Gündem

Ali Babacan, İran-İsrail savaşını değerlendirdi: Uzun vadedeki tehlike, İsrail'in genişlemeci politikasını Türkiye topraklarına taşıması

17 Haziran 2025 10:26

Güncelleme: 17 Haziran 2025 11:37

T24 Haber Merkezi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İsrail-İran arasındaki çatışmanın savaş yoluyla değil, müzakere ve masada diplomasi ile çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. İsrail'in Türkiye için yaratabileceği olası sıkıntılara dikkat çeken Babacan, "Ama asıl Türkiye için uzun vadedeki risk nedir? İsrail'in bu genişlemeci politikasını Türkiye topraklarına içine taşıyacak bir çılgınlığın içerisine girmesidir. Bugün, yarın bu olmaz. Ama uzun vadede bunu da dikkate almak zorundayız" dedi.

Babacan, İsrail-İran çatışmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Eskişehir temasları kapsamında ES TV yayınına katılan Babacan, İran-İsrail Savaşı’nın çözümüne dair mesajlar verirken, savaşın diplomasiyle sonlanmaması halinde Türkiye’yi ve bölgeyi bekleyen riskleri de gündeme getirdi.

"Dünyada böyle bir savaş örneği yok"

Dünyada nükleer sorunların savaşla çözüleceğine dair bir örnek olmadığını aktaran Babacan “Uzun süredir devam eden bir müzakere masası var. Yani İran'ın nükleer programıyla ilgili bir müzakere masası var. Dünyada nükleer enerjiyle ilgili ve nükleer silahlarla ilgili sorunların çözümü ancak diplomasiyle olur. Masada çözülür. Yani bunun silahla, savaşla çözümü örneği pek yoktur dünyada. Dolayısıyla biz her zaman bunun müzakerelerle ve masada diplomasiyle çözülmesi gerektiğini savunduk” dedi.

"İran, Amerika ve başka ülkelerin de olduğu bir masa kurulmalı"

İsrail ile müzakere masasına oturmanın sonuçsuz kalacağını belirten Babacan, Bu iş masada çözülecekse İran'ın, Amerika'nın ve başka ülkelerin de olduğu bir masada çözülmesi gerekiyor” dedi. İran ile İsrail arasında çıkan nükleer gerilimin yeni olmadığını kaydeden Babacan, geçmişte sorunun müzakerelerle aşıldığını, bugün ise yeni bir diplomasi ve müzakere masası kurulması gerektiğini dile getirdi.

“Bakanlığım döneminde gerçekleştirdiğim müzakereler olumlu sonuç vermişti”

Dışişleri Bakanı olduğu dönemi işaret eden Babacan, “Son zamanlardaki masa nasıl bir masaydı? Sadece Amerika ile İran'ın oturduğu bir masaydı. Benim Dışişleri Bakanlığı dönemimde de bir masa kurulmuştu, İran'ın nükleer programıyla ilgili. O masada kimler vardı? Altı ülke vardı bir tarafta; yani Birleşmiş Milletler’in daimi üyesi olan, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan beş ülke artı Almanya, altı ülkeydi. Beş artı bir sistemiyle İran'la müzakere ediyorlardı. Ancak o dönemde bugünkü Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, o gün Dışişleri Bakanı, benden şunu rica etti. Dedi ki, ‘Siz bize yardımcı olabilir misiniz? Çünkü ilerleyemiyoruz, görüşmeler tıkandı. Siz yardımcı olabilirsiniz’ diye. Biz de kolları sıvadık, çalışmaya başladık. Ve hem İran'ı iyi bilen hem de diğer altı ülkeyle ilişkileri iyi olan bir ülke olarak arabuluculuk yaptık. Nihayetinde bu müzakereler başarı ile sonuçlandı hatırlıyorsanız. O zaman Başkan Obama'nın Brezilya Cumhurbaşkanı'nın da beraberce katıldıkları törenlerle bir anlaşma imzalandı. Ve İran'ın nükleer programı bir çerçeveye oturdu." dedi.
 

"İsrail, Türkiye için uzun vadede risk taşımaktadır”

Babacan, İsrail’in topraklarını genişletme politikası izlediğini söyleyerek; “Ama asıl Türkiye için uzun vadedeki risk nedir? İsrail'in bu genişlemeci politikasını Türkiye topraklarına içine taşıyacak bir çılgınlığın içerisine girmesidir. Bugün, yarın bu olmaz. Ama uzun vadede bunu da dikkate almak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye gündemine dair de açıklamalarda bulunan Babacan, ekonomik koşulların zorluğuna ve sıradan vatandaşın, emeklilerin karşı karşıya olduğu zorluklara dikkat çekti.

“1 Temmuz’da ara zam vermezseniz milyonların refahından çalmış olursunuz”

Babacan, 1 Temmuz’da ara zam verilmesi gerektiğinin altını çizerek “En az enflasyon kadar; gerçek enflasyon kadar zam almak bu ülkenin insanların hakkı. Açıkça söylüyorum, bu kadar enflasyona rağmen siz eğer 1 Temmuz'da asgari ücreti artırmazsanız, emekli maaşını artırmazsanız, asgari emekli maaşını, milyonlarca insanın refahından çalmış olursunuz” ifadelerine yer verdi.

“Öğrenciler parasızlıktan sanal kumar çetelerine bulaştı”

Babacan, sanal kumar çetelerinin üniversite öğrencilerini kullandığına dikkat çekerek, 1600’ün üzerinde üniversite öğrencisinin mahkemelik olduğunu söyledi. Babacan, “Diyorlar ki üniversite öğrencilerine, ‘3 bin lira burs, 3 bin lira kredi. Bunla öğrencilik olmaz, biz biliyoruz. Hükümet sana bunu reva görmüş yani. Bununla geçin ama bankada bir hesap aç, bana şifresini ver, başka hiçbir şeye karışma, al sana ayda şu kadar para’ diyor. 1600 tane üniversite öğrencisi de ne yapsın? Bunu kabul ediyor. Hesap açıyor, şifreyi veriyor. Ondan sonra ne oluyor bitiyor haberi yok çocuğun. Ve o hesaplar üzerinden bunlar oynatılıyor” ifadelerini kullandı.