AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin manifestonun 31 Ocak’ta Ankara Kapalı Spor Salonu'nda açıklanacağını bildirdi. Çelik, MHP ile ortak miting konusuna olumlu baktıklarını ancak takdirin genel başkanlarda olduğunu söyledi.
Enflasyon verileri ile oynandığı iddialarına da değinen Çelik, ''TÜİK'in yaptığı işlerde, kullandığı metodlarda bir sapma ve gerileme yoktur. TÜFE sepetinde yer alan fiyatları ve ağırlıkları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır. Enflasyonla ilgili veriler kamuoyunun gözünün önünde gerçekleşmiştir'' dedi.
Kulüplerin borçlarının yapılandırılması kararına da değinen Çelik "Bir borç silme yoktur, iki yapılandırma vardır. Bu futbol hayatımıza olumlu büyük bir katkı sağlayacaktır. Çiftçinin hayatına da bir eksiklik ya da olumsuz bir söz konusu değildir" şeklinde konuştu.
Çelik, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un açıklamalarına yönelik olarak "Kimse Kürtler'e sahip çıkma konusunda Türkiye'ye ders veremez" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fazıl Say konserine gitmeyi arzu ettiğini ifade eden Ömer Çelik, ayrıca CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlanacağını bildirdi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitingleri ne zaman başlayacak? Ortak miting kararı alındı mı?
Miting tarihleriyle ilgili sayın genel başkanımız sahaya inmiş durumda. Normalde bizim miting takvimimiz seçime 1,5 ay kala gibi başlar. Gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanımız İstanbul, Ankara, İzmir'de faaliyetlere başlamıştır. Bugün MKYK'da görevlendirmeyle birlikte hangi genel başkan yardımcımızın, hangi ile gideceği tespit ediliyor.
Bu hafta sonu pek çok genel başkan yardımcısı arkadaşımız ve MKYK arkadaşımız farklı illere giderek açıklama yapacaklar. Hem adaylarımızı açıklıyoruz hem de genel merkeze giden arkadaşlarımız bu mesajları veriyorlar. Bu hafta sonu itibarıyla arkadaşlarımız belli illere giderek faaliyetleri başlayacak. Manifestoyu açıklayacağımız tanıtım toplantısını 31 Ocak Perşembe günü Ankara'da kapalı spor salonunda yapacağız. Cumhurbaşkanımız çok güçlü bir manifesto açıklayacak. Çeşitli eleştirilerle ilgili olarak alınmış tedbirleri, vatandaşla gönül ve hizmet bağını tesis etmek üzere hangi ilkelerle tesis etmek için öne çıkarılacağıyla ilgili çok güçlü bir manifesto açıklayacak. Şimdiki takvimimiz 31 Ocak Perşembe günü 81 ilin katılımıyla yapılacak. Ortak miting sayın genel başkanımızın takdirleridir. Cumhur İttifakı'nda bunun pozitif bir etki yaratacağını düşünüyoruz. Tabii ki iki genel başkanın takdiridir.
CHP'den bu kavgayı kim icat ettiyse takdir CHP'lilerin....
CHP'den hükümetin ekonomik politikalarına yönelik bazı eleştiriler var. Kılıçdaroğlu grup toplantısında bu konuya değindi. Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını yetirdiğini iddia etti. Faik Öztrak enflasyonda gerçek rakamların açıklanmadığını öne sürdü. Ayrıca futbolda yeniden yapılandırmayı eleştirdi. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?
Siyaset alanında CHP'nin kavga edeceği alanlar tükenmişti. En son futbolu buldular. Futbolla kavga etmek hayatla kavga etmektir. Ziraat Bankası'nın bu işe girmesini çiftçiye zarar vereceğini iddia ediyorlar. Ziraat Bankası dünya çapında bir markamız. Onlar çiftçiyle arasındaki bu duygusal bağdan her zaman memnuniyet duyarlar. Önceliğinde her zaman çiftçi vardır. Ziraat Bankası futbol kulüplerinin borçlarını silmiyor, yeniden yapılandırıyor.
Borç silme yoktur, yapılandırma vardır. Çiftçinin hayatında herhangi bir eksiklik oluşturmayacaktır. CHP'nin futbolla kavga etmek gibi olumsuz bir konuyu kim oluşturduysa onun takdirini CHP'lilere bırakıyoruz.
TÜİK'in yaptığı işlerde ve metotlarda sapma yoktur
Enflasyon rakamlarıyla oynadığımızı söylüyorlar. En hassas olduğumuz kurumların başında TÜİK vardır. Uluslararası kuruluşlara akredite bir kuruluştur ve hepsinin güvenini kazanmış saygın bir kuruluştur. Dolayısıyla TÜİK'in yaptığı işlerde, kullandığı metodlarda bir sapma ve gerileme yoktur. TÜFE sepetinde yer alan fiyatları ve ağırlıkları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır. Enflasyonla ilgili veriler kamuoyunun gözünün önünde gerçekleşmiştir.
Bu hesaplar uluslararası standartlara göre yapılıyor
Büyümeyi AK Parti milli gelir revizyonlarıyla sağlamıştır deniyor. Bu belli teminatlar halinde yapılıyor ve ekonomik yapı ve işleyiş sürekli güncelleniyor. Bu revizyonlar kesinlikle ülkelerin kendi yöntemleriyle yapılmıyor. Ulusal hesaplar sistemi Avrupa Hesaplar Sistemi'yle yapılıyor. Türkiye'nin bu hesapları doğru yaptığı net bir şekilde bilinmektedir. Bu hesaplama uluslararası hesaplamalara göre yapılıyor.
CHP'nin zihniyet ikizi DSP ve SHP'nin döneminde enflasyon en yüksektir
Bizden önceki dönemde son 14 yılın ortalamasında enflasyon yüzde 70.3 civarında bizde ise yüzde 9 olmuştur. 2018 yılında 20.2 gibi bir rakam var. Herkesin göz önünde gelişen ekonomik saldırılar neticesinde böyle bir tablo ortaya çıkmıştır. CHP'nin zihniyet ikizi olan DSP ve SHP'nin zamanında en fazla enflasyon oranlarının ortaya çıktığı dönemlerdir. Kılıçdaroğlu'nun kullandığı rakamlar doğru değildir.
CHP keşke o enerjisini hayırlı işlere yöneltseydi
CHP'nin Türkiye'nin yaptığı hiçbir iyi işle araları iyi olmamıştır. Keşke CHP bu negatif gündem oluşturmak için sarfettiği çabayı Türkiye'nin hayrına, siyasal ve ekonomik reformlarıyla ilgili üretmiş olsaydı o zaman hayırlı bir iş yapmış olurlardı. Herhalde biz bunu hiçbir zaman görmeyeceğiz.
PYD-YPG'nin Kürtleri temsil etmediğini Bolton da biliyor
Bu mesele her MKYK ve MYK toplantısında gündem oluyor. Suriye'de ortaya çıkan tablo siyasi, ekonomik olarak, göç meselesiyle ilgili olarak insani olarak etkilemektedir. Kuşkusuz karşımızdaki kişilerin mevkilerine baktığımızda hakim olduklarını düşündüğümüz dosyaları söz konusu ettiğimizde ortaya çıkan sözleri son derece yadırgadığımızı belirtmek isterim. Bolton da PYG/YPG'nin Kürtler'i temsil etmediğini apaçık bilmektedir. Geçmişte Afganistan'da nasıl bir işbirliği yapılmışsa aynı hatayı maalesef tekrarlıyorlar. Burada net bir tablo vardır. Türkiye Cumhuriyeti NATO müttefikidir. ABD'nin aklına müttefik deyince bölgede Türkiye'nin gelmesi gerekir.
Kürt kardeşlerimize sahip çıkmada kimse Türkiye'ye ders veremez
Hiç kimse Kürt kardeşlerimize sahip çıkma konusunda Türkiye'ye ders veremez. Kütler'in tek dost devleti Türkiye'dir. Kobani'deki günleri hatırlayın. Buradaki bir parti Kobani'yi istismar ederken o sırada PYD-YPG oraya yardıma gidenleri bölgeye sokmazken sadece bir gün içerisinde 100 bin Kürt kardeşimizi kendi topraklarına almıştır. Şimdi bize "Kürtler'e dokunmayın" diyen kim varsa kendileri aynaya baksınlar. Birisi Türkiye Cumhuriyeti'ne "Kürtler'e dokunmayın" diyorsa bunu söyleyenlerin terör örgütleriyle ilgili pozitif, Kürt kardeşlerimizle ilgili hayırlı olmayan hesapları vardır.
Kimin haddine düşmüş Türkiye'ye "Kürtler'e dokunmayın" demek
Türkiye demokratikleşme meselesini yüksek bir performans göstererek bu süreci geride bırakmıştır. "Kürtler'e dokunmayın, sahip çıkın" diyenlerin kesinlikle şunu örtmek için yapıyordur,onun ajandasında terör örgütlerine karşı gündem vardır ama bölgedeki Kürt kardeşlerimize karşı negatif bir gündemleri vardır. Kimin haddine düşmüş Türkiye Cumhuriyeti'ne Kürtler'e dokunmayın demek!
Bir gece ansızın o bölgeye gidebiliriz
Esas mesele Suriye'de yaşayan herkes için hayırlı ve iyi bir gelecek olması için buranın terör örgütlerinden ayrılması gerekiyor. DEAŞ neyse PKK oldur, PKK ne ise YPG/PYD odur. Bu iş pazarlığa tabi değildir, bir gece ansızın oraya gidebiliriz. Tabii ki bu konuda müttefikleri yanında görmek istemektedir. Onların bilgisi dahilinde yapacaktır. Türkiye olmasaydı DEAŞ'a karşı başarılı mücadele sözkonusu değildir. Türkiye'nin başarısı kavram oyunlarına müsait değildir. Bizim mahallede dosta dost, düşmana düşman derler.
Sayın İmamoğlu Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde ağırlanacaktır
Sayın Cumhurbaşkanımız sayın İmamoğlu'na randevu verilecektir. Bu hafta Çarşamba, Perşembe mümkün olabilir. Kendisi külliyede ağırlanacaktır.
Cumhurbaşkanımız Fazıl Say'ın konserine katılmayı arzu ediyorlar
Sayın Cumhurbaşkanımız bu konsere katılmayı arzu ediyorlar. Özel kalemi tarih oluşturmaya çalışıyor. Seçim süreciyle ilgili yoğun programı var. Sayın Cumhurbaşkanımız kültürel faaliyetlere daha yoğun katılmak istiyorlar. Konsere katılma konusunda olumlu yönde bir arzuları var.