Akşam gazetesi, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dava kapsamında 'ihmali' olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ali Fuat Yılmazer'in, yine aynı davada tutuklu yargılanan Erhan Tuncel'in öldürmeleri için DHKP-C'li militanlara "Öldürün" emri verdiğini öne sürdü. "Paralel yapı, terör örgütünü kullanmış!" başlığıyla yayımlanan haberde, "Şubat 2015’te ifade veren İ.Ö, paralel örgütün DHKP-C üzerinden Türkiye’ye kurduğu hain tuzakla ilgili her şeyi ifadesinde anlattı. İ.Ö’nün ifadesindeki en önemli detay ise Dink cinayetinde önemli bilgilere sahip olan Erhan Tuncel ile ilgili olan bölüm: '17 Ağustos 2010’da Maltepe Cezaevi’nden Kartal Adliyesi’ne sevk edildim. Ali İ. Kaya ve H. Karakuzulu beni adliyeden alarak İstihbarat Şubeye götürdü. Orada Ali Fuat Yılmazer ile tanıştırıldım. Yılmazer bana Erhan Tuncel’i cezaevinde öldürmem talimatını verdi. Ben karşı çıktım" ifadelerini kullandı.
Gazetenin bugünkü nüshasında (7 Nisan 2016) haber şöyle:
2001’de istihbarat elemanı olarak terör örgütü DHKP-C’ye sızdırılan İ.Ö’nün verdiği ifadelerdeki iddialar paralel yapının terör örgütlerini nasıl kullandığını bir kez daha gözler önüne serdi.
İ.Ö. 2006 yılına kadar resmi olarak polise çalıştı. Sonrasında gayri resmi görevi devam etti. İ.Ö’yü istihbarata alan ise kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim olan Emniyet Müdürü Serdar Bayraktutan.
Kaos timi kurdurdu
Paralel yapı soruşturması kapsamında cezaevinden tahliye olduktan sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan ve halen firarda olan Bayraktutan, istihbarat polisleri Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu tarafından örgüte sokulan İ.Ö, paralel yapı tarafından DHKP-C içerisinde Kaos Timi kurulduğunu anlattı.
Tuncel'i öldürteceklerdi
Şubat 2015’te ifade veren İ.Ö, paralel örgütün DHKP-C üzerinden Türkiye’ye kurduğu hain tuzakla ilgili her şeyi ifadesinde anlattı. İ.Ö’nün ifadesindeki en önemli detay ise Dink cinayetinde önemli bilgilere sahip olan Erhan Tuncel ile ilgili olan bölüm: “17 Ağustos 2010’da Maltepe Cezaevi’nden Kartal Adliyesi’ne sevk edildim. Ali İ. Kaya ve H. Karakuzulu beni adliyeden alarak İstihbarat Şubeye götürdü. Orada Ali Fuat Yılmazer ile tanıştırıldım. Yılmazer bana Erhan Tuncel’i cezaevinde öldürmem talimatını verdi. Ben karşı çıktım.”
Beni öldürteceklerdi
İstihbaratçı İ.Ö, paralel yapıyı deşifre etmeye başlayınca hedef haline geldiğini ve Serdar Bayraktutan tarafından öldürülmek istendiğini de iddia etti.
“Ben Kaos Timi’ni deşifreye başlayınca DHKP-C üyesi Tekin Dönmez Kırklareli Cezaevi’ne gelerek mahkumlara ve gardiyanlara beni sormuş.
Tıpkı benim gibi
Tıpkı benim Erhan Tuncel’i öldürmek için görevlendirildiğim gibi Tekin Dönmez’in de Ali İhsan Kaya, Halil Karakuzulu, Serdar Bayraktutan ve Ali Fuat Yılmazer tarafından beni öldürmek için görevlendirildiğini düşünüyorum.” İ.Ö. kimliğini bilmediği birini nasıl vurduklarını şöyle anlattı: “Asuman Akça tarafından Kağıthane CHP ilçe başkanı ve Nurtepe’de imama saldırı yapma talimatı verildi.
Eyüp'te vurduk
İstihbari çalışmamızı tamamlamıştık. Ancak bir süre daha beklememiz istendi. Sonra Eyüp’te birini vurduk.”
İki kişiye saldırttılar
“5 Eylül 2007’de paralel polisler bana bir polisin hainlik yaptığını söylediler. Oğlunu yaralamamı istediler. Turgay Yıldırım Ayanoğlu isimli şahsı vurdum.” Konuyu araştıran istihbarat birimleri Turgay’ın babasının bekçi olarak çalıştıktan sonra emekli olduğunu belirledi. “9 Eylül’de bir polis amirinin yeğenini vurmamı emrettiler. Polisler Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu’nun talimatıyla Ali Temizsoy isimli şahsı iki mermiyle yaraladım.”
Paralel medya devrede
Suikast planları 20 Ocak 2013 günü gazetelere yansıdı. Haberlerde “7 DHKP-C operasyonu, örgütün suikast hazırlığında olduğunu ortaya koydu” denildi. Bu haberlerden 6 ay sonra paralel medya devreye girdi. 20 Temmuz günü Zaman gazetesi yaptığı haberde tüm eylemcileri açık ismiyle veriyordu. Paralel yapı Kaos Timi’nin ortaya çıkması durumunda kendileriyle ilişkilendirilmelerinin önüne geçmek için DHKP-C’yi hedef gösterdi.
Polisi haince şehit ettiler
“2005’te İstihbarat şubede görevli Ümit Atabey ve Halil Karakuzulu DHKP-C’nin İstanbul bölge sorumluluğuna Asuman Akça’nın angaje edildiğini, benim de örgütte hızla yükseleceğimi söylediler. Milis ekibine girdikten sonra Bahçelievler’de bir polis aracına silahlı saldırı düzenleyecek ekipte görevlendirildim.
Bilerek polisi vurdurdu
Bu talimatı polisler Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu’ya ilettim. Ancak onlar polis aracına maket yerleştireceklerini söylediler. Sonra Akça tarafından eylem ekibinden çıkarıldım.19 Haziran 2006’da saldırı gerçekleşti ve polis memuru Ahmet Yıldırım şehit oldu.”
Suçu MHP’ye atacaklardı
“İstihbarat polisi tarafından 07 Eylül 2007 günü MHP’li bir kişinin aracını çalarak, örgütün İstanbul sorumlusu Asuman Akça’yı öldürüp cesedin üzerine Türk bayrağı bırakmam istendi. Araç yolda arıza yaptı ve plan ertelendi. Daha sonra polis Halil Karakuzulu bir terslik yaşandığını, aracı almamla ilgili olarak hakkımda gasp iddiası olduğunu ama halledeceğini söyledi. Ancak bana hiç yardımcı olmadılar. Bu davanın sonucunda gasp suçundan 11 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası aldım.”