Gündem

AKP'li Külünk: 17 Aralık operasyonu günah işleme özgürlüğüne müdahale

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk: Bu bireyin günah işleme özgürlüğüne ‘Hayır, sen günah işleyemezsin’ baskısıdır. Böyle bir rolü kimsenin yok

05 Mart 2014 23:51

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk 17 Aralık operasyonuyla “insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini” savundu.

Metin Külünk, Habertürk'te Balçiçek İlter'in sorularını cevapladı 17 Aralık operasyonunu değerlendirdi.

Külünk şunları söyledi:

 

“Bu noktada kaçırdığımız çok önemli bir ayrıntı var. Allah, insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme hakkıyla günah işleme özgürlüğü vermiştir. Hz. Peygamber günahları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır.

17 Aralık'ın felsefi boyutu konuşulmadı. 17 Aralık'la insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildi. Günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor.

17 Aralık darbe girişiminin felsefi boyutu hiç konuşulmadı. Diyanete bu noktada çok ciddi görev düşüyor.

İnsanların günahları üzerinden siyaseti çıkmaza düşürmek ya da insanların günah işleme özgürlüğünü elinden alacak şekilde bireylerin hayatlarına müdahale etmek anlayışı düşünme biçimi, muhaberat devletinden öte bir anlayıştır.

‘Günah işleyip tövbe edecek kul yaratırdım’ diyor cenab-ı hak. Şimdi siz, insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale ediyorsunuz. Günahı özendirmek değil. Siz insanların eksiklikleri üzerinden bunu bir siyasi darbe girişimi aracı olarak kullanmaya kalktığınızda aslında Allah’ın hududuna müdahale ediyorsunuz.

Bakın Einstein Müslüman mı? Değil. Ama Einstein, Allah’ın verdiği akıl üzerinden insanlığa bilgi üretiyor.

Bu bireyin günah işleme özgürlüğüne ‘Hayır, sen günah işleyemezsin’ baskısıdır. Böyle bir rolü kimsenin yok. Bu Allah ile kul arasındaki bir ilişkiyi ya da iki insanın arasındaki birebir olan telefon görüşmelerini dinleyerek bunu bir darbe girişiminin aracı haline getirmek islam hukukun hiçbir yerinde yoktur. İnsani ve islami noktada asla özgürlük anlayışıyla hukuk anlayışıyla hiçbir karşılığı olmayan ve de hiç konuşmadığımız tarafıdır bu. Ben siyasetçiyim. Bu konuyu konuşması gereken felsefecilerdir, islam hukukçularıdır. Ama maalesef bu ülkede hepsi susuyor.”