Politika

Ali Babacan: Hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 'Son 1 yıldır yaşadıklarımız aslında Türkiye'nin reform konusunda ihtiyaçlarının olduğunu bize gösteriyor' dedi

19 Nisan 2014 17:18

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan "Hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük. Ülkede güven ortamının sağlanabilmesi için iyi işleyen bir hukuk düzeni ve yargı mekanizması olması gerek" dedi. Babacan “Son 1 yıldır yaşadıklarımız aslında Türkiye'nin reform konusunda ihtiyaçlarının olduğunu bize gösteriyor” şeklinde konuştu.

Boğaziçili Yöneticiler Vakfı'nın düzenlediği 3. Özgün Yönetim Uygulamaları 2014 Zirvesi'ne katılan Babacan, “Hukuk devleti olmadan gelişmiş bir ekonomi olmak da mümkün değil. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik deyince kuşkusuz bunun hemen yanında yolsuzluklarla mücadelede her ileri demokrasinin, her gelişmiş ekonominin olmazsa olmaz bir konusudur” ifadelerini kullandı.

Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen forumun açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Boğaziçi Üniversitesi'nin ülkenin gurur kaynağı olan kurumlarından bir tanesi olduğunu belirtti. Kendisinin Ortadoğu Teknik Üniversitesi mezunu olduğunu ifade eden Babacan, 17 yıldır özel sektörde, 11 yıldır da kamu sektöründe çalışmış olduğunu ifade etti.

 

‘Güven, akşamdan sabaha kazanılmıyor’

 

Türkiye'nin son dönemdeki başarılarına kaynak olarak güven kavramını gösteren Ali Babacan, "Güven kavramını çok önemsiyorum. İster kamuda, ister özel sektörde olsun güven oluştuktan sonra yönetim kolaylaşıyor. Yerine getiremeyeceğiniz sözü asla vermeyeceksiniz. Güven varsa şirketlerin iş yapması kolaylaşıyor. İş dünyasında itibar, güven nasıl önemliyse siyasette de öyle. Güven oluştuktan sonra yönetim kolaylaşıyor. Güven yoksa herkes diyor ki 'yap görelim'. Dünyada son yaşanan krize bakıldığında güven krizi olduğunu görüyoruz. Güven yoksa ekonomide canlanma meydana gelmiyor. Yıllardır böyle bir tabloyu gördük. Güven öyle bir kavram ki akşamdan sabaha kazanılmıyor, emek gerekiyor. Kaybetmek ise çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşiyor" dedi.

 

‘Türkiye'nin reform konusunda ihtiyaçları var’

 

Son dönemde dünya ekonomisinde bir miktar toparlanma görüldüğünü söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Ülkeden ülkeye toparlanma hızının değişik olduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Geçen sene Mayıs'tan bu yana gelişmekte olan ülkelerin ekonomileriyle alakalı daha olumsuz bir öngörü var. Tam bir yıl önce, bizdeki Gezi olaylarının da üst üste takviye olarak çakışacak şekilde, gelişmekte olan ülkelerde gerçekten piyasalarda ciddi hareketlilikler yaşandı. Biz o dönemde şunu söyledik, merkez bankalarının yeni bir politika anlayışına geçmesiyle beraber bunun etkisi olacak dedik. Çok daha güçlü olan bankacılık sistemleri var. Önümüzdeki 10 yılın gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı, gelişmiş ülkelere göre daha hızlı olacaktır. Son 1 yıldır yaşadıklarımız aslında Türkiye'nin reform konusunda ihtiyaçlarının olduğunu bize gösteriyor. 11 yıldır demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerde ve hukuk devleti olabilmek için mücadele veriyoruz. Ama hala arzu ettiğimiz noktada değiliz. Geçen yıl Ekim ayında açıklamış olduğumuz demokratikleşme paketi, ne ilk ne de son adımdı. Daha atmamız gereken çok adımlar var. Haklar ve özgürlükler konusuna baktığımızda hala sorunlarımız var" diye konuştu.

 

‘Hukuk konusunda problemler büyük’

 

"Hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük" diyen Babacan, ülkede güven ortamının sağlanabilmesi için iyi işleyen bir hukuk düzeni ve yargı mekanizması olması gerektiğini ifade etti. Ali Babacan, “Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye arzu ediyoruz. Hukuk, hem demokrasimiz hem ekonomimiz için önemli. 1. sınıf bir demokrasi olabilmek aynı zamanda gerçek anlamda hukuk devleti olmakla mümkün. Eğer hukuk devleti değilseniz demokrasi bir süre sonra kaos getirebilir" dedi.

 

‘Yolsuzlukla mücadele olmazsa olmaz’

 

Evrensel normları baz almış sıhhatli bir hukuk sistemi, gerçek anlamda bir hukuk devleti olma hedefinin konulması gerektiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Hukuk devleti olmadan gelişmiş bir ekonomi olmak da mümkün değil. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik deyince kuşkusuz bunun hemen yanında yolsuzluklarla mücadelede her ileri demokrasinin, her gelişmiş ekonominin olmazsa olmaz bir konusudur. Bu konuda tavizsiz olmak, varsa bir iddia o iddianın sonuna kadar gitmek ve doğruyu yanlıştan net bir şekilde ayırabilmek, yanlık içinde olanların da hesap vermesini sağlamak son derece önemli. Kural koydunuz, eğer uymamanın bir cezası yoksa kuralın zaman içinde bir anlamı olmaz" diye konuştu.