"Küresel Eylem Grubu" ve Greenpeace üyesi bir grup, yarın yapılacak nükleer santral ihalesini protesto etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne gelen grup adına açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Koral Diker, Türkiye’nin enerji ihtiyacına gerçek çözümlerin üretilmesi gerektiğini söyledi.
"Bu çözümlerin, temiz yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliği olduğunu" ifade eden Diker, nükleer endüstrinin, akıtılan yüz milyarlarca dolara karşın geçen 50 yıl içinde atık sorununa ve güvenlik açıklarına çözüm bulamadığını ileri sürdü.
"Nükleere Hayır" pankartının da açıldığı eylem sırasında, siyah tulum giyen bir grup, Bakanlık önünde yere yatarak ölü taklidi yaptı.
Bir süre eylemlerini sürdüren grup, daha sonra çevik kuvvet tarafından çember içine alındı. Güvenlik güçleri, "eylemin yasa dışı olduğu, bunu sona erdirip bakanlık önünden ayrılmaları, aksi halde gözaltına alınacakları" uyarısında bulundu.
Bu çağrıya uymayan 34 kişi, gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
'Akkuyu, Karakuyu olmasın'
AKKUYU’da kurulması planlanan nükleer enerji santrali için yapılacak ihaleye saatler kala, Mersin Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) bileşenleri de eylemlerini arttırdı. Nükleere karşı imza kampanyası başlatan NKP, bu kez de AKP İl Başkanlığı binası önünde bir araya gelerek, hükümete, ‘nükleerden vazgeçin’ dedi.
Mer-İn İş Merkezi önünde toplanan Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) bileşenleri ve eyleme destek veren yurttaşlar, “Nükleer enerji ölüm demektir, Nükleere inat, yaşasın hayat, Akkuyu, Karakuyu olmasın, Akkuyu Çernobil olmayacak” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında konuşan SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, emperyalist ülkelerin tehlikeli ve zehirli nükleer enerji santral projesini Mersin’in Akkuyu beldesine taşımak istediklerini, AKP hükümetinin de bu kirli emellere alet olduğunu savundu. Çernobil faciasını da hatırlatan Bozkurt, bu faciadan sonra artan kanser vakaları, sakat doğumlar ve çevre tahribatına dikkat çekerek yetkilileri uyardı. Yılmaz, nükleer santral ihalesinin yapılacağı 24 Eylül tarihinde, platform olarak Ankara’ya gideceklerini de sözlerine ekledi.
Yürüyüşün ardından AKP İl binası önünde biraraya gelen grup adına basın açıklaması yapan Mersin NKP Dönem Sözcüsü Sabahat Aslan ise tüm dünyada nükleer santrallerden vazgeçilirken, AKP hükümetinin Türkiye’yi nükleer pazara açmak istediğini iddia etti. Aslan, “Nükleer santraller ve diğer fosil enerji kaynakları, çok büyük ve geri dönülmez çevre kirliliği, risk ve toplumsal maliyetler yaratmaktadır. Nükleer enerji, enerjideki dışa bağımlılığı daha da arttıracaktır. Nükleer teknoloji, ucuz değildir” dedi.
ABD ve AB ülkelerinin, nükleer atıklar için müthiş paralar harcadığını veya azgelişmiş ülkeleri nükleer çöplük olarak kullandığını vurgulayan Aslan, “Türkiye’de bu ülkelerden biri. Türkiye, nükleer santral kurarak nükleer silahlara sahip olacaksa, tüm insanlık adına telafi edilemez zararlar doğuracak bir silahlanma, ülkemizi felakete sürükleyecektir” diye konuştu.
Çernobil kazasının, geride binlerce ölü ve yaralıyla birlikte, radyasyonla kirlenmiş binlerce kilometrelik toprağı geride bıraktığını vurgulayan Aslan, şöyle konuştu:
“Türkiye gibi deprem kuşağında olan, ‘güvenlik kültürünün’ yerleşmediği, siyasal iktidarların bilim insanları ve meslek odalarını hiçe sayan politikalarla günü kurtarmaya çalıştığı bir ülkede nükleer santraller, tehlike kaynağı olacaktır. Çernobil kazasında radyasyonlu çayları, fındıkları sorumsuzca yediren, Marmara depreminde, İkitelli’de ve ‘Hızlı tren’ adı altında yaşanan Pamukova tren faciasında, son olarak, Tuzla’da yaşanan işçi ölümleri, yönetim ve işletme krizleri yaşayan Türkiye’de nükleer santral kurulamaz.”
Aslan, nükleer enerji yerine, Türkiye’nin zengin bir potansiyele sahip olduğu güneş, su, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar yapması gerektiğine dikkat çekti.
İlgili haberler:
'Kömürden Kurtul, İklimi Kurtar'Greenpeace'den kömür santrallerine karşı kampanya