TBMM Başkanvekili ve AKParti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, Fenerbahçe takım otobüsüne düzenlenen saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Kongre Üyesi olduğunu belirten Yakut, "Bu sadece Fenerbahçe'ye yapılmış bir terör saldırısı değildir. Bu savcının şehit edilmesi ardından İstanbul Emniyeti'ne yapılan saldırının bir devamıdır. Birilerinin Türkiye seçime giderken kargaşa yaratmak, toplumu karşı karşıya getirmek için düzenledikleri bir provakasyondur. Anlaşılan bunlarla sınırlı kalmayacak" dedi.
Hürriyet gazetesinden Aysel Alp'e, Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun aldığı maça çıkmama kararıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yakut, "Fenerbahçe'nin maçlara çıkmama kararı tabii ki klüp yönetiminin kararıdır" ifadelerini kullandı. Yapılan saldırı terör eylemi olarak nitelendiren Yakut, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Fenerbahçe otobüsüne yapılan hadise gerçekten bir terör eylemidir. Ama bunu Fenerbahçe'ye yapılan saldırıdan ziyade geçen hafta yaşanan olayların devamı olarak görüyorum. Birilerinin Türkiye'de seçime giderken kargaşa yaratmak, toplumu karşı karşıya getirmek için düzenledikleri bir provakasyon olay olarak görüyorum.
'İstenen sonuç elde edilse infial yaratırdı'
"Allah korusun Fenerbahçe hadisesinde istenen sonuç elde edilmiş olsaydı, korkunç bir hadiseydi. Sadece Türkiye'de değil; tüm dünyada infial yaratacak bir hadiseydi. Şükredelim ki Allah korudu. Bu sadece Fenerbahçe ile sınırlı değil. Ben Fenerbahçe Kongre üyesiyim. Yönetim o derece haklı."
Terör eyleminin Fenerbahçe'yi aşan bir hadise olduğunu vurgulayan Yakut, "İnsanlarımızı karşı karşıya getirmek için düzenlenmiş bir hadise. Anlaşılan bunlarla sınırlı kalmayacak. Savcının şehit edilmesi, arkasından İstanbul Emniyeti'ne yapılan eylem, sonrası Fenerbahçe...Demek ki çok planlı programlı olaylar. Tüm bunlar Türkiyede 7 Haziran seçimlerine ve daha ilerisi demokrasiye karşı tüm bunlar" dedi.
'Bu bir millet, devlet meselesi'
Yakut, saldırının kimler tarafından gerçekleştirildiği sorusuna da şu şekilde yanıt verdi:
"Kimin yaptığını söylemek için elde bulgular olması lazım. Bunun arkasında bir planlayıcı programlıyıcı var. Hükümet olarak tedbirlerin alınması gerekir ki; istihbarat faaliyetlerinin artırılması diğer taraftan da millet olarak çok şuurlu, bilinçli olmamız gerekiyor. Türkiye'de bu olaylar geçmişte sahnelendi. İnsanımız bu olaylarda yeniden figüran olmayacak. Biz millet olarak bu oyunu bozacağız. Bu bir parti meselesi değil, hükümet meselesi değil; millet meselesi, devlet meselesi. Tabii ki hükümet olarak tedbirleri almamız gerekir. Bundan kaçındığımız için değil; sorumluluk alınmaması anlamında da söylemiyorum. Olayın büyüklüğünü anlatmak için söylüyorum. Bu bir millet, devlet meselesi. Çok dikkatli olmalıyız."