Gündem

'Karanlık mahfillerin Erdoğan’ı bitirme operasyonu'

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu değerlendiren üç AKP'li vekil operasyonlar konusunda dış güçleri hedef gösterdi

18 Aralık 2013 18:31

Aralarında Halkbank Genel Müdürü, Ekonomi, Çevre ve İçişleri Bakanlarının oğulları, Fatih Belediye Başkanı'nın da olduğu, 51 kişinin gözaltına alındığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları hakkında AKP'li üç isim; Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu durumu değerlendirdi, açıklamalarda ''AK Parti'yi bitirme çabası'' vurgusu öne çıktı.

Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Askeri vesayete, bürokratik vesayete, yargı vesayetine, dış güçlere ve çetelere bugüne kadar boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz, birileri manşetlerle, kirli oyunlarla, tehditlerle ve kurdukları tuzaklarla AK Partiyi köşeye sıkıştırabileceğini sanıyor ama yanılıyorlar. Birileri boşuna ellerini ovuşturmasın.Türkiye emin adımlarla yoluna devam eder ve kurulan tuzakları bir bir bozar” derken, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu: ''Mesele Türkiye’nin beka meselesidir,hikaye milletin hikayesidir. Sürecek'' şeklinde değerlendirmesinde bulundu. Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de süreci, “Karanlık mahfillerin Erdoğan’ı bitirme operasyonu” olarak niteledi.

AKP içinden üç ismin, süreci değerlendiren açıklamaları şöyle:

Operasyonda bir akrabası da gözaltına alınan Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu Twitter üzerinden, “Allah ve adaletin önünde herkes eşittir. Siyaset bu süreçteki sınavını aklı selim ve sorumlulukla yürütür. Mesele Türkiye’nin beka meselesidir. Bugünü de vicdanımda tartıyorum. Hikaye milletin hikayesidir. Sürecek. 28 Şubatı yaşadım, 27 Nisanı izledim, 12 Eylül 2010 mücadelesi zihnimde” mesajını verdi.

 

Kökü dışarıda olan bazı mihraklarca, yıpratma kampanyası

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz '' Bir kısım medya, sermaye ve çeteler önceden hazırlandığı belli olan bir psikolojik operasyon yürütmektedir. Birileri boşuna ellerini ovuşturmasın. Herkes bilsin ki AK Parti iktidarı bu milletin kendisine verdiği emanete hiçbir zaman halel getirmeyecektir''  mesajını verdi. Kapusuz, Twitter üzerinden şu değerlendirmelerde bulundu

“Son günlerde, kökü dışarıda olan bazı mihraklarca Ak Parti’yi yıpratmaya yönelik itibarsızlaştırma ve karalama kampanyaları yürütülmektedir.Bir kısım medya, sermaye ve çeteler, dışarıdan güdümlü olduğu anlaşılan ve önceden hazırlandığı belli olan bir psikolojik operasyonu yürütmektedir.''

''Hedef açıktır, hedef 11 yıldır istikrarı yakalamış, büyüyen ve güçlenen Türkiye’dir. AK Parti’nin 11 yıldır hem içeride hem dışarıda ülke çıkarlarını gözeten politikalar izlemesi ve artık Türkiye’nin dünyada söz sahibi olması bir çok şer odağını rahatsız etmiştir. ''

''İçeride ve dışarıdaki bu şer odakları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar milli iradeye boyun eğdiremeyecekler. Herkes bilsin ki AK Parti iktidarı bu milletin kendisine verdiği emanete hiçbir zaman halel getirmeyecektir.

Askeri vesayete, bürokratik vesayete, yargı vesayetine, dış güçlere ve çetelere bugüne kadar boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz. 27 Nisan muhtırası sonrası, kapatma davası sonrası nasıl dik durduysak bu yıpratmalara karşı da öyle dik duracağız.

Birileri manşetlerle, kirli oyunlarla, tehditlerle ve kurdukları tuzaklarla AK Parti’yi köşeye sıkıştırabileceğini sanıyor ama yanılıyorlar.AK Parti’nin arkasında koca bir millet var. AK Parti hesabı yalnızca ve yalnızca millete verir.

AK Parti gücünü ne karanlık çevrelerden ne okyanus ötesinden ne de kirli ittifaklardan almaktadır.AK Parti gücünü sadece milletten almaktadır. Birileri boşuna ellerini ovuşturmasın. Türkiye’nin yolu değişmez. Türkiye emin adımlarla yoluna devam eder ve kurulan tuzakları bir bir bozar. İnanıyorum ki bu yıpratma sürecinde de milletimizin desteğiyle AK Parti daha güçlü çıkacak ve 30 Martta millet bu odaklara dersini verecektir.

Bir soruşturma ve yargılama süreci yürütülüyor.Burada vurgulanması gereken husus herkesin "Masumiyet Karinesi" ilkesine saygı göstermesidir.Unutulmaması gerekir ki suçu mahkeme kararıyla kesinleşene kadar herkes suçsuzdur.Daha yargılamalar yapılmadan birtakım haberlerle ve manşetlerle insanlar kamuoyu önünde peşinen suçlu ilan edilmemelidir.

Herkes yargılamaların sonucunu, gerçeklerin ortaya çıkmasını beklemeli ve hukuka saygılı olmalıdır. Çünkü hukuk ve adalet herkese lazımdır.Ayrıca unutulmamalıdır ki gecenin en karanlık anı şafağın en yaklaştığı andır.Ayrıca herkes bilsin ki  AK Parti iktidarı yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele ilkesini her zaman muhafaza etmiştir.''

 

Nasıl bir diktatörse haberi yok

 

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda tutuklu BDP Milletvekillerinin durumunu ve yolsuzluk soruşturmalarını değerlendiren Meitner, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin olarak ''seçime giderken partimize yönelik dört bir koldan kara propaganda oluşturularak operasyon yapılıyor '' dedi. 

Mehmet Metiner toplantıda yolsuzluk operasyonlarıyla başlayan süreci, iç ve dış karanlık mahfillerin Erdoğan üzerinden AK Partiyi bitirme operasyonu olarak niteledi.

Metiner'in yolsuzluk operasyonuna ilişkin metinerin açıklamaları şu şekilde:

''Parti olarak suça ve suçluya asla arka çıkmayacaklarını, gerçekten suç işlenmişse gereğini önce kendilerinin yapacağını'' savunan Metiner, “Bir yargı kararı bazen sadece bir yargı kararı olmaz.
Bugün büyük bir algı operasyonu yürütülüyor. Seçime giderken partimize yönelik dört bir koldan kara propaganda oluşturularak operasyon yapılıyor.Yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri dizayn edilmek isteniyor” dedi.

''Bu son operasyonun da partiyi bitirmek isteyenlerin değirmenine su taşıdığını savunan Metiner, CHP'nin Sayıştay raporları üzerinden Ak Parti'ye iliştirmek istediği yolsuzluk suçlaması, ne yazık ki çok bilinçli şekilde karalama kampanyasına dönüştürülmüş bulunmaktadır. "

Suçun şahsiliği ilkesini anımsatarak, “Oğullar suç işlediyse bu bakan olan babalarının da suç işlediği anlamına gelmez. Kişilerin peşinen suçu ilan edilmesi haysiyet cellatlığından başka anlam taşımaz” görüşünü savundu.

Muhalefetin, Başbakanı “diktatör” olarak nitelediğini de kaydeden Metiner, “Nasıl bir diktatörse kendi bakanlarının oğullarıyla ilgili soruşturmadan haberi olmuyor, zaten gizli yürütülmesi gereken bir soruşturmadan olmaması da gerekir” dedi.

Metiner soru üzerine ortada cemaat-AKP kavgasının olmadığını da savunarak, “ancak bir takım karanlık mahfiller daha rafine biçimde cemaat ile partimizi karşı karşıya getirip çatıştırmak istiyor, ama bu tuzaklara düşmeyeceğiz” dedi.

İlgili Haberler