Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi 2018'de erken seçim ihtimaline ilişkin olarak bir yazı kaleme aldı. Selvi, bir AKP'linin "Meral Akşener yeterince palazlanmadan Devlet Bahçeli erken seçim diyebilir" dediğini aktardı.
Hürriyet'te Abdulkadir Selvi'nin "2018’de seçim mümkün mü?" başlığıyla (9 Ağustos 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan akşamı tebrik etmek için arayanlara, “Önemli olan 2019 seçimleri” demişti.
Erdoğan 16 Nisan gecesinden itibaren AK Parti’yi 2019 seçimlerine hazırlıyor.17 Nisan tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında 2017 yılı değişim, 2018 icraat, 2019 seçim yılı olacak şekilde bir yol haritası açıklamıştı.
Referandumdan sonra, ‘metal yorgunluğu’nu ortaya atan Erdoğan, bir süredir teşkilatlara yönelik mesajlarının dozunu artırdı.
- Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle böyle zorlu bir mücadeleyi yürütemeyiz.
- 15-25 yılın öncesinin siyaset baronlarının tarzıyla AK Parti’de etkinlik kurmaya çalışan herkes karşısında bu kardeşinizi bulur.
- Ben belediye başkanıyım diye havasından geçilmiyorsa yandık. Ben bakanım, yanında havasından geçilmiyorsa yandık. Yahu mütevazı ol mütevazı.
Peki Erdoğan neden her defasında eleştiri düzeyini yükseltiyor?
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısız olduğu için çekilmesini istediği teşkilatlarda ve yerel yönetimlerde ‘statükoyu koruma’ çabası ve değişime karşı bir direnç gözleniyor. Şimdiye kadar bir il başkanı dışında koltuğunu bırakmaya yanaşan çıkmadı. Belediye başkanlıklarındaki direnç ise daha güçlü. Dünya ile mücadeleyi göze alan Erdoğan, AK Parti teşkilatlarında ya da belediyelerde istediğini yaptırmayacak mı? Cumhurbaşkanı, 2019 öncesinde istediği değişiklikleri gerçekleştirmede kararlı.
Bu arada AK Parti milletvekilleri arasında 2018’de erken seçim olur mu konusu konuşulmaya başlandı. Ama bu kez gösterge olarak sadece Erdoğan değil, Devlet Bahçeli de esas alınıyor.
Bir grup AK Parti milletvekili arasında, “2018’de seçim bekliyor musunuz? sorusuyla başlayan bir tartışma gerçekleşti.
2018’de olmaz diyenler
2018 seçimlerine itiraz edenler şu gerekçeleri sıraladı.
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin 2019 yılında yapılacağını açıkladı. Erdoğan her zaman seçimlerin zamanında yapılmasından yana oldu. Referandumdan sonra yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında yerel seçimlerde AK Parti’nin oyunun düşük olduğu hatırlatılarak üç seçimin aynı tarihte yapılması teklif edildiğinde Erdoğan karşı çıkmıştı. Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde durumumuzu görür. Kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminde tedbirimizi alırız demişti.
2-16 Nisan’da çıkan yüzde 51.4’lük evet oyu, erken seçime gidecek ölçüde güçlü bir desteği ifade etmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da yeni baraj yüzde 50 artı 1 diyor. Eğer referandumdan yüzde 55 ve üzerinde bir evet çıksaydı bu düşünülebilirdi.
3- 2018 icraat yılı olarak ilan edildi. 180 günlük eylem planı ilan edilecek. Başbakan yardımcısı Fikri Işık başkanlığında daha önce 23 ilde ilan edilen cazibe merkezleriyle ilgili yeni bir çalışma yapıldı. Başbakan tarafından açıklanacak. 2017-2018’de ekonomi başta olmak üzere yapılacak hizmetlerle vatandaşın rahatlatılması gerekiyor.
Gerekçeler alt alta sıralandıktan sonra çalışılmayan bir yerden önemli bir soru geldi.
Bahçeli faktörü
Anayasa değişikliğinden bu yana Devlet Bahçeli, karar ortağımız oldu. Ayhan Oğan olayında dahi önce Bahçeli’ye çağrı yapıldı. Bahçeli’nin tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı ve Başbakan açıklama yapma gereği duydu. Peki Bahçeli, 2018’de çıkıp erken seçim çağrısı yaparsa ne olur?
Bahçeli tezinin biraz daha açılması istendi.
Bahçeli, DSP ve ANAP’la koalisyon ortağıyken 3 Kasım 2002 seçimlerine gitme kararını aldı. Bu kez de 2018’de çıkıp erken seçim isteyebilir.
Bahçeli’nin Türkiye’yi 3 Kasım seçimlerine götürdüğü doğruydu da 2018’de neden erken seçim isteyeceği tezinin bir ayağı eksikti.
Meral Akşener faktörü olarak açıkladı Bahçeli faktörünü gündeme getiren milletvekili.
Meral Akşener yeterince palazlanmadan Bahçeli erken seçim diyebilir diye sözlerini noktaladı.
Erdoğan’ın seçimlerin 2019 tarihinde olacağı taahhüdüne inananlardanım. Ayrıca ne Türkiye 2002 Türkiye’si ne de Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Ecevit ya da Mesut Yılmaz. Ama gördüğünüz gibi Bahçeli, AK Parti denklemine girmiş durumda.
