Sanatçı Ali Sürmeli,Habertürk'te katıldığı programda ilginç açıklamalrda bulundu. AKP'ye oy verdiğini söyleyen Sürmeli, "Lütfen, oyumu geri verin" dedi.
Ali Sürmeli şunları söyledi:
"Bir televizyon programına zorunlu olarak çıktım ve orada skeçte 'Yaşasın El-Zeydi. Öldürmeyin El-Zeydi. Hadi hep beraber söyleyelim' dedim. 2 gün sonra Taksim Cihangir Kazancı Yokuşu'nun oradaki evime grayderler, dozerler geldi. Ciddi söylüyorum. Büyük olasılıkla 'Bu lafını geri al. Yoksa bahçeni tarumar edeceğiz' diye gelmişler diye düşündüm ve "Lütfen, El-Zeydi'yi öldürmeyin, El-Zeydi yaşasın'... Grayderler geldi. Bahçe katı benimki, önü de boş, bahçe... Biz oraya ceviz ağaçları, erik ağaçları ve güller ekmiştik. Hepsini söktüler ve bana doğru geliyorlar. En son kapıyı kapattım camdan, 'El-Zeydi'yi öldürmeyin, lüften'... Çok sevdiğimden değil, dublorü 'Buştun' biliyorsun... 'Buştun' kendisi değildi, dublörüydü oraya gönderdiği. O kendisi gider mi Amerikalı? Uyanık, ama gazeteci yedi fırlattı ayakkabıyı ona. Ben de hani kemiklerini falan kırdılar ya, öldürmeyin yani o kadar da değil yani' diye ricada bulundum... Sonra benim evimi, bahçemi yıktılar.
Belediyede beni tanımadılar
Belediye'ye gittim. Beyoğlu Belediyesi'ne dedim ki, 'Efendim benim bahçeyi şu anda yerle bir ediyorlar. Lütfen buna belediye olarak falan... 'Kimsiniz?' dedi. Hatırlatıyorum ben televizyondan hiç gözün ısırmadı mı falan... Yok, kadının gözleri başka bir göz. 'Buyrun, ne istiyorsunuz?' dedi. Dedim ki, 'Hanımefendi yıkıyorlar, buna bir müdahale etseniz'. 'Neresi, ada, pafta püftük istiyoruz biz' dedi. 'Nereden bulacağız biz onu' dedim. 'Sizde tapu yok mu?' dedi. Var ama evde, ama yıkıyorlar yani. Gittim o yıkıntılar arasında aldım, getirdim, baktı. 'Ay Abdullah Bey'in yeri' dedi. 'Nasıl yani' dedim. Beni tanımıyor. Bu Abdullah Bey, ben de tedirgin oldum. Orada dedim ben bu Abdullah Bey'e söylemek istiyorum. Bu Abdullah Bey'ler bana bir tane gül verdiler. Tiyatroya geldiler, böyle türbanlı güzel kızlar. Su gibi hepsi. Çocuklar yakışıklı, her biri Kenan İmirzalıoğlu, ama sakallı. 'Efendim biz size bir gül vereceğiz, oyunuzu bize verir misiniz?' dediler. Ama şimdi beyaz güle kim hayır diyebilir ki, 'Tabi' dedim aldım gülü.
Lütfen oyumu bana geri verin
Sonra belediye seçiminde gittim, oyumu bu AK Parti'ye verdim. Şimdi o gülleri kökleyip attılar ya onların hepsini yıkıntılar arasında topladım. Onları götüreceğim bu AK Partililerin en başında kim varsa... Abdullah Bey her halde Sayın Abdullah Gül olamaz. Yani gelip benim arsamda ne işi var, koskoca Cumhurbaşkanı'nın. Ben bu gülleri köküyle AK Partililere geri veriyorum. Lütfen bana oyumu geri verin. Lütfen, çünkü benim oyum tertemizdi. Beyaz gül kadar temizdi. Onu bana geri verin. Seçime gireceğiz kime vereceğime artık karar vereceğim.
Beyoğlu'nda yaşayan sanatçı dostlarım; lütfen siz de oylarınızı geri alın. Seçimde bir daha düşünün. Teşekkür ederim."
