AKP ile CHP heyetleri masadaki 10 maddenin 6’sında uzlaşmaya yakın. Ancak ciddi görüş ayrılığı olan 4 madde liderlere kalabilir.
AK Parti ile CHP temsilcileri iki heyet arasındaki ilk iki turun, içerik açısından olumlu geçtiğini açıklamıştı. Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in edindiği bilgiye göre süreçte şu ana dek sadece, AKP’nin heyet başkanı Ömer Çelik’in, CHP heyet başkanı Haluk Koç için zaman zaman ‘ulaşılmaz’ olması, CHP heyetinin dosyalarla geldiği toplantıya AKP heyetinin birkaç sayfalık tek bir metinle gelmesi gibi ‘teknik’ sorunlar yaşandı. Görüşmeler sürerken Kılıçdaroğlu, CHP’nin kendi çıkarlarını ve partiye çıkacak faturayı bir kenara bırakarak ülkenin çıkarları doğrultusunda ellerini taşın altına sokacaklarını ifade etti. Davutoğlu da Kılıçdaroğlu’nun son mesajlarının AK Parti karşıtlığından çok, bir şeyler bulmaya çalışan bir yöntem olduğunu ifade etti. İki liderin bu tavrı nedeniyle, bugünkü turun daha verimli geçmesi bekleniyor.
3 kritik kategori
lk toplantıda yöntem belirleyen heyetler, ikinci toplantıda başlıkları netleştirdi. Bugünkü toplantıda ise yeni anayasa ve özgürlükler gibi kritik başlıklar ele alınacak. İki partinin ‘demokrasi’, “ekonomi” ve “dış politika” kategorilerinde belirlediği 10 başlık ve bu konudaki tutumları özetle şöyle:
Demokrasi
Yeni anayasa: AK Parti, olası koalisyonun anayasayı referandumsuz değiştirecek bir çoğunluğa sahip olacağına dikkat çekerek, “‘eşit ve özgür yurttaşlık temelinden yola çıkan özgürlükçü bir Anayasa” istiyor. Osman Can’ın AK Parti heyetine katılmasının gerekçesi de bu istek. CHP de TBMM’de uzlaşmayla çıkması kaydıyla yeni bir anayasaya olumlu yaklaşıyor.
Kürt sorununun çözümü: Her ne kadar son günlerde Kandil’in bombalanması gibi gelişmeler yaşansa da AK Parti çözüm sürecinin devamından yana. CHP de TBMM’nin çatısı altından denetlenmesi kaydıyla süreçle ilgili pozitif bir tavır ortaya koyuyor. Seçim barajının düşürülmesi de iki partinin ‘yapılacaklar’ listesinde.
İnsan hakları ve özgürlükler: Teorik açıdan iki parti arasında bu konuda bir görüş ayrılığı yok. Ancak 7 Haziran öncesinde TBMM’de kabul edilen Güvenlik Paketi ve uygulamaları konusunda CHP’nin eleştirileri var. CHP, uygulamada örgütlenme, protesto, basın özgürlüğü gibi temel hakların ihlal edildiği görüşünü savunsa da protokole yazılacak ortak metinde taraflar hemfikir.
Yargı bağımsızlığı: Bugünün gündem konularından biri de yargı. CHP, yargının tarafsızlığını yitirdiği görüşünde. AK Parti bu konuda hemfikir değil ama iki parti de yargının yıprandığı ve güvenilirliğini kaybettiği konusunda aynı görüşte. Başka bir ortak nokta da HSYK’nın yeniden yapılandırılması gerektiği. Anayasa değişikliği kapsamında bu konu da masaya yatırılabilir.
Parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi: AK Parti 7 Haziran seçimleri öncesinde bildirgesine Başkanlık sistemini koymuştu. Davutoğlu da bazı konuşmalarında başkanlık sistemini anayasa değişikliği konusunda ele alacaklarını söylemişti. Ancak CHP parlamenter demokrasiden yana tavır ortaya koyduğu gibi, Cumhurbaşkanı’nın yetkileri konusunda da belirsizlikleri giderecek bazı anayasa değişiklikleri istiyor. Çok sorun olacağı düşünülen Cumhurbaşkanı’nın konumu da bu konu kapsamında ele alan CHP, bürokrasideki atamalarla ilgili de demokratik teammüllere uyulmasını istiyor. AK Parti de önceki koalisyon dönemlerinde olduğu gibi kararnamelerin 4’lü imza ile olması gerektiğini kabul ediyor.
Ekonomi ve sosyal politikalar
Ekonomi politikaları: Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda taraflar hemfikir. Faiz, enflasyon ve büyüme konusunda da benzer görüşler savunuluyor.
Maliye politikaları: CHP’nin asgari ücret, çifçiye mazottan vergi alınmaması gibi projeleri AK Parti tarafından ‘temelsiz ve popülist’ bulunuyor. CHP’nin emekliye iki maaş ikramiye vaadi de AK Parti’ye takılabilir.
Sosyal devlet uygulamaları: İki parti de benzer projeler ortaya koyuyor. Anlaşmazlıklar küçük yöntem farklılıklarından kaynaklanıyor.
Yolsuzlukla mücadele: İki parti de şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konusunda ortak tavır ortaya koyuyor. Ancak CHP önceki dönemden kalan 17 Aralık soruşturması konusunun Parlamento’nun işi olduğu görüşünü savunuyor. AK Parti ise bu konunun kapanması gerektiğini, yeni hükümetin yolsuzlukla aktif bir şekilde mücadele etmesi gerektiği görüşünü savunuyor.
Dış politika
Kıbrıs sorunu ve AB ile ilişkilerde iki partinin politikaları örtüşüyor. Ancak Türkiye’nin özellikle Ortadoğu politikasında ciddi değişikliğe gitmesi gerektiğine inanan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun en zor gördüğü konulardan biri, dış politika. Hükümetin IŞİD’e savaş ilan etmesi CHP’yi rahatlattı ama Davutoğlu’nun Suriye politikasını hâlâ ‘efsane’ olarak görmesi, Mısır, İsrail ve diğer bölge ülkeleriyle ilgili politikalarında tavır değişikliği sinyali vermemesi, Kılıçdaroğlu’nu kaygılandırıyor.
3 Ağustos’a kadar netleşir
İki parti heyetlerinin, görüşmeleri bugünden sonra yoğunlaştırması bekleniyor. Orduda komuta kademesinin belirleneceği Yüksek Askeri Şura toplantısının başlayacağı 3 Ağustos’a kadar heyetlerin net bir fotoğraf çıkarıp liderlere teslim etmesi bekleniyor. Yolsuzlukla mücadele, parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi, Maliye politikaları ve dış politika başlıklarının liderlere kalacağı tahmin ediliyor. Bu sayı artabilir.
4 yıllık olmayabilir
Bunlara ek olarak liderlerin karar vermesi gereken bir başka konu da bakanlıklar meselesi. CHP, MGK’da en az iki icracı bakan ile yer almak istiyor. Adalet Bakanlığı ya da İçişleri Bakanlığı, ek olarak Dışişleri Bakanlığı, CHP’nin talebi olabilir. CHP’nin çok istediği Milli Eğitim Bakanlığı’nın da sorunlu konuların başında gelmesi bekleniyor.
Bu arada iki lider de olası koalısyonun 4 yıl görev yapması gerektiğini söylerken iki parti tabanında da süreli bir ‘misyon koalisyonu’ konuşuluyor. Buna göre, düşük de olsa koalisyon protokolünde net bir şekilde yer alan yasa ve anayasa değişikliklerini yapıp seçime gidecek bir koalisyon modeli de ihtimal dahilinde.
İki lideri görüştürme çabası
Heyetler fotoğrafı netleştirmeden Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun bir araya gelmesi beklenmiyor. Ancak bazı ‘arka kanallar’ın iki lideri bu süreçte gizlice bir araya getirmek istediği de gelen bilgiler arasında. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ile baş başa görüşmeye sıcak bakıyor.