AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, ‘ekonomik OHAL’ iddiası ile ilgili sorulan soruya, "Son derece absürt tartışma. Bunu şimdi araçsal olarak gündemde tutmaya çalışanlar var, hem olağanüstü hal uygulamayı gerektiren koşullar kesinlikle yok." yanıtını verdi.
Yazıcı, "Bizim tarzımız yani herkes yaptığıyla kendini refere eder. Yani bizim referansımız yaptıklarımızdır, uygulamalarımızdır. AK Parti hükümeti, ilk hükümetimiz 58’inci hükümet, 3 Kasım 2002 seçiminden sonra 18 Kasım’da kuruldu ve 26’sında güvenoyu aldı. 2 gün sonra yaptığı ilk icraat nedir biliyor musunuz? Uzun yıllardır Türkiye’nin doğu, güneydoğusunda devam eden olağanüstü hal yönetimine son vermiştir." ifadelerini kullandı.
AKP Genel Merkezi AR-GE ve Eğitim Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Teşkilat Akademisi’ eğitim programı Hatay’da başladı.
Yazıcı şöyle OHAL iddialarıyla ilgili şöyle konuştu:
"Bunu aklından geçirenin aklından şüphe ederiz"
"Ben de şunu ifade edeyim; bizim tarzımız yani herkes yaptığıyla kendini refere eder. Yani bizim referansımız yaptıklarımızdır, uygulamalarımızdır. AK Parti hükümeti, ilk hükümetimiz 58’inci hükümet, 3 Kasım 2002 seçiminden sonra 18 Kasım’da kuruldu ve 26’sında güvenoyu aldı. 2 gün sonra yaptığı ilk icraat nedir biliyor musunuz? Uzun yıllardır Türkiye’nin doğu, güneydoğusunda devam eden olağanüstü hal yönetimine son vermiştir.
Biz, olağan yönetimlerin temsilcisiyiz. Bizim tercihimiz olağan yönetimlerden yana. Kesinlikle böyle bir şeyi gerektirecek bir durum yok ve bu konudaki bizim hassasiyetimiz geçmişte yaptığımız uygulamalarla da ortada duruyor. Bunu aklından geçirenin aklından şüphe ederiz. Türkiye’nin gündeminde böyle bir şey olamaz. Biz insan hak ve özgürlükleri için varız."
Hayati Yazıcı, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İnsanımızın hayatını kolaylaştırmak için varız"
"Bu coğrafyada yaşayan insanımızın hayatını kolaylaştırmak için varız, dezavantajlı kesimler başta olmak üzere hiç kimseyi unutmadan çünkü AK Parti’nin bütün icraatlarının merkezinde insan var. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın özdeyişini referans alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye büyük bir ülke, önemli bir ülke. Türkiye’nin bütünü, dünya coğrafyasının çok önemli çeşidinde bir kavşak ülkeyiz, merkezdeyiz. Bu merkezin en önemli illerden biri de Hatay’dır. İşte burada hemen yanı başımızda yaşanan, insanlık onuruyla bağdaşmayan gelişmeler, insan hak ve özgürlüklerini devre dışı bırakan uygulamalar dolayısıyla Türkiye’ye sığınmış, göç etmiş 400 bin dolayında Suriyeli mülteci misafir de burada bulunuyor.
Büyük bir yük, Hatay’daki yöneticilerimizin üzerinde. Elbette ki bu yükü merkezi hükümeti imkanları ölçüsünde paylaşıyor. Bir taraftan da bunların Türkiye topraklarına sığınmalarına sebep olan durumların, rahatsızlıkların ortadan kaldırılmasına dönük hükümet çalışmalarımız, dış politika çalışmalarımız devam ediyor." (DHA)