Başbakan Erdoğan'ın Pazartesi günü açıklayacı demokrasi paketinin içeriği ve açıklamaya çağırılmayan basın çevreleri hakkında tartışmalar sürerken, Demokrasi Denetçiler adlı grup, demokrasi paketinde bulunmasını istedikleri düzenlemeleri temsil eden eşyaları paketleyerek, Sirkeci Büyük Postane'den AKP'ye gönderdi. Pakete gaz maskesi, Kürtçe sözlük, saz, haç ve oy pusulası konuldu.
Radikal'den Fatih Yağmur'un haberine göre, grup, yaptığı açıklamada hükümet tarafından açıklanacak olan paketin içeriğine dair kimsenin kesin bir bilgiye sahip olmadığını ifade etti ve açıklamasına şöyle devam etti:
“Katılımcı demokrasi açısından büyük bir eksiklik olduğunu düşündüğümüz bu durumu bir kenara bırakırsak, Demokrasi Denetçileri olarak bu paketin en azından aşağıda belirteceğimiz maddeleri kesinlikle içermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu düzenleme ve haklara yönelik simgelerden oluşan kendi hazırladığımız Demokrasi Paketi’ni de Adalet ve Kalkınma Partisi’ne göndereceğiz. Eğer Türkiye daha güçlü bir demokrasi haline gelecekse, açıklanacak pakette yer almasını gerektiğini düşündüğümüz düzenlemeler şunlardır:
Gaz maskesi
İnsanlar fikirlerini ifade etmek için hiç kimse ya da kurumdan izin almak zorunda değildir. Vatandaşların bireysel ya da toplu olarak demokratik sınırlar çerçevesinde fikirlerini özgürce ifade edebilmesi için katılımcı demokrasinin yolları açılmalıdır. Halkın karar alma süreçlerine katılımı sadece otobüslerin renginin, vapurların modelinin ya da durakların yerlerinin belirlenmesi ile sınırlı bırakılmamalı, bundan çok daha ötesine geçmelidir. Bu doğrultuda Gezi olayları vb. toplu gösteriler ile eylemlerin en temel demokratik haklardan olduğu göz önüne alınarak bu hakların kullanımına tartışmasız saygı gösterilmelidir. Özellikle gezi eylemlerinde hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımızın maruz kaldığı şiddetin sorumlularının derhal tespit edilerek cezalandırılması öncelikli taleplerimizden birisidir.
Kürtçe sözlük
Anadilde eğitim hiç bir tartışma olmaksızın bir haktır ve devlet bu hakkı hiç bir bahanenin ardına sığınmadan tanımalıdır. Bu hakkı içermeyen bir demokrasi paketinin beklentileri de karşılamayacağını ve barış sürecine de olumsuz yansıyacağını düşünüyoruz. Kürtçe eğitim isteyen vatandaşlarımız Kuzey Irak’a gitmek zorunda bırakılmamalı, bu eğitim Türkiye’de verilmelidir.
Haç
Bu toprakların zenginliklerinden birisi olan Heybeliada Ruhban Okulu derhâl açılmalı ve eski günlerde olduğu gibi din adamları yetiştirmeye devam etmelidir. Bunun yanında Gayrimüslim vakıfların mallarının teslim edilmesi kararı işler hale getirilmeli ve azınlıkların tüm hakları iade edilmelidir. Milli eğitim kitaplarında azınlıklara ve Müslüman unsur dışındaki kesimlere yönelik küçümseyici ve rencide edici kısımlar çıkarılarak, çocuklarımızın farklılıklardan korkar değil, saygı duyacak şekilde yetişmesi sağlanmalıdır.
Saz
Türkiye, Alevi-Sünni temelli mezhep kaynaklı çatışmalardan daha önceleri çok acı çekmiştir. Benzer sıkıntıların tartışılmakta olduğu günümüzde, Alevi yurttaşlarımızın taleplerinin karşılanması zorunludur. Bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı sadece Sünni yurttaşların değil, tüm farklı mezheplerin din hizmeti alabileceği bir yapıya kavuşturulmalı ve yeniden düzenlenmelidir.
Kamuda kıyafet serbestliği
Kamuda kılık kıyafet özgürlüğünün sağlanmasına yönelik düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Hiçbir vatandaş kıyafeti ve düşüncesinden dolayı kamusal hizmet almaktan ve bu hizmetleri yerine getirmekten mahrum bırakılmamalıdır.
Oy pusulası
Temsilde adalet ilkesinin bir gereği olarak seçim barajları makul seviyelere indirilmelidir. Yönetimde istikrar sağlama amacı temsilde adalet ilkesini zedeleyecek şekilde değerlendirilmemelidir. Seçim barajlarının düşürülmesi ile birlikte, seçim kanunu ve siyasi partiler kanununda yapılacak değişikliklerle halkı temsil edecek kişilerin seçimi sadece parti liderlerinin tekelinde kalmaktan kurtarılmalıdır.
Sivil Anayasa
Darbe zihniyetinin yargılandığı ve eleştirildiği günümüzde halen darbe anayasası ile yönetiliyor olmak büyük bir eksikliktir. Yukarıda saydığımız tüm düzenlemeleri de içerecek şekilde daha önceden söz verildiği gibi sivil bir anayasa hazırlanması gerekmektedir. Malesef Türkiye demokrasisi sürekli yeni paketler, düzenlemeler ve yasa değişiklikleri nedeniyle yamalı bir bohça görünümündedir. Bu eksikliğin giderilmesi ve demokratik hakların devlet tarafından vatandaşlara verilen lütuftan öteye geçebilmesi için sivil bir anayasanın derhal yürürlüğe sokulmasını talep ediyoruz.
Daha güçlü ve gelişmiş bir demokrasiye sahip Türkiye hedefleyen bir sivil toplum kuruluşu olarak bu taleplerimizi içeren Demokrasi Paketi’mizi, dikkate alınacağı umuduyla Adalet ve Kalkınma Partisi’ne gönderiyoruz…”