olmadı" dedi.
Ford Otosan Eskişehir Fabrikası'nda, Türkiye'de geliştirilip seri üretime geçen ilk ve tek yerli şanzımanın tanıtım törenine katılan Mustafa Varank, 6 yıldır ihracat şampiyonu olan Ford Otosan'ın Türkiye'nin bugününe ve yarınına yatırım yapmayı sürdürdüğünü ve firmanın salgına rağmen hız kesmeden hatta vites yükselterek yoluna devam ettiğini anlattı.
Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen Ecotorq motorundan sonra şimdi de 58 milyon euro yatırımla Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen yerli şanzıman yeni gururumuz oldu. Biz de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ford Otosan'a verdiğimiz desteklerle bu gurura ortak olduğumuz için mutluluk duyuyoruz. Son 19 senede Ford Otosan'a Ar-Ge çalışmaları sebebiyle güncel rakamlarla yaklaşık 1,6 milyar liralık destek sağladık. Şanzıman projesi özelinde de kendilerine takribi olarak 15 milyon lira destek aktardık. Ayrıca bu modern fabrikanın şanzıman üretimini gerçekleştirebilmesi amacıyla 900 milyon liralık yatırım teşvik belgesi düzenledik. İnşallah şanzıman üretimiyle birlikte Ford Otosan, motor, aks ve şanzımanın üçünü de kendi geliştirebilen sayılı küresel kamyon üreticilerinden biri haline gelecek. Ayrıca şanzıman yatırımıyla Türkiye'nin küresel pazarlardaki rekabetçi gücüne büyük katkı sunacak. Yan sanayi ve tedarik ekosistemi bu sayede gelişecek."
Sıfırdan bir şanzımanın geliştirilmesinin kolay olmadığını vurgulayan Varank, söz konusu projede 220'nin üzerinde mühendisin görev yaptığını aktardı. Tasarım, test ve geliştirme aşamalarının tamamlanmasının 5 yıl sürdüğünü kaydeden Varank, şu bilgileri paylaştı:
"Geliştirilen şanzıman 1 milyon kilometreyi aşkın yolda, farklı koşullarda birbirinden zorlu testlere tabi tutuldu. İşte şimdi bu şanzımanlar Avrupa’nın yıldızı F-MAX kamyonlarında ve diğer kamyonlarda kullanılacak. Böylelikle tasarımı ve Ar-Ge'si Türk mühendisleri tarafından gerçekleştirilen kamyonların yerlilik oranları yüzde 90'ları bulacak. Bununla birlikte üretilen şanzımanlar, kamyonların içerisinde 40'ı aşkın ülkeye ihraç edilecek. Hem Ford Otosan hem yerli otomotiv sanayi hem de Türkiye kazanacak. Bu ve bunun gibi yüksek katma değerli yatırımlarla büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası emin adımlarla gerçekleşecek. Ben bu vesileyle projede emeği geçen Ford Otosan ailesine teşekkürlerimi sunuyor, Türkiye'nin ilk ve tek yerli şanzımanının vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum."
Varank, iki yıldır devam eden salgının, dünyadaki yerleşik düzeni altüst ettiğini, küresel zincirlerin kopmasına neden olarak tüm ekonomileri derinden sarstığını belirtti.
Otomotiv sektörünün de salgından nasibini alan sektörler arasında bulunduğuna dikkati çeken Varank, şöyle devam etti:
"Bilhassa binek araç satışları dünyada büyük darbe yedi. Araç satışları Çin'de, ABD'de ve Avrupa'da büyük oranlarda düştü. Hamdolsun ülkemizde aldığımız önlemlerin de etkisiyle biz böyle bir sıkıntı yaşamadık. Ülkemizde otomobil ve hafif ticari araç satışları 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 61,3 oranında arttı. Tabii esas önemli olan husus bu artışın sürdürülebilirliğini sağlamaktan geçiyor. Malumunuz otomotiv endüstrisi ülkemizin sürükleyici sektörlerinden bir tanesi. İleri geri bağlantıları sayesinde diğer sektörler üzerinde büyük bir etkiye sahip. Yarattığı katma değer, istihdam ve ihracat, ekonomiyi derinden etkileme gücüne sahip. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu etkinin bilincinde önemli adımlar atıyor, endüstrideki değişim rüzgarlarını iyi okuyarak Türkiye'yi takip eden değil, takip edilen bir ülke yapmak için sektörle dirsek teması halinde politikalarımızı sürekli güncelliyoruz."
Varank, eskinin "Biz yapamayız, dışarıdan hazır alalım" diyen siyasetçilerinin Türkiye'sinin artık olmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Milli Teknoloji Hamlesi ışığında milli sanayi ve teknolojiyi haykıran bir Türkiye'nin artık var olduğunu belirten Varank, şöyle devam etti:
"Ali (Koç) bey Otosan'ın hikayesinden bahsetti. Nasıl, profesyonellerin, danışmanların onlara raporlar sunduğunu ama bu raporların günümüze geldiğimizde gerçeği yansıtmadığını nasıl anladığını anlattı. Tabii burada karar alıcıların, karar vericilerin sektörün içinden gelmesi çok önemli. Sizler masanın başında rakamlara bakarak birtakım tahminlerde bulunabilirsiniz ama piyasadan geliyorsanız, otomotiv endüstrisine satıştan girmişseniz, hayatınızı piyasada geçirmişseniz aslında sizin edindiğiniz tecrübe o masa başındaki danışmanların tecrübesinden çok daha değerli hale geliyor. Biz de siyasette bunu yapmaya çalışıyoruz. Biz sürekli piyasada dolaşarak, sektörle istişare ederek kararlar almaya, uygulamalarımızı güncellemeye gayret gösteriyoruz. 'Daha pahalıya mal olabilir ama biz yine de yerlisini geliştirelim' diyen siyasetçiler, bürokratlar ve girişimciler olarak Türkiye'yi bir üst lige taşımaya çalışıyoruz."
Bakan Varank, milli ve yerli elektrikli otomobili 2022 yılının sonunda banttan indirecek seviyeye ulaştıklarını aktararak, "Bildiğiniz gibi küresel iklim değişikliği sebebiyle dünyada fosil yakıtları hızla terk eden bir yaklaşım söz konusu. Ülkeler yenilenebilir enerjiye ve elektrikli araçlara yatırım yapıyor. Bu noktada da Türkiye, gündemi takip eden değil, tayin eden ülke olarak pozisyon almış durumda. Birçok ülke 'Acaba zamanı mı?' diye düşünürken, biz sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde süratle harekete geçerek doğuştan elektrikli otomobile yatırım yaptık. Tıpkı insansız hava araçlarında olduğu gibi burada da tam zamanında doğru teknolojiyle buluşacağız" diye konuştu.
Elektrikli araçların ihtiyaç duyacağı altyapılar konusunda da gerekli adımları atmaya gayret gösterdiklerini dile getiren Varank, şunları kaydetti:
"Halihazırda ilgili bakanlıklarla birlikte özellikle şarj istasyonları konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca batarya teknolojilerinin, elektrikli araçlar için ne ifade ettiğinin de gayet bilincindeyiz. Bu hususta batarya, modül, paketleme ve hücre yatırımlarına ağırlık veriyoruz. TÜBİTAK destekleriyle otomotiv sektöründe malzeme teknolojileri, gömülü sistemler, elektrikli ve hibrit araç teknolojileri ile alternatif yakıtlar üzerine çalışmalar gerçekleştiriliyoruz. Yine Ford Otosan'ın Kocaeli Gölcük'te gerçekleştireceği yaklaşık 20 milyar liralık yeni nesil ticari araç ve batarya imalatı yatırımı ülkemizdeki elektrifikasyon dönüşümüne büyük katkı sağlayacak. Hedefimiz Türkiye'yi Avrupa'nın elektrikli araç ve batarya üslerinden biri yapmak. Şüphesiz bu kararlılık, Türkiye'nin insansız hava araçlarında olduğu gibi elektrikli araçlarda da dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına girmesini sağlayacaktır. Bazıları dar bakış açılarıyla eğlenedursun, ben de durmaksızın söylemeye devam edeceğim.
"Türkiye sadece elektrikli araçlarda değil uçan araçlarda da liderliğe oynama noktasında kararlı bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Şimdiden geleceğin teknolojilerine yatırım yapmak bir tercih değil, bir zorunluluktur. İnşallah gümbür gümbür gelen gençlerimizle bunu da başaracağımıza yürekten inanıyoruz."
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, bir ilki gerçekleştirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Salgın sürecinde iyi bir iş yapmanın önemli olduğuna değinen Koç şöyle konuştu:
"Kurucumuz rahmetli Vehbi Koç'un, bir asır önce Anadolu’nun o dönem çok küçük bir şehri olan Ankara'da başlayan girişimcilik yolculuğu, serüveni, 1928 yılında Ankara bir Ford bayiliğini alması ile Türk otomotiv sektöründe yepyeni bir kapının açılmasına vesile oldu. Daha sonra 1959'da Otosan AŞ'nin kurulması, Türkiye otomotiv sektöründe sanayileşmeyi başlatan en önemli dönüm noktasıydı. Biz, biraz sonra ifade edeceğimiz gibi ülkemize her zaman uzun vadeli baktık. Çok çetrefilli ekonomik koşulların olduğu iniş çıkışlı dönemlere rağmen her zaman ülkemize güvendik. Bu felsefe zaman içinde 'Ülkem varsa ben de varım.' düsturu olarak topluluğumuzun adeta DNA'sının bir parçası olmuştur."
Şirketlerinin serüveninden bahseden Ali Koç, şimdiye kadar pes etmediklerini ve Türkiye için üretmeye devam ettiklerini söyledi. Hayatını kaybeden Özdemir Bayraktar'a da rahmet dileyen Koç şöyle devam etti:
"Ben kendisiyle 12 sene evvel görüşmüştüm. Organize sanayide küçük bir atölyede, bugün yaptıkları işe baktığımızda bayağı küçük bir atölyede, evlatlarıyla. Hikayesini anlattı bize. Biz niye gitmiştik oraya? Rahmetli eniştem Nusret Arsel hikayesini bir gazetede okuyor. Gidiyor tanışıyor. Bizim haberimiz yok o zaman, dost oluyorlar. Oğullarıyla tanışıyor, o kadar etkileniyor ki bize talimat veriyor, biz de savunma sanayi işindeyiz, 'Özdemir Bey’le Bayraktar ailesiyle bir iş yapın.' diye. Çok gittik geldik, yapamadık. Özdemir Bey, 'Ya business plan musiness plan ben anlamam, vereceksiniz şu kadar parayı ben de yapacağım size, istediğiniz kadarıyla yapacağız' demişti. Olmadı, nasip olmadı. Keşke olsaydı, çünkü o zaman bile bu ailenin insansız hava aracı, havacılık sanayinde o zamanın şartlarında yaptıklarına baktığım zaman şöyle demiştim kendisine, 'Sizin oğullarınız, siz bir milli servetsiniz, değersiniz. Sizi korumalı bu ülke' demiştim."
Ali Koç, hedeflerini gerçekleştirmek için her işlerinde yönlerini geleceğe, sürdürebilirliğe, AR-GE ve inovasyona çevirdiklerini anlattı.
Ford Trucks'ın Türkiye'nin araç üretiminde küresel oyuncular arasına girmesine imkan sağladığını anlatan Koç konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İçerisinde bulunduğumuz Eskişehir fabrikamızda ürettiğimiz ve Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirilen F-MAX kamyonumuz daha ilk yıllarında, 2019 yılında 'Uluslararası Yılın Kamyonu' seçildi. An itibarıyla başta Avrupa olmak üzere, 40’ı aşkın ülkeye Eskişehir’de üretilen ağır ticari araçlarımızı ihraç ediyoruz. F-MAX'in dünya çapındaki bu başarısının ardından bugün de üst düzey mühendislik başarısı olan 'Türkiye'nin ilk ve tek yerli şanzımanını sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bakanım sordu, 'Başka Türkiye’de üreten yok mu?' diye. Fikri mülkiyet hakları bizde olan, tamamen yerli mühendisler, yerli know-how ile üretilmiş olan başka şanzıman yok. Ağır ticari araç segmentinde Türkiye'nin ilk ve tek yerli şanzımanı ile teknolojik katma değeri yüksek bir ürünü sıfırdan geliştirip üreterek AR-GE ve mühendislik kapasitemize bir yenisini daha ekliyoruz."
Yerli şanzımanla beraber ürettikleri ağır ticari araçların yerlilik oranının yüzde 90'a çıktığını aktaran Koç, "Ülke olarak pek çok endüstride yerlilik oranına öncelik veriyoruz. İşte bu kamyon da gerçek anlamda Türk mühendisliği ve işçiliğinin bir eseridir. Yani sizlerin arkadaşlar. Sizlerin eseridir. Allah razı olsun, sağ olun, var olun. Başarılarınızın devamını dilerim. Üreteceğimiz ilk aracı inşallah Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında hattan indireceğiz" diye konuştu.
© Tüm hakları saklıdır.