Al Jazeera International’ın internet sitesinde Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili yayımlanan bir analizde “Kürtleri kızdırsa da, Türkiye’yle işbirliği yapmak Rusya için karşı karşıya gelmekten çok daha kârlıydı” dendi.
Leonid Issaev imzasıyla yayımlanan analizde “Operasyon hızla ilerlerken, böylesine hırslı bir operasyonun Rusya’nın açık desteği olmadan mümkün olmayacağı kesin bir şekilde belli oldu” ifadelerine yer verilerek şu yorum yapıldı:
“Her şeyden önce, operasyon için Türk Hava Kuvvetleri’nin Suriye’nin hava sahasına girmesi gerekiyordu ki bu Ankara’nın Rusya’ya danışmadan yapacağı bir şey değildi. Dahası, Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) Afrin’e kanalize etmeden önce Ankara’nın Beşar Esad’ın durumdan faydalanıp İdlib’te Türkiye’nin kontrolündeki bölgeleri kuşatmaması konusunda da Rusya’dan güvence alması gerekiyordu.”
“Kürtlerin gözünde suç ortağı oldu”
“Operasyonun başlamasıyla Rusya Kürtlerin gözünde açıkça Türkiye’nin ‘suç ortağı’ oldu” görüşüne yer verilen analizde “Rusya’nın operasyona onay verdiği, çatışmaların başladığı ilk gün Rusya Savunma Bakanı’nın Afrin’deki Rus birliklerinin çekildiğini açıklamasıyla daha da netleşti. Kürtleri kızdırsa da, Türkiye’yle işbirliği yapmak Rusya için karşı karşıya gelmekten çok daha kârlıydı” dendi.
Issaev, “Rusya’nın Kürtlerle olan ilişkisi hiçbir zaman uzun vadeli, stratejik bir işbirliğine dönüşmedi. Tam tersine, tarihi boyunca Moskova ‘Kürt kartı’nı Orta Doğu’daki ülkelerle ve özellikle de Türkiye’yle anlaşmaya varmak için ihtiyaç duyduğunda kullandı” yorumunda bulundu.
Analizde “Afrin özeline bakıldığında Moskova’nın YPG’ye çok da borcu yok” denerek, YPG’nin Suriye savaşında “karşı tarafta” bulunan ABD’yle birlikte hareket ettiği vurgulandı.
Moskova için Ankara’yla işbirliği yapmanın daha öncelikli olduğu belirtilen yazıda 29-30 Ocak’ta Soçi’de yapılacak Suriye zirvesi hatırlatıldı ve “Soçi sadece Putin’in girişimi değil, zirve aynı zamanda onun seçim kampanyasının da başlangıcı” yorumu yapıldı.
Leonid Issaev, “Moskova, Ankara’yla uzlaşarak İdlib’de askeri gerginlik olmadan da çözüme ulaşabilme fırsatı yakaladı” dedi.
Analizde, TürkAkım projesi için “Ankara’nın Moskova’yla pazarlıktaki elindeki başka bir kart” benzetmesi yapılarak Rusya’nın projeye büyük umutlar bağladığını ve Rusya’nın boru hattının döşenmesine hiçbir şeyin engel olmasını istemediği belirtildi.